TİHV’den Van kararına tepki: Karardan vazgeçilsin, kolluk şiddeti son bulsun

Seçimi Abdullah Zeydan’ın kazandığı Van’da mazbatanın AK Parti adayına verilmesi kararından vazgeçilmesi çağrısı yapan TİHV, karara tepki gösterenlere yönelik polis şiddetine son verilmesini istedi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 31 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanlığını DEM Parti'den Abdullah Zeydan’ın kazandığı Van’da mazbatanın ikinci sırada seçilen AK Parti'li adaya verilmesine tepki gösterdi.

Siyasal hak ve özgürlükleri kullanılamaz hale getiren karardan vazgeçilmesi çağrısı yapan TİHV, karara tepki gösterenlere yönelik polis şiddetine de derhal son verilmesini istedi. Vakıf, tüm yurttaşları insan haklarına, demokrasiye, hukukun üstünlüğü ve adalet ilkesine sahip çıkmak için sorumluluk almaya davet etti.

TİHV, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, demokratik rejimlerde yurttaşların siyasete katılımının, kanaat, talep ve iradelerini ortaya koymalarının en başat aracının serbest seçimler olduğunu hatırlattı. Seçmenlerin büyük çoğunluğunun Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) adayı Abdullah Zeydan’ı tercih etmesine rağmen İl Seçim Kurulu’nun başkanlık mazbatasını Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) adayı Abdulahat Arvas’a vermesini hukuk dışı bir karar olarak nitelendiren TİHV açıklamasında şunları belirtti:

“Bu kabul edilmez karar, seçim akşamı ifade edilen “Seçimin galibi demokrasimizdir, milli iradedir” sözlerinin içeriğinin ne denli içtenlikten yoksun ve öylesine söylenmiş olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Sadece Van’da değil tüm ülkede yurttaşları, seçme ve seçilme hakları başta olmak üzere siyasal hak ve özgürlüklerini kullanma imkânından yoksun bırakan, toplumsal barışı ve bir arada yaşama iradesini tahrip eden bu karardan derhal vazgeçilmelidir.

'POLİS ŞİDDETİ SON BULSUN'

Van’da iradelerine sahip çıkmaya çalışan, maruz kaldıkları hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı demokratik haklarını kullanarak tepki gösteren seçmenlere yönelik kolluk güçlerinin başvurduğu ve evrensel hukuk ile ülke yasalarında tanımlanan zor kullanma yetkisinin çok ötesine geçen kural ve denetim dışı şiddet de hiçbir şekilde kabul edilmez. Basınçlı su ve göz yaşartıcı kimyasal ajanların kullanılmasına, işkence ve diğer kötü muameleye derhal son verilmeli, gözaltına alınanlar serbest bırakılmalı, sorumlular hakkında derhal soruşturma başlatılmalıdır.”

'TÜM YURTTAŞLARI SORUMLULUK ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ'

İki gün önce gerçekleşen seçimlere ve seçmenin uyarı ve eleştirisini net bir şekilde ortaya koyan sonuçlarına rağmen kamusal/siyasal alanı kalıcı olarak ilga etmeye yönelik endişe verici bir tutum ve davranışla karşı karşıyayız. Bu tablo karşısında tüm yurttaşları, insan haklarına, demokrasiye, hukukun üstünlüğü ve adalet ilkesine sahip çıkmak için sorumluluk almaya davet ediyoruz.”