Sağlık emekçilerinden İzmir'de miting: Direne direne kazanacağız

Sağlık emekçilerinin hakları için Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen miting, yüzlerce emekçinin "Direne direne kazanacağız" sloganları ve zeybek gösterisi ile başladı.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Sağlık Platformu, Aile Hekimliği "ceza yönetmeliğini" protesto etmek ve tüm sağlık emekçilerinin hakları için miting düzenledi. Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitinge yoğun sağanak yağışa rağmen çeşitli illerden yüzlerce sağlık emekçisi katılırken, miting zeybek gösterisi ile başladı.

"Yeter Fahrettin, bizi kahrettin", "Susmuyoruz korkmuyoruz, Vazgeçmiyoruz” yazılı dövizler taşınan mitingde, sağlık emekçileri sık sık "Direne direne kazanacağız", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganları attı. Çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katıldığı mitingde, vefat eden sağlık emekçileri anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından kurum temsilcileri kitleyi selamladı.

Mitingde kurumlar adına açıklama yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, bir yanda iyi yönetilemeyen pandeminin uzamış dördüncü pikinde, her gün 200'e yakın kişiyi önlenebilir bir hastalıktan kaybederken, bir yandan ülke tarihinin en büyük ekonomik ve siyasal krizlerinden birinin yaşandığını belirtti.

Yaklaşık yirmi yıl önce uygulamaya sokulan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile sağlığın bir insan hakkı olmaktan çıkarılıp bir ticari faaliyet haline getirildiğini söyleyen Çamlı, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile tedavi edici hekimliğe büyük önem verilip, beş yıldızlı otel standardında şehir hastaneleri yapılırken, koruyucu sağlık hizmetlerinin ihmal edildiğini ifade etti.

'ADALETSİZ ÜCRETLENDİRME VE AYRIŞTIRICI UYGULAMALARI KABUL ETMİYORUZ'

Pandeminin başından beri tüm sağlık çalışanları gibi özveri ile yaşamlarını riske atarak hizmet vermeye çalışan Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının kötü yönetilen bir pandeminin yükünü taşımaktan tükendiğini kaydeden Çamlı, geçtiğimiz günlerde TBMM gündemine gelen ve tüm sağlık emekçilerini kapsamayan düzenlemelere değindi. Çamlı şöyle devam etti:

"Üniversiteler, aile sağlığı merkezlerindeki ve BAĞ-KUR, SSK'lı hekimlerle birlikte diğer tüm sağlık çalışanlarını kapsam dışında bırakan, emekli hekimler arasındaki eşitsizliği derinleştiren bu düzenleme adaletsizdir. Hekimi, hemşiresi, temizlik işçisiyle sağlık bir ekip işidir. Sağlık hizmetleri kolektif bir emeğin sonucunda sunulmaktadır. Sağlık emekçilerinin her biri yaptıkları işler bakımından kritik önemdedir. Tüm toplumda olduğu gibi, sağlık emekçilerinin de ekonomik krizin etkilerini yoğun olarak hissettikleri bir dönemde tüm sağlık emekçilerine insanca yaşayacak emekliliğe yansıyan temel bir ücret talep ediyoruz. İktidarın iş barışını bozan, adaletsiz ücretlendirme ve ayrıştırıcı uygulamalarını kabul etmiyoruz"

'YÖNETMELİĞİN KABUL EDİLECEK BİR TARAFI YOK'

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde aile hekimleri üzerindeki baskıyı artıran, iş güvenliğini ortadan kaldıran, özlük haklarını yok sayan birçok taraf olduğunu söyleyen Çamlı, yönetmelik değişikliği ile aile hekimliği çalışanlarının statüsünün, il sağlık müdürlüklerine bağlı kölelik sistemine taşındığını belirtti. Yönetmelik ekinde ihtar uygulanacak 40 fiilin sıralandığını belirten Çamlı, şöyle konuştu: "Herhangi bir fiilin ikinci ve devam eden ihlallerinde, ihtar puanı iki kat olarak uygulanacak. Sağlık il müdürlüklerinin kuracağı komisyonlar, ilgili ihtar cetvelindeki fiillerden 5 kez ihtar puanı verilmesi veya toplamda 150 ve üzerinde ihtar puanına ulaşılması halinde aile hekim ve hemşirelerin sözleşmeleri feshedilebilecek. Aile hekimliği uygulamasında iş güvencesi bu yönetmelikle sona ermiştir."

Bunun dışında ucu açık iş tanımları eklendiğini belirten Çamlı, "Aile hekimleri tabii ki kronik hastalarını takip edecekler ama sahanın gerçeklerinden kopuk, yerine getirilmesi pratik olarak mümkün olmayanların, kısacası imkansızın başarılması isteniyor. Bir işin ne kadar sürede yapılacağını, bir gün içinde ne kadar sayıda hastaya bakılabileceğini hesaplamamış gözüküyorlar. Günlük mesai saatlerinin tamamının harcanmasına rağmen istenilen oranda yapılamayacak kronik hastalık izlemleri nedeniyle yüzde 10'a varan gelir kaybına neden olabilecek maddeler içeriyor" dedi.

Yönetmeliğin neresinden tutulsa kabul edilebilecek bir tarafı olmadığını vurgulayan Çamlı, kamu dışından gelip sözleşme imzalayan sağlık emekçilerinin de birçok özlük hakkının yok sayıldığını, kıdem tazminatlarının verilmediğini ve aile sağlığı çalışanlarına hiçbir şekilde yer değişikliği hakkı verilmediğini belirtti.

'MESLEĞİMİZE, EMEĞİMİZE, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ'

‘Ceza sözleşmesi’ olarak nitelendirilen bu yönetmeliği asla kabul etmeyeceklerini açıklayan Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının tüm ülkede değişik etkinlikleri ve eylemleri hayata geçirdiğini de belirten Çamlı, son olarak şunları kaydetti:

"İnsanca çalışma koşullarında, özlük haklarımız ve ödemelerimiz gasp edilmeden, mesleğimiz itibarsızlaştırılmadan, emeğimiz değersizleştirilmeden sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Bugün için talebimiz çok net. Ceza sistemini ağırlaştıran, sözleşme feshini kolaylaştıran, dayanaksız ve keyfi yaptırımlar getiren, birinci basamakta çalışan sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamayan sözleşme, tüm maddeleriyle derhal geri çekilsin! İş güvencesini tamamen ortadan kaldıran, ücretleri ve kazanılmış hakları gasp eden, görüş ve düşünce açıklama özgürlüğüne yasak getiren ‘ceza yönetmeliğine’ karşı mücadelemiz yönetmelik geri çekilene dek sürdürülecektir. Mesleğimize, emeğimize, geleceğimize sahip çıkacağız" (DUVAR)