Soylu: İmamoğlu'nun ellerini arkada bağlaması saygısızlık, böyle bir görüntü olamaz

Ekrem İmamoğlu hakkında türbede ellerini arkada bağladığı için inceleme başlatılması hakkında konuşan Bakan Soylu, "Ben de saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Böyle bir görüntü olamaz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 TV canlı yayınına katıldı.

Korona virüsü (Covid-19) salgınına yönelik tam kapanma döneminde alkol satışının yasaklanması kararına yönelik eleştiri ve tepkilere yanıt veren Soylu, şunları söyledi:

“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu işin başında kuralı koymuş. 6 tane madde koymuş. Alkolden kaçınarak bağışıklık sisteminizi koruyun diyor. Ayık kalın, hızlı karar almanız gereken durumlarda kimseyi riske etmeyin. Alkolün limitiyle ilgili, fazla bir alkol almayın diyor. Alkol kullanımı sırasında evde bile olsa sosyal mesafenin korunmama riski yüksektir diyor, temel derdi bu aslında. Özellikle kısıtlama günlerinde alkol alma imkanına sahip olursan daha fazla tüketirsin diyor. Altı aile içi şiddetin alkolle arttığı görülmektedir.”

'SİYASALLAŞTIRMAYA GEREK YOK, SAĞLIK MESELESİ'

“Bunu siyasallaştırmaya gerek yok” diyen Soylu “İdeolojik bir tavır ortaya koymaya gerek yok, bu bir sağlık meselesi. Bu bizim sağlığımızı korumak için ortaya atılan bir tavır” ifadelerini kullandı.

Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Fatih Sultan Mehmet'in türbesinin önünde ellerini arkada bağladığı gerekçesiyle inceleme başlatılması ve savunmasının istenmesiyle ilgili de konuştu.

Soylu, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı diyor ki, bizim memlekette insanlar eli arkasında gezer. Ben de Karadeniz çocuğuyum, Trabzonluyum. Bizim memleket rampadır, elinizi arkaya koyarsınız doğrudur. Büyüklerin yanında, camilerde ve özellikle mezarlık yerlerinde eller arkaya konulmaz” dedi. 

İMAMOĞLU'NA İNCELEME: KİŞİYE ÖZEL BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL

İmamoğlu'nun ellerini arkada bağlamasını saygısızlık olarak nitelendiren Soylu, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla o törende var. Vatandaş da bunu görünce, çok doğal olarak bunun hem Gülbahar Hatun'a hem Fatih Sultan Mehmet'e saygısızlık olduğunu düşünüyor. Bu görüntüleri gördükten sonra ben de saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Böyle bir görüntü olamaz” diye konuştu.

Kişi özel bir durum olmadığını söyleyen Soylu, “Bunun dışında bir şikayet daha var. Diyor ki, siz terör örgütünün desteklediği siyasi partinin belediye başkanına gidiyorsunuz, suçu suçluyu övüyorsunuz, sizin görevden alınmanızı kabul etmiyoruz diyorsunuz. Bu şikayetler iki türlü gelir. Bir doğrudan bize gelir inceleriz, bir de savcılığa suç duyurusunda bulunur. Burada kişiye özel bir durum söz konusu değildir, burada bir soruşturma söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.

“Savcılık kamu görevlileriyle ilgili şikayeti bize gönderir. Gümrükle ilgili bir şikayet varsa onu da bakanlığına gönderir” diyen Soylu, şöyle devam etti:

“Senin burada soruşturma izni vermen ya da vermemene göre ben de yoluma devam edeceğim der. Bu bir rutindir. Bu rutin devlet memurlarını ve kamu görevlilerini korur. Aksi olursa her ihbar ve şikayette şüpheli durumuna gider. Onun için devlet memurları kanunu bu işi korumak için var. İzin verilmezse Danıştay'a gider. Ben 3 binin üzerinde belediye incelemişim, son 4,5 yılda. Bütün siyasi partilerden var. Eksik işlem yaptığın andan itibaren Danıştay'dan döner.”

SOYLU'DAN AKŞENER'E: STAJYER İÇİŞLERİ BAKANI

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener için “stajyer İçişleri Bakanı” diyen Soylu, “Bunu yapan aptal, aptallık, aptallar dedi. Ben İçişleri Bakanı olsaydım dedi. 6 ay yaptı İçişleri Bakanlığı. Stajyer İçişleri Bakanı, kimse kusura bakmasın. Ben siyaset meydanına çıkarsam bu tip sözler ağzımdan ağır çıkar” diye konuştu.

Akşener'le DYP'de birlikte siyaset yaptıklarını hatırlatan Süleyman Soylu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Biz Sayın Akşener'le beraber aynı partide siyaset yaptık. Doğru Yol Partisi'nde, aynı parti içerisinde karşı karşıya geldiğimiz safhalar da oldu. Biz Akşener'i iyi tanırız, o da bizim kendisini iyi tanıdığımızı bilir. Sayın Devlet Bahçeli'ye hakaret etti. Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımıza yaptığı hakaret, bir insana yakışmaz, bir hanımefendiye hiç yakışmaz. Üzüldüm, doğru da değil. Bu kadar kibir, bu kadar gurur, bu kadar kendini bilmezlik.

'AKŞENER'İN KARAKTERİNİ DE BİLİRİZ, DEĞER SİSTEMİ YOK'

“Size başka bir hikaye anlatayım. Biz aynı partide siyaset yaptık birlikte. Yine o dönem benden önceki il başkanı vardı Celal Adan, şimdi de Meclis Başkanvekili. Şu kulaklarımla duydum. 4-5 kişi otururken hepimize Meral Akşener dedi ki, 'Bu Celal abi var ya' dedi, 'Benim hayatımın en zor anında her daim yardımcı olmuş, elini vermiştir. Allah ondan razı olsun ben hayatım boyunca onun bana yaptıklarını ödeyemem' dedi. Kendi parti grubunda ona da iftira attı. Biz iyi tanırız. Değer sistemi olmadığını da biliriz. Karakterini de biliriz. Bu kadar basit. 6 ay İçişleri Bakanlığı yapacaksın, gelince 'ben onu görevden alırım'. Devlet bilmez. Neyse ben bu kadar söyleyeyim.” (HABER MERKEZİ)