Seçim döneminde göçmen politikası 'siyasi malzeme' oldu

GGM’lerde yaşanan kötü muamele ve işkence iddialarını Göç İdaresi Başkanlığı reddetti. Ancak insan hakları aktivistlerine göre göçmenlere yönelik baskı seçim dönemlerinde artmaya başladı.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL – Özellikle seçim dönemlerinde göçmenlere yönelik baskı giderek tırmanırken, “Türkiye’nin göçmen politikasında bir makas değişikliği mi yaşanıyor?” sorusu gündeme geliyor.

Geri Gönderme Merkezleri’nde (GGM) yaşanan hak ihlallerine ilişkin Göç İdaresi Başkanlığı yaptığı açıklama ile iddiaları reddetti. Ancak insan hakları aktivisti pek çok avukat, gözaltına alınan müvekkillerine çoğu zaman ulaşamadığını anlatıyor. İddialarla ilgili İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı avukat Kaya Kartal ile konuştuk. Telefonla ulaştığımız Göç İdaresi Başkanlığı’ndan ise bir muhatap bulamadık.

GÖÇ İDARESİ KÖTÜ MUAMELEYE ‘İFTİRA’ DEDİ

Milyonlarca göçmenin barınmaya çalıştığı Türkiye’de seçim dönemlerinde siyasal propagandalarda yabancı düşmanlığı öne çıkan başlıklardan biri oldu. Türkiye’nin dış politikadaki diplomatik ilişkilerinde yaşanan değişiklik de göçmenler üzerinde etkisini gösteriyor. GGM’lerde işkence ve kötü muamele iddiaları artarken, Göç İdaresi Başkanlığı yaptığı açıklama ile iddiaları reddetti ve iftira atıldığına işaret eden ifadeler kullandı.

Yapılan açıklamada, “Geri gönderme merkezlerinde idari gözetim altına alınan her bir yabancı özellikle hemen kayıt altına alınmakta ve durumu bireysel olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu yabancılara 6458 sayılı kanunun ‘Geri gönderme merkezinde sağlanacak hizmetler’ başlıklı 59. Maddesine göre yakınlarına yasal temsilcisine ve avukata erişme, bunlarla görüşme yapabilme, ayrıca telefon hizmetlerine erişme imkânı sağlanmaktadır. Geri gönderme merkezlerinde kötü muamele iddiaları kesinlikle doğru değildir” denildi.

‘SİSTEMATİK BİR SÜREÇ İŞLİYOR’

MAZLUMDER Genel Başkanı Kaya Kartal ise Göç İdaresi Başkanlığı’nın aksine iddialarda bulundu. Avukat Kartal, gözaltına alınan müvekkillerine çoğu zaman ulaşamadıklarını anlattı ve Türkiye’nin göç politikasındaki değişikliğin 2019’a kadar gittiğini sözlerine ekleyerek sistematik bir süreç işlediğinden söz etti:

“Aslında son dönemde değil, periyodik olarak mülteciler maalesef ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Hatırlarsanız Mısırlı bir genci kelepçeli olarak uçakla göndermişlerdi. MAZLUMDER’e başvurular giderek artıyor. Görüyoruz ki sistematik bir süreç işliyor. Göç idareleri İstanbul ve Ankara gibi merkezlerde bulunan yabancıları buralardan göndermeye çalışıyorlar. Düzenli hale gelmiş olanlar da dâhil olmak üzere farklı şehirlere gönderilip oradan da sınır dışı etmeye çalışıyorlar. Son haftalarda özellikle Kafkas ve Çeçenlere yönelik benzer muameleler yapıldı. Orta Asya’dan gelenler de benzer süreçleri yaşıyorlar.”

‘DÜZENLİ GÖÇMENİ DÜZENSİZ HALE GETİREN POLİTİKA İZLENİYOR’

Kartal, yabancılara yönelik kötü muamele yapıldığına dair somut örnekler de vererek şöyle devam etti: “Iraklı bir mülteci Ankara’da yaşıyordu. Sınır dışı kararı var denilerek Malatya’ya götürüldü. Mahkeme 5 gün imza verme şartıyla serbest bıraktı. İmzayı da Malatya’da vermesi istendi. Bu kişinin ailesi, düzeni Ankara’da. Malatya gibi deprem bölgesinde her gün imza vermesi mümkün değil. İmza vermediği takdirde de gözaltına alınacağını bildirdiler. Benzer durumda olan pek çok mülteci var. Vatandaş İstanbul’da yaşıyor ancak Çanakkale’ye gönderiliyor. Bu yerlerle o insanların hiçbir ilişkisi yok. Yani yakını, işi vs. hiçbir bağı yok. Hayat kurmuş, iş kurmuş insanı alıp başka bir yere götürmek onu tekrar kaçak hale getirmek demek. Yani düzenli hale gelmiş göçmeni düzensiz hale getiren politikalar izleniyor.”

‘İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE’

Yabancıların gözaltına alınması sonrasında, devlet kurumları ile yaptıkları görüşmeleri anlatan Kartal, “Temel başka bir sorun ise alınan yabancıların nereye götürüldüklerinin belli olmaması. Yani emniyet mi almış, istihbarat mı ya da Göç İdaresi mi bilinmiyor. Sorulduğunda da kurumlar kendilerinde kayıt olmadığını söylüyor. Üstelik o kurumlarda olduğunu çoğu kez biliyoruz. İnsanlar rastgele Göç İdaresi’ne mi dolduruluyor? İşkence ve kötü muamele gibi pek çok riski içinde barındırıyor bu kurumlar” dedi.

‘HÜKÜMET MUHALİF PARTİLERİN KULLANDIĞI SİYASİ MALZEMEYİ ELLERİNDEN ALMAYA ÇALIŞIYOR’

Göçmenlere uygulanan gözaltı süreçlerdeki temel sorunlardan birinin de idari itiraz süresiyle ilgili olduğunu belirten Kartal, gözaltına alınan göçmenle ilgili bilgi verilmediğini, gönüllü geri göndermeye ikna edilmeye çalışıldığını kaydetti. Kartal, bazı göçmenlere zorla geri dönüş formu imzalatıldığıyla ilgili iddialar olduğunu kaydetti. Kartal’a göre yabancılara uygulanan politikaların nedeni seçimler. Hükümetin sistematik politikasındaki değişikliği Kartal, şöyle anlattı:

“Son dönemde böyle bir makas değişikliğinin olmasının nedeni seçimlerle ilgili. 2019’dan itibaren başlayan bir yabancılar, göçmenler meselesi siyasette kullanılmaya başlandı. Hükümet bir şekilde, belli muhalif partilerin kullandığı siyasi malzemeyi ellerinden almaya çalışıyor.”