CHP Sözcüsü Öztrak: Damadı görevden alın

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak piyasalarda yaşanan hareketlenmeye dair açıklamalarda bulundu. Öztrak, "Onlara tavsiyem, seçimin ardından açıklanacağı söylenen yol haritasının birinci maddesi 'devletin kasasının başındaki damadın görevden alınması' olmalıdır" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak Tekirdağ’da düzenlediği basın toplantısında son günlerde piyasalarda yaşanan hareketliliğe dair açıklamalarda bulundu. Öztrak, ekonomiyle ilgili seçim sonrası açıklanması beklenen yol haritasıyla ilgili, "Onlara tavsiyem, o yol haritasının birinci maddesi 'devletin kasasının başındaki damadın görevden alınması' olmalıdır" dedi.

Öztrak’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şunlar oldu:

DAMAT ÇIKTI SULU LAFLAR ETTİ: Son günlerde piyasada yaşananlara bir bakın. Damat çıktı, “Dövize demir yumruk vurduk, doların yükselişini bekleyenler avucunu yalar” gibi bir takım sulu sulu laflar etti. Sonuç, dolar hemen sonrasında 5,80’lere çıktı. Baktılar olmadı, damadı susturdular. Döviz piyasası biraz toparlanır gibi oldu. Ancak doları sakinleştirmenin faturasını ben söyleyeyim. Hazine’nin borçlanma kağıdının faizleri yeniden yüzde 20’lerin üstüne çıktı. Bu demektir ki çiftçimizin, esnafımızın, iş adamımızın kullanacağı kredinin faizi bunun çok üstünde teşekkül edecek.

ÜLKEMİZE DÖNÜK RİSK ALGISI ROKET HIZIYLA YÜKSELDİ: Türkiye’nin borç temerrüt risk primi, yani CDS olarak tabir ettiğimiz bir prim var. Bu yeniden 400’ün üzerine tırmandı. Yani, dışarıdan 1 milyon dolarlık Hazine kâğıdı almak için gelen, 21 Mart tarihinde, bu Hazine kağıdını sigortalamak için 35 bin dolar sigorta primi ödüyordu. Şimdi ödeyeceği miktar 41 bin 690 dolara çıktı. Yurtdışından borçlanmak için dolara ödediğimiz faiz bundan birkaç ay önce TL’ye ödediğimiz faizin üstüne çıkmıştı. Şimdi bu faiz daha da artacak, milletimizin cebi boşalacaktır. Türkiye’ye dönük risk algısı uluslararası piyasalarda roket hızıyla yükseldi. Borsa da paldır küldür çöktü. Bu ülkenin değeri borsada belirlenen büyük şirketlerinin değeri üç günde yüzde 8’e yakın düştü. İşte damadın faturası bu. Bu şirketlerin değerinin düşmesi ülkemize zarar. Bu kolaycı politikalarla, ülkemiz her gün biraz daha borca batıyor, milletin ödeyeceği faizler her gün biraz daha artıyor.

SEÇİME KADAR İDARE ETSENİZ BİLE SEÇİMDEN SONRA NE YAPACAKSINIZ? Hayatın içinde olduğu gibi ekonomide de “Ne ekerseniz onu biçersiniz.” Önce kendi yurttaşlarına, sonra dışarıdaki ekonomik aktörlere güven verecek politikalar izlersen kur ve faiz istikrar kazanır. Enflasyon düşer, büyüme olur, işsizlik düşer. Yok bunları yapmaz, piyasa dışı palyatif tedbirlerle, yan veya arka yollardan dolanarak piyasa sistemini iğdiş edersen bunun bedelini kur ve faizde artan oynaklık ve düşen kredibilite olarak ödersin. Son birkaç gün de olan budur, faturası da milletimize çıkmaktadır. Türk bankalarının yabancılara Londra’da TL satışının yasaklandığına, Türkiye’ye sıcak para getiren bazı yabancı bankalar için bir takım soruşturmalar başlatıldığına, yine bazı bankaların sistemden çıkarılacağına dönük haberler piyasada aldı yürüdü. Herkesin kafası karma karışık. Ben bu ülkenin Hazinesini yönetirken gördüğüm bir şey var: Bu tür haberlerin şüyuu vukuundan beterdir. Bu tür haberler piyasada zaten darbe yemiş ve aşınmış güveni iyice aşındırır. Kaygıları artırır. Seçim gününe kadar dövizi tutmak için piyasaya sopa gösterenlere sormak gerekir. Hadi birkaç gün idare ettiniz. Peki, seçimden sonra ne yapacaksınız? Kumanda ekonomisine ne kadar devam edebileceksiniz?

