Kurtulmuş: Devlet memurlarının siyaset yapması için doğru zaman

Rektör ve kaymakam gibi devlet görevlilerinin referandumda 'evet' için sosyal medya kampanyalarına katılmasını değerlendiren Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Uzun yıllar akademisyenlik yapmış biri olarak söylüyorum, Türkiye’de devlet memurlarının siyaset yapma yasağı anlamsızdır" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Prof. Numan Kurtulmuş, "Türkiye’de devlet memurlarının siyaset yapma yasağı anlamsızdır, kalkması için zamanlama doğru" dedi. Kurtulmuş, kamu hizmetindekilerin sosyal medyada 'evet' kampanyasına katılmasına ilişkin soruya verdiği yanıtında, "Herkes ne isterse söyleyebilmeli" şeklinde konuştu.

Numan Kurtulmuş'un Habertürk'ten Kübra Par'a verdiği söyleşideki ilgili bölüm şöyle:

Sonuç “Hayır” çıkarsa da siyasi istikrar artar diyorsunuz yani?

Milletin kararına saygı duymalıyız. Herkesin kampanyasını istediği gibi şeffaf, açık ve çok taraflı yürütebil­mesi bile Türkiye demokrasisine katkı sağlayacaktır.

Böyle diyorsunuz ama “Hayır” kampanyasının özgürce yürütülemeyeceği kaygısını taşı­yanlar var. Geçen hafta Kadıköy vapurunda bir grup genç “Hayır” şarkısı söylediği için “Cumhurbaş­kanı’na hakaret” gerekçesiyle gözal­tına alınmak istendi. Sedat Peker “Hayırcılar sokağa çıkarsa sokakta bekleyeceğiz” gibi tehditkâr sözler etti. Tüm bunları hükümet olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zor ve kritik bir bölgede yaşıyoruz. Türkiye; Libya, Suriye ve Irak olma­dıysa sandığın her zaman ortada olması sayesindedir. 1960 dar­besini, 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı yaşadık. Bütün bu olağanüstü dönem­lerden sonra bile millet sandıkta kendi görü­şünü açıkça ortaya koya­bildi. Hükümeti kendi oylarıyla değiştirebildi. Allah’tan sandık var ve ortada duruyor. Bunu gözü­müzün nuru gibi korumalıyız. “Evet” diyen de olacak “Hayır” diyen de... Her­kes argümanını ortaya koyacak. Önemli olan kamplaşma içine girmeden, birbi­rini ötekileştirmeden olgunluk içinde ifade etmeleri...

“Şu anda olağanüstü hal ilan edilmiş durumda, yazarlar, gazeteci­ler, muhalif sesler tutuklanıyor. Bu dönemde ‘Hayır’ diyenler rahatça çıkıp kampanya yürütemezler” kaygısı taşıyanlar var ama...

Parlamentoda muhalif milletvekilleri çok açık ve hatta zaman zaman eleştiri sınırlarını aşacak şekilde görüşlerini dile getirdiler. “Evet” ve “Hayır” diyenlerin açık şekilde konuşabildiği bir süreç oldu. Hiç merak etmeyin, kampanya süresinde de aynı şey olacak. Herkes görüşlerini açıkça ifade edebilecek.

Bazı üniversite rektörleri “Evet” kampanyasına katıldı. Kamu hizmetindekilerin bu kampanyalara katılması doğru mu?

Uzun yıllar akademisyenlik yapmış biri olarak söylüyorum, Türkiye’de devlet memurlarının siyaset yapma yasağı anlamsızdır. İşçilerin ya da serbest çalışanların siyaset yapıp, devlet memurlarının yapamaması manasızdır. Mühim olan insanların kendi görüşlerini korkusuzca, karşı tarafa hakaret etmeden, ötekileştirmeden söyleyecek cesarete ve olgunluğa sahip olmasıdır. Sporcular, sanatçılar, üniversite hocaları ne söylemek isterse söylesin.

Peki bu değişiklik daha sakin bir dönemde konuşulsa daha iyi olmaz mıydı?

Zamanlamanın doğru olduğunu düşünüyo­rum. 15 Temmuz’da mücadele etmiş bir mil­let olarak bundan sonra daha etkin bir yönetim modeline kavuşmak için anayasa referandu­muna gidiyoruz. Referandumda “Evet” denilirse hem istikrarın hem de güvenliğin ciddi şekilde artacağını görüyoruz.

“Evet çıkarsa terör son bulur” sözleri­niz tartışma yarattı. Şu anki sistemde de AK Parti hükümeti tek başına iktidarda ve Cum­hurbaşkanlığı makamında Tayyip Erdoğan var. “Evet” çıksa da yine aynı ekip olacak. Ne değişecek de terör saldırıları azalacak?

Bir beka sorunuyla karşı karşıyayız. Suruç’tan bu yana DEAŞ ve PKK saldırılarına karşı savaşı­yoruz. 15 Temmuz’dan bu yana da devleti tes­lim almaya çalışan bir çeteye karşı topyekûn mücadele veriyoruz. Terörle mücadeleye şart­lar ne olursa olsun devam edeceğiz ama “Evet” çıkması milletimizin de terörle mücadeleye ver­miş olduğu desteğin açık şekilde ortaya çıkması anlamına gelecek.

Ama bu hükümet icraatlarının değerlen­dirileceği bir genel seçim değil; parlamen­ter sistemden başkanlığa geçişi tartışıyoruz. Halkın başkanlık sistemine verdiği destekle terörle mücadeleye verdiği destek arasında nasıl bir ilişki var?

Referandumdan “Evet” çıkarsa yürütme çift başlılıktan kurtulacak. Terörle mücadelede çok daha etkin karar alma mekanizmaları ortaya çıkacak. “Önceden terörle mücadelede zayıftık, ‘Evet’ çıkarsa güçleneceğiz” demiyorum ama “Evet” çıkması milletimizin hükümetin verdiği kararlara destek olduğu anlamına gelecek.