Kılıçdaroğlu: Yürüyüşe AK Partililerden de destek var

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşü'nün 15. gününde gazetecilerin sorularını yanıtladı: Adalet kim tarafından arzu ediliyorsa ve kim haksızlığa uğradığını düşünüyorsa bu yürüyüşe katılabilir.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Adalet yürüyüşü'nün 15. gününde canlı yayında gazetecilerin konuğu oldu. Kılıçdaroğlu Habertürk TV'de moderatör Ece Üner, Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek ve gazeteci Nagehan Alçı'nın sorularını yanıtladı. Sağlık durumu hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu " Doktor arkadaşlarımın önerisi var, tempoyu koruyun diye. Bazen dozu kaçırıyorum daha hızlı yürüyorum. Biraz daha yavaşlıyoruz uyarı üzerine sonra belli bir tempoda devam ediyoruz. Bir davaya inanıyorsanız, haklı olduğunuza inanıyorsanız emin olun yürürsünüz. Düzenli spor yapan bir insan değilim. Adalet için bir yürüyüş yapalım dedik, sağolsun yalnız bırakmadılar" açıklamasında bulundu.

Toplumun birçok kesiminde destek alındığını belirten Kılıçdaroğlu "AK Partiliyim ama destek veriyorum' diyenler de var" diyor.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

DUYDUĞUM EN İYİ HABER: Kendi söylemlerine dikkat etmeliler. Bizim ve FETÖ'nün sözlerini kıyaslayacaklarmış. Vallahi çok mutlu oluruz. Eleştirdiğimizde kıyameti koparıyorlardı 'Hoca Efendi'ye bunu nasıl söylersiniz.' diye. Kendi sözleri ile FETÖ'nün sözleri arasında paralellik var. 'Aynı menzil' sözünü eden ben değilim ki, 'aynı menzil' lafını söyleyen onlar. Gülen cemaatini devlete yerleştiren kim? Ben miyim? Bir kişi vali olacaksa, kaymakam olacaksa önce Pensilvanya'ya gidiyorlardı. Keşke öyle bir araştırma yapsalar da biz de bilsek biz ne söylemişiz, onlar ne söylemiş diye. Bizim ve FETÖ'nün söylemlerini karşılaştıracaklarmış. Çok ama çok mutlu olurum. Duyduğum en iyi haber. Vallahi çok mutlu olurum.

BUNDAN KORKMAYIZ: Bir partinin genel başkanı konuşuyor, bunun bir yolunu bulup sesini keselim' şeklinde bir arayış var. Biz bunlardan çekinir miyiz, asla. Biz ne söylüyorsak kamuoyu önünde gayet net söylüyoruz. Düşüncelerimiz neyse gayet açık söylüyoruz. Söz verdiysek sözümüzün arkasında dururuz. 'Hakimler, savcılar seni de çağırır. Çağırsa ne olur? 138. madde hakimlere, savcılara talimat vermek pozisyonunda olanlar için getirilmiştir o madde. Ben yargıya nasıl talimat vereceğim?

KONTROLLÜ DARBE: Bakın kontrollü darbeden şunu kast ediyoruz. Bilinen, önlenmeyen ve sonuçlarından yararlanılan darbeye kontrollü darbe denir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 'Hangi önlemleri alacaksanız parlamentoya getirin' dedik. Yapmadılar. Açlık grevi yapan iki öğretmen var, ne ilgileri var FETÖ ile. Yüzlerce örnek verebilirim. Biz adaleti savunuyoruz. Siyasetçiler suçluyu belirleyemezler. Biz suçlunun kim olup olmayacağını siyasete bıraktık. Savcı hemen iddianameyi hazırlıyor, hakim hemen kararını veriyor.

İKİ 15 TEMMUZ VAR: Ben kontrollü darbe söylemini referandumdan çok önce kullandım. Sayın Başbakan Adil Öksüz olayı hakkında soruşturma açılmasını istedi. Adil Öksüz'ün üzerindeki GPS cihazı hangi firmadan dedim... Adil Öksüz olayı her seferinde kapatılmak istendi. İki tane 15 Temmuz var. Sokağın 15 Temmuz'u ve sarayın 15 Temmuz'u. Darbe girişiminde bulunuldu, halk sokaklara çıktı ve darbe önlendi. Bu sokağın 15 Temmuz'u. Bir de sarayın 15 Temmuz'u var.

BANA VERDİKLERİ SÖZLERİNİ TUTMADILAR: 15 Temmuz'dan sonra demokrasi konusunda güzel bir atmosfer ortaya çıkmıştı. Sonra 20 Temmuz geldi. İlk kararnameye itiraz ettik. Askeri hastanelerin kapatılması... Bunun FETÖ ile ilgisi yok. Kış lastiği KHK ile... Bize verdikleri hiçbir sözü tutmadılar. Saraya gittik, yargı bağımsızlığı konusunda görüş birliğine vardık. KHK'ler, OHAL dolayısıyla Başbakan ile görüştüğümüzde 'Çok kısa bir süre için uygulayacağız' dediler. Biz ona rağmen karşı çıktık. 'Bütün partiler darbeye karşıysa niye OHAL' dedik. Öyle anlaşılıyor ki KHK ile ülke yönetilecek.

BERBEROĞLU'NUN TUTUKLANMASI BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA: Vekiller tutuklandıktan sonra Sayın meclis Başkanı'nı ziyaret ettim. Söz verdi, 'Ben bu konuda anayasa hukukçularından görüş alacağım' dedi. Teşekkür ettim. Sonra dedim ki 'Bir sorun bakalım bu görüş alındı mı' diye... Hiç görüş alınmamış. TBMM Başkanı bana grup başkanvekillerinin önünde görüş alacağını söylüyor ama görüş almıyor. Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran damla oldu. Meclis'in iradesi yoki saraya bakıyorlar. Yargı da öyle.

TOPLUMUN HER KESİMİNDEN DESTEK VAR: Yürüyüşe katılanlar arasında Evet kullananlar da var. 'AK Partiliyim ama destek veriyorum' diyenler de var. Dolayısıyla toplumun hemen hemen her kesiminden bir şekilde destek var. Eleştiri de var, protesto da var. Ama biz şöyle bir karar aldık: Bizi eleştirseler de, protesto etseler de gerginlik yaratmayacağız. 12 maddelik bir genelge hazırladık. Gelen herkese de bunu verdik. Gerçekten de beni şaşırtan boyutlarda yürüyüşe katılan herkes buna uydu.

PARTİ OLARAK DEĞİL, BİREYSEL OLARAK HERKES KATILABİLİR: Adalet yürüyüşünde bir tane bile altı oklu CHP bayrağı göremezsiniz. Bu bir adalet yürüyüşü. Adalet kim tarafından arzu ediliyorsa ve kim haksızlığa uğradığını düşünüyorsa bu yürüyüşe katılabilir. Ben bir kişi olarak buna katılıyorum. Bir parti olarak yürüyeceğimizi asla söylemedik. Her partiden insan var. Hiç kimsenin parti kimliği ile katılmalarını doğru bulmuyoruz ve istemiyoruz. Bireysel olarak herkes gelebilir.