Seçimler ve emeklilerin durumu

Parklarda oturan ve sürekli şikâyet eden, örgütlü olmaktan kaçınan, mücadele edenlere burun kıvıran ve elini taşın altına koymaktan çekinen bazı emeklilerin artık saflarını belirlemeleri gerekir.

Google Haberlere Abone ol

Hasan Aydın*

Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri artık geride kaldı. Sonuçları ise özellikle ana muhalefet partisi içinde farklı açılardan tartışılmaya devam ediliyor. İktidarın seçim öncesindeki adil olmayan ve toplumdaki ayrışmayı körükleyen propaganda taktiklerini, seçim sırasındaki uygulamalarını ve seçim sonrasında yönetim kadrosundaki değişimleri izledik ve izlemeye de devam ediyoruz. Seçim öncesindeki hayat pahalılığı, bugünlerde dövizdeki ve akaryakıttaki artışa paralel olarak artmaya devam ediyor. TÜİK'in 5 Haziran 2023 tarihinde açıklamış olduğu Mayıs ayı enflasyon oranının 39.59 olması da gerçeklerden uzak. Açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm edilen, sendikalaşmasının önü tıkanan ve Türkiye nüfusunun yüzde 19'unu oluşturan emekliler, bu seçim öncesinde hem iktidarın hem de muhalefetin ilgi alanına girdiler. Seçim öncesinde iktidar, farklı alanlardaki toplumsal gruplara ve bireylere yönelik ciddi olmayan 'iyileştirme' çalışmalarına hız verdi. Seçim öncesinde kök maaşa zam yapmadan 5 bin 500 liralık en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya yükseltti. Aradaki 2 bin liralık artışın hazineden karşılandığının üzerini örttü. Bu artıştan 8,8 milyon emekli yararlanırken farklı oranda prim ödeyerek 7 bin 500 liranın üzerinde maaş alan yaklaşık 7 milyon emekli bu haktan yararlanamadı. Emeklileri bölerek sefalette eşitlemeye çalışan AKP iktidarı, bayram ikramiyelerini de 2 bin liraya çıkardığını açıkladı. Yıllardır görmezden gelinen ve yüksek enflasyon karşısında ezilen emeklilere 2022 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca 2018’den itibaren bayram ikramiyesi ödenmeye başlanmıştı. Bu tarihten Mayıs 2023 seçimleri öncesine kadar geçen 5 yıl içerisinde ise bayram ikramiyelerine sadece 100 lira zam yapılmıştı. 2021 yılında muhalefetin bayram ikramiyesinin 1500 liraya çıkartılması teklifi, Mecliste AKP ve MHP’nin oyları ile reddedilmiş, o yıl bayram ikramiyelerine 100 liralık artışta karar kılınmıştı.

İktidar, bayram ikramiyesi artışının büyük olduğu algısını oluşturmayı ihmal etmedi. Halbuki emeklilere uygun görülen maaş ve bayram ikramiyeleri tutarları artık değerini yitirdi ve yitirmeye de devam ediyor. Mart 2023'teki resmi enflasyona göre bayram ikramiyesinin 3 bin 689 lira, gıda enflasyonuna göre 4 bin 619 lira, asgari ücret artışına göre de 5 bin 307 lira olması gerekiyordu. Sonuçta bayram ikramiyesi tutarı bu yıl asgari ücret düzeyine çıkarılmalıydı. İktidarın 2 bayram için toplamdaki 4 bin liralık bayram ikramiyesi hamlesine karşılık muhalefetin toplamda 17 bin liralık bayram ikramiyesi vaadi ne yazık ki bu alınan seçim sonuçlarına göre karşılık bulmamış gibi görünüyor. Bu durumun iyi analiz edilmesi gerekiyor. Emekli olan EYT'lilerle birlikte sayıları 16 milyon civarında olan emeklilerin gerçek gücünü oyları ile göstermediği de açıktır. Seçimlerde iktidar terör ve güvenlik algısını öne çıkarttı. İHA, SİHA, top, tank uçak gemisi, TOGG marka araba sergileri ile teknolojide öncü olma mesajı verilirken, montaj kaset ve pankartlarla muhalefet aleyhinde algı oluşturuldu. Ayrıca yandaş basın, TV'ler ve devlet olanaklarıyla geçim derdi, ekonomik kriz ve gerçekleşen adaletsizlikler ikinci plana itildi.

Kameralar ve mikrofonlar kendilerine uzatıldığında hayat pahalılığından, geçinememekten ve sağlıkta katkı payı kesintisinin kaldırılmasından bahseden emekli, neden taleplerini karşılayacağını vaat eden muhalefetten yana hareket etmediği soruları ile karşı karşıyadır. Bu kadar ekonomik çıkmaza ve adaletsizliğe rağmen seçimde neden böyle bir sonuç çıktı? sorusu üzerine daha çok tartışılacak, sosyolojik, psikolojik yönleri ele alınacaktır.

Umulmadık bölgelerden iktidara oy çıkması ile ilgili olarak duygusal bir tepki verilmesi mantığa uygun değildir. Yoksulluktan ve baskıdan şikâyet edip yine aynı şartlara razı olmak tabii ki tartışılması gereken bir durumdur. Toplumların değişimi, sadece ekonomik nedenlere bağlı olarak birdenbire gerçekleşmeyebilir. Uzun süre aynı yönetim altında yaşamını sürdüren ve o yönetimin sağladığı çeşitli maddi, politik desteklerle ayakta kalan insanlarda kalıpların ve var olan statükonun dışına çıkmama ısrarı, toplumsal bir salgın haline zamanla gelebilir. Kişiler olması gereken yönde davranış göstermedi diye toptancı bir anlayışla yok sayılmamalıdır. Toplumlarda küçük çıkarları için uzun vadeli ve daha büyük kazanımları bilerek ve bilmeyerek görmezden gelen pek çok insan vardır. Bunların etkili propagandalar sonucu manipüle edilmeleri de kolaydır. Ülkemizdeki değişimler, bireylerin bilinç ve kültür düzeylerine, çıkarlarına ve aldatıcı propagandalara bağlı olarak yavaş ve sancılı bir şekilde gerçekleşiyor. Nerede duracağı belli olmayan, sınıf bilinci oluşmamış ve konumunun tam farkına varamamış bireylerin tercihleri ne yazık ki toplumların ileriye olan gidişatını önemli bir zaman dilimi içinde durdurabilir. Bayram ikramiyeleri ve emekli maaşlarının 17-23 Haziran 2023 tarihleri arasında hesaplara yatırılacağı ve bu kapsamda 14,4 milyon emekliye 25,7 milyar lira emekli ikramiyesi ödeneceğini duyuran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ekonomideki kötü gidişatı ve emeklinin sefalet içindeki durumunu görmüyor mu?

Parklardaki banklarda oturup, kötü gidişattan sürekli şikâyet edip, örgütlü olmaktan kaçınan, kendilerinin talepleri için mücadele edenlere burun kıvıran ve elini taşın altına koymaktan çekinen bazı emeklilerin artık saflarını belirlemeleri gerekir. Emeklilerin kurtarıcı beklemelerine de gerek yoktur. Sahip oldukları sayısal güçlerinin doğrultusunda aleyhlerine gelişebilecek hamlelere karşı uyanık olmalı ve gereğini yerine getirmelidirler. 

*Emekli Eğitimci