BU SÜREÇTE EKONOMİDE YAPTIKLARI TAHRİBAT, SEÇİM SONRASI MALİYETİ ARTIRDI: Yabancılara demişler ki, “Bizi seçime kadar idare edin, seçimden sonra her şeyi usulüne göre düzelteceğiz.” Hatta IMF’ye bile gideceklerini söylemişler. Bunları duyuyoruz yabancılardan. Ama vazoyu kırdılar. Vazoyu ne kadar tamir etseler de çatlakların izi kalacak. Bunun bedelini de maalesef yüksek faiz, daralan ekonomi, artan işsizlik, pahalılık, boşalan tencere olarak milletimiz ödeyecek. Ben, saray iktidarının, kendilerinin çıkarttıkları krizin neden olduğu iflasları, yoksulluğu, pahalılığı, işsizliği, boş tencereyi millet seçim bitene kadar fark etmesin diye bu işleri yaptıklarını düşünüyordum Ama son bir haftada yaptıkları bana şunu gösterdi: Aslında kendilerinin de durumun vahametini farkında değiller. Bu süreçte yaptıkları tahribat seçim sonrasında bu krizi yönetmenin millete maliyetini olağanüstü artırdı.

SARAY SEÇİMDEN SONRA, MİLLETE ACI BİR REÇETE DAYATACAK: Maalesef geldiğimiz noktada “tulumbada su bitmiştir”. Bunu Sarayın kibirli kişisi Erdoğan çok önceden ilan etmişti. Seçimden sonra saray iktidarı ekonomide çok acı bir reçeteyi dayatacaktır. Bunun işaretini sarayın damadı “Nisan’da yeni yol haritası hazırlanacak” diyerek zaten vermiştir. Diğer taraftan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları olan eski Başbakan ve Meclis Başkanı da İstanbullulara yeni gelecek vergilerin müjdesini vermektedir. Malum bunların yol haritası çok çabuk eskiyor, bu kaçıncı harita… Daha Ekim’de yazdıkları haritanın koordinatları, hedefleri birkaç ay içinde yok oldu gitti.

İŞİN BİTTİĞİ BELLİ, MİLLETİN KARARINI OLGUNLUKLA KABUL ETSİNLER: Şimdi milletimize bir acı ilaç daha içirmeye hazırlanıyor. Ancak milletimizde acı ilaç içecek hal kalmadı. Mutfaktaki yangın annelerimizi perişan ediyor, işsizlik gençlerimizi ezip geçiyor, evlatlarına harçlık veremeyen babalar evlatlarından kaçıyor, eve onlar uyuduktan sonra gitmeye çalışıyorlar. Bunlara sebep olanlar ise ekonomiyi, mutfağı, tencereyi bir kenara itip, yalan üstüne yalan söyleyerek, iftira ve çamur siyasetinde her gün el yükselterek, milletimizi bölerek sorumluluktan kaçmaya çalışıyorlar. Ülkenin Cumhurbaşkanı zırhına bürünmüş Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, belediye başkanıymış gibi veya Belediye Meclis Üyesi adayı gibi meydan meydan dolaşıp, vatandaşa bir avuç çay dağıtıp, Müslüman katili teröristin çektiği propaganda filminden medet umar hale gelmiştir. Bu güne kadar hep güvendiği anketçiler artık güvenilmez adamlardır onun için… İşin bittiği bellidir. Yapacakları tek şey vardır: Milletin kararını olgunlukla kabul etmeleri gerekir.

SEÇİM SONRASI İLK İŞLERİ DAMADIN GÖREVDEN ALINMASI OLMALI: Onlara tavsiyem, seçimin ardından açıklanacağı söylenen yol haritasının birinci maddesi “devletin kasasının başındaki damadın görevden alınması” olmalıdır. Unutulmasın Sayın Erdoğan nasıl kendi evlatlarını ve damadını düşünüyorsa; milletimiz de aynı şekilde kendi evlatlarını bu seçimde sandıkta düşünecektir. (HABER MERKEZİ)