Sağlıkçılar iş bıraktı: 'Alım gücümüz azaldı, iş yoğunluğumuz arttı'

DUVAR - Bugün başlayan 2024-2025 Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerine ilişkin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek ve sendikanın görüşlerinin dikkate alınmasını talep ettikleri için ülke genelinde 2 günlük iş bırakma eylemlerine başladı. 

İstanbul, Diyarbakır, İzmir, Dersim, Urfa gibi pek çok şehirde iş bırakan sağlıkçılar, çalışma koşullarının düzeltilmesini, gelirlerinin hak ettikleri seviyeye çekilmesini ve sağlıkta şiddetin son bulmasını talep ediyor.

'DERSİM ŞUBESİ ÜYELERİ SÜRGÜN EDİLİYOR'

Dersim’de de iş bırakan sağlık emekçileri, saat 12.00'de Tunceli Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. SES Dersim Şubesi adına basın açıklamasını şube yöneticisi Serap Kahraman okudu. "Sağlık emekçileri ve halkın sağlık alanı ile ilgili yaşadığı sorunların temelinde uygulamaya konulan 'sağlıkta dönüşüm' programları yatmaktadır" diyen Kahraman, sağlık emekçilerinin sorunlarını şöyle sıraladı: "Muayene sırası için aylarca bekliyoruz. Çeşitli görüntüleme gibi tetkikler için yıllarca bekliyoruz. Birçok ilaca erişim yok. Katkı, katılım payı, ilave ücretler gibi birçok kalemde verdiğimiz vergiler dışında ekstra ücretler ödüyoruz. Artık sağlık hizmetleri alınır ve satılır bir metaya dönüşmüş durumda. Sağlık hizmetleri kamusal ve ücretsiz niteliğini yitirmiş artı değer yaratılan, kar edilen alan konuma getirilmiştir."

Çalışma koşullarının daha da kötüleştiği, personel yetersizliğine bağlı iş yoğunluğunun arttığı bir dönemde olduklarını belirten Kahraman, "Buna karşın ücretlerin giderek eridiği ve alım gücümüzün azaldığı, gerek yönetim mekanizmalarından gerekse hizmet verdiğimiz kişiler tarafından şiddetin arttığı bir süreç yaşayan biz sosyal hizmet emekçilerinin sorunları, son ekonomik kriz ile birlikte daha da belirgin hale gelmiştir" dedi.

Dersim şubesi üyelerinin sürgün edildiğini hatırlatan Kahraman, şöyle devam etti: "AKP’nin il ve ilçe başkanlıklarının özellikle taşrada kurumun iş ve işlemlerine müdahalesi sonucu torpil ve kayırmacılık kurumlarımızın en küçük birimlerine kadar sirayet etmiştir. Mahkemeyi kazanıp geri dönen üyelerimiz, bu sefer de ihtiyaç olmayan ilçelerde açıla yeni birimlerde 'görevlendirme' adı altında sürgüne devam edilmiştir."

'SORUNLAR İVEDİLİKLE ÇÖZÜLMELİ'

Urfa'da sağlık çalışanları, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. 2 günlük iş bırakma eylemine gittiklerini belirten sağlık çalışanları, ivedilikle sorunlarının çözülmesini istedi. Açıklamaya, HEP-SEN, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Hekimsen, Hekim Birliği Sendikası, Tabip-Sen ve ŞUAHED temsilcileri ve üyeleri katıldı. 

Sendikalar, açıklamalarında şiddetin önlenmesi, liyakat, mali haklar, özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi taleplerinde bulundu.
Eylem kapsamında poliklinik hizmeti verilmiyor ancak acil servisler iş bırakma eylemi dışında tutuldu.

'DÖNÜŞÜM ÖNCESİ BU KADAR ŞİDDET YOKTU'

Sağlık emekçileri iş bırakarak gündeme getirdikleri taleplerini, Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü önündeki açıklama ile duyurdular. Çok sayıda sağlık çalışanının katıldığı açıklamada, SES Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşan, birçok ilaca erişim olmadığını dile getirdi.

SES Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşar, sağlığın giderek metaya dönüştürüldüğünü dile getirdi. Sağlıkta şiddetin her geçen gün biraz daha arttığına dikkat çeken Coşar; sağlıkta dönüşümün sağlık emekçileri üzerinde şiddeti önlemediğini söyledi. “Yine sağlık emekçilerinin kanayan yarası şiddet artarak devam etmektedir” diyen Coşan, dönüşüm öncesi hastanelerde sadece bir polis memuru adli işleri takip etmek için bulunurdu ve bu kadar şiddet yoktu. Bugün her hastanede yüzlerce güvenlik görevlisi var fakat sağlık emekçilerine yönelik şiddet artarak devam ediyor” ifadelerini kullandı.

'SAĞLIK EKİBİNİN HİÇBİR ÜYESİ NEFES ALAMIYOR'

SABİM platformu üyeleri, Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi önünde düzenlediği basın açıklamasıyla 2 günlük iş bırakma eylemi yapma kararı aldıklarını açıkladı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Genel Sağlık İş Sendikası Edirne Şube Başkanı Özcan Arslan, ekonomik olarak açlık sınırının altında maaş aldıklarını ifade ederken, sağlıkta yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekti. 

5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nu düzenlemek yerine 657 sayılı Kanuna göre ceza verilerek anayasal haklar görmezden gelindiğini belirten Özcan, "Liyakatsizlik ve art niyet, yönetimdeki etki alanını giderek artırıyor. Sağlık sistemindeki kargaşa ve huzursuzluk nedeniyle, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknikerlerimiz, teknisyenlerimiz; genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarındaki çalışanlar gibi sağlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor” ifadelerini kullandı.

Grev sırasında hastaneye gelen Kaan Tutulanay, randevusunun iptal edildiğini öğrendiğinde üzülse de sağlıkçıların haklı olduğunu söyledi. 
Tutulanay, “Doktorlar iki gün grevdelermiş. Bizim randevu aldığımız gün grev yapıyorlardı ve bize perşembe günü tekrar gelmemizi söylediler. Perşembe gününe tekrar randevu aldıktan sonra randevu günü 20 gün sonraya atıyor. Sağlık Bakanlığı’ndan rica ediyorum; lütfen hekimlerimize sahip çıksın. Bu konuya bir çözüm üretsinler. 20 gün sonraya randevu veriyorlar ve biz çalıştığımız için haftada bir gün izin kullanıyoruz. Acil durumda olan insanlar var. Bu soruna çözüm üretilmesi gerek. Bu grevler vatandaşı kötü etkiliyor" dedi.

'ŞİDDETİ ÜRETEN SİSTEMİN KENDİSİ'

Bursa'da sağlıkçılar, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde iş bırakma eylemine ilişkin basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı Dr. Sibel Arıkan okudu. Sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarının ortak taleplerini duyurabilmek için
Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele platformu (SABİM) adı altında bir araya geldiklerini belirten Arıkan, "Toplu sözleşme taleplerimizi belirleyerek, 1-2 Ağustos'ta iş bırakma kararı aldık" dedi.

Sağlık emekçilerine uygulanan şiddete değinen Arıkan, "Şiddeti üretenin bu sistemin kendisi olduğunu biliyoruz" diye konuştu. Halka destek çağrısında bulunan Arıkan, "Hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal sağlık sistemi için acil işlemler dışında sağlık hizmetini durduruyoruz" şeklinde konuştu. (YURT HABERLER)