Demir adamların 226 km'lik yolu

Onlar gibi olmanız için, kilometrelerce yüzmeniz, bisiklete binmeniz ve koşmanız gerekiyor. Hiç ara vermeden…

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Dünyanın bir gün içinde yapılan en zor yarışlarından sayılan Ironman’a (demir adam) katılmak için gerçekten demir gibi olmak gerekiyor. Tüm parkurları en geç 17 saat içinde tamamladığınızda bu unvanı kazanıyorsunuz. İnsanüstü bir performans, inanılmaz bir kondisyon ve olağanüstü bir disiplin…

Dünyada bu kadar popüler olmasına rağmen ülkemizde bunu başarabilenlerin sayısı fazla değil. Bu yıl yapılan ‘yarı Ironman’de yaş kategorisinde 1’inci olan ‘Demir Adam’ Sitemkar Bolsoy ile bu sporun inceliklerini konuştuk.

Sizi tanıyalım önce, kimsiniz?

İsmim Sitemkar, 1976 Adana doğumluyum. Bolsoy İnşaat Lojistik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanıyım.

‘Ironman Türkiye’ ayağında yaş gurubu kategorisinde birinci geldiniz. Ironman için, dünyanın en zor yarışlarından biri diyorlar; biraz açalım mı? 

Ironman 3800 metre yüzme, 180 km bisiklet ve 42.196 km koşudan oluşan, uzun mesafe triatlon sporudur. Türkiye'de yapılan yarış ise daha hızlı ve kısa bir mesafe olarak tanımlanan ‘Yarı Ironman’ mesafesidir. Gloria Ironman 70.3 ise, 1900 metre yüzme, 90 km bisiklet ve 21.1 km koşudan oluşan bir yarıştı. Tüm bu aktivitelerin ardışık olarak maksimum 8 saat içerisinde tamamlanması gerekiyor. Yarış ‘pro atletler’ ve yaş grubu kategorilerinde değerlendiriliyor. 4 saat 25 dakikalık bir süre ile tamamladığım bu yarışta 40-44 yaş kategorisinde birinci ve genel sıralamada 20’inci oldum. Bu sayede bir kez daha dünya şampiyonasına katılmaya hak kazandım.

Hep spor yapan biri miydiniz?

Hep olmasa da dönem dönem spor yaptım. Fitness, basketbol gibi sporlarla daha önce haşır neşirdim zaten.

Sadece dönem dönem spor yapan biri olarak neden ‘Ironman'e katılmak istediniz? Sizi motive eden neydi?

Fitness yaptığım dönemde koşmaya başladım ve koşunun bana çok keyif verdiğini gördüm. Sonra birkaç 10, 15 ve 21.1 km mesafesi koşu yarışına katıldım. Bu yarışlardan biri 2015 yılında yapılan 10 km’lik İznik koşusuydu ve orada yaş kategorisi ikincisi oldum. Koşu yarışlarına katılmaya devam ederken koşucuların genelde triatlon sporu ile ilgilendiğini gördüm. Böylelikle triatlon ile tanıştım ve yapmaya kara verdim.

Nasıl hazırlandınız? Özel bir eğitmeniniz ya da eğitmenleriniz var mı? 

Triatlon sporuna başladığımda benim için en büyük handikap yüzme sporu oldu. 1998 yılında Mersin'de denizde bir boğulma tehlikesi geçirdiğimden beri yüzmeyi sevmiyordum. Daga doğrusu korkuyordum. 1900 metreyi yüzmeyi düşünemezken, yüzme dersleri almaya başladım. Yüzme dersleri, sıfır teknik ve korkularla başlamış olsa da hocalarım Onur Ergül, Serdar Sanrı, Tolgahan Değirmenci ve Martin Grabowsky ile yoğun bir antrenman programı sayesinde, bu konuda hızla ilerledim. ‘Ironman’ antremanlarının büyük bir kısmını Adana'da tek başıma gerçekleştirirken antrenman planımı koç Wendy Mader'den aldım. Bu süreçte çeşitli kamplara katıldım ve ilk kamp deneyimimi, aynı zamanda kulübüm olan Marathonist'e ait Ironcamp'te gerçekleştirdim. Koşu alanında Mehmet Boztepe'den destek aldım. İlk ‘Ironman’ yapmaya karar verişim çok ani oldu. 2015 Budapeşte Ironman 70.3'e, yarışa sadece üç hafta kala kayıt oldum ve bu kısa zamanda hazırlanarak yarışı tamamladım.

İlk yarışınız 2015’te ise, buna daha yeni başladınız o zaman.

Evet. 15 ay önce bu spora başladığımdan beri, hayatımda altı tane ‘Ironman 70.3’ koştum. Bunlardan birinde, bu sene Avusturalya’da yapılan Ironman 70.3 Dünya Şampiyonası’nda ülkemi temsil ettim. Dünya Şampiyonasında da Allah’ım nasip etti ve hedefim olan yaş kategorisinde ilk 100’e girmeyi başardım ve 89’uncu oldum.

Antrenman yaparken yaşadığınız en büyük zorluk neydi?

Tek başına antrenman yapmak.

Şirketinizin yönetim kurulu başkanı olarak, böyle bir spor yapmaya nasıl fırsat bulabiliyorsunuz?

Disiplin burada başlıyor işte. Ne iş yaparsanız yapın ya da gününüz nasıl geçerse geçsin, o gün antrenmanınızı yapmak zorundasınız. Bu fazlasıyla fedakarlık isteyen bir disiplin. Sonuçta özel hayatınızdan bile fedakarlık yapmak zorunda kalıyorsunuz.

Nasıl bir diyet uyguladınız?

Bu süreçte protein ağırlıklı beslendim ancak yoğun antrenmanda herhangi bir diyet uyguladığım söylenemez.

Hedefiniz ne?

70.3 Dünya Şampiyonası’nda ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve triatlon hayatımı ‘Full Ironman’ olarak bilinen ve Havai’ de gerçekleşen 140.6 km’lik mesafedeki yarışlara katılarak devam ettirmek… O yarışta ülkemi temsil etmek için hak kazanmak benim asıl hedefim.

Son saniyelerde insan ne düşünür, ne hisseder? Özellikle birinci olacağınızı anlayınca ne hissettiniz?

Son saniyelerde heyecan dolu olurum. Bitişe yaklaşmak daha da motive ediyor insanı. O son saniyeleri bitirmek bile uzun bir süre geliyor. Birinci olduğumu ancak yarış bittikten bir süre sonra öğrendim ve çok mutlu oldum.

Doping olayları fazlasıyla gündemde ve her sporcu sıkı denetimden geçiyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Siz ne kullanıyorsunuz?

Dopingi mantıksız buluyorum. Bu yarışlar insanın kendisi ile yarışı olduğundan kendini geçmek için doping yapmanın bir anlamı yok! Bol bol et, şalgam ve doğal besinler tüketiyorum, ek takviye olarak ise sadece vitamin kullanıyorum.

Gelecek sene asıl yarış nerede ve ne zaman olacak?

3 ayak yarışma olacak: 10 Eylül 2017 70.3 Dünya Şampiyonası, 2 Temmuz 2017 140.6 Ironman Avusturya Kalgenfurt, 1 Ekim 2017 140.6 Ironman Barcelona.

Etiketler ironman triatlon koşu