Tuncel: Yasak kararına rağmen Ankara’da olacağız

DBP Eş Genel Başkanları Sabahat Tuncel ile Kamuran Yüksek ortak basın topplandısı düzenledi. Yüksek, cezaevinde geçirdiği altı ay içinde yaşadıklarını anlatırken, Tuncel de gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR- Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, 147 gün sonra tahliye edilmesinin ardından DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'le birlikte basın toplantısı düzenleyerek, tutuklanma gerekçesinin Türkiye'de ve Ortadoğu'da yaşanan çatışmalı süreçle ilgili hükümet politikalarını eleştiren konuşmaları olduğunu söyledi.

Diyarbakır DBP Genel Merkez Danışma Bürosu'nda yapılan toplantıda “OHAL'in ilk sirayet ettiği yerlerin başında cezaevleri geliyor. Cezaevlerindeki insanlar bire bir OHAL uygulamalarıyla karşılaşıyor ve bunun ağır şartlarını yaşıyor“ diyen Yüksek, şöyle devam etti:

‘BÜTÜN HAKLAR ASKIYA ALINDI’

“Cezaevlerinde bütün haklar askıya alınmıştır. Sohbet hakkı engellenmiş, tutsaklar birbiriyle görüşemiyor. Sportif faaliyetler yok, avukatla görüşme haftada bir gün, bir saatle sınırlandırılmış durumda. O da bir memurun ve kameranın kaydıyla gerçekleşiyor. Dosyasıyla ilgili tutuklu avukatla görüşme yapamıyor. Daha önce tutuklu yakınlarının dışında 3 kişiyle görüşülebiliyordu bu engellendi. Açık görüşler 2 ayda bir yapılıyor. Telefonla görüşme hakkı haftada bir iken şimdi 15 günde birdir. Ayrıca psikolojik baskılar var. Kurum müdürleri keyfi uygulamalarda bulunuyor.”

‘HASTA TUTSAKLAR TEDAVİ EDİLMİYOR’

Gardiyan ve müdürlerin güvenlik gerekçesiyle keyfi uygulamalarda bulunduğunu söyleyen Yüksek, hasta tutukluların durumuna da değindi: “Hasta tutsaklar tedavi edilmiyor. Kaldığım koğuşta yanımda kalan bir genç vardı, Adana'da bir protesto sonrasında tutuklanmış. Bağırsakları dışarıda, plastik bir kaba bağlanıp, sırtına asılmış durumda. Ve 8 aydır ameliyat olamıyor. Doktorlar bu koşullarda ameliyat yapamam raporu veriyor. Ama hastane yönetimi güvenlik gerekçesiyle izin vermiyor. Bu açık bir cinayettir. Cezaevlerinde insanlar bu koşullarda yaşıyor. Cezaevinde gerilim çok yüksektir. Hükümet bu sorunlara çözmez ise kötü haberler alacağız..”

'CEZAEVİ KOŞULLARI 12 EYLÜL’Ü ARATMIYOR'

Daha önce de 5 yıl cezaevinde yattığını hatırlatan Kamuran Yüksek, Olağanüstü Hal ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle cezaevlerinde de birçok hakkın kıstıtlandığını söyledi. Yüksek, “Daha önce de cezaevlerinde hak ihlalleri vardı, ama şimdi hak ihlalleri had safhadadır. 12 Eylül'den daha ağır koşullar var" dedi.

'GEVER’DEKİ KATLİAM KOMPLODUR’ 

Kamuran Yüksek’in ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise, konuşmasına Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği tarih olan 9 Ekim’i hatırlatarak başladı. Tuncel, "9 Ekim uluslararası komplolunun yıl dönümüdür. O dönemde Ortadoğu'ya bir müdahale olduğunu görüyoruz. Komploda parmağı olanlar bugünkü koşullarda daha net bir şekilde ortaya çıktı” dedi.

Yüksekova’da biri çocuk 4 kişinin polis kurşunuyla öldürülmesine değinen Tuncel, “Bu katliamın yaşanmasına sebebiyet verenlerin hesap vermesi gerekir” dedi.

Tuncel, Yüksekova’daki olayı, “Kürt halkını potansiyel suçlu gören siyasetin yansıması” olarak nitelendirdi. Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu katliam AKP'nin politikası ve Erdoğan'ın söylemlerinden bağımsız değildir. İç savaş çıkarmak isteyenler, savaşı Gever'den çıkarmak istiyor. Bu olay bir polisin tutuklanmasıyla kapatılmaz. Arkadaki karanlık gücün de ortaya çıkmasını istiyoruz. Devlet güçlerinin yaptığı katliamlarda cezasızlık bugün Gever'de de ortaya çıkarsa sorun daha da derinleşir."

'AKP, MECLİS’İ KHK’LERLE İŞLETİYOR'

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Meclis’in darbeciler tarafından bombalandığını söyleyen Sabahat Tuncel, “Darbeciler Meclis’i bombaladı, AKP şimdi bunu siyasi olarak yapıyor. Meclis işlemiyor, çalıştırılamıyor. Meclis KHK'lerle işletiliyor. Temel hakların ortadan kaldırıldığı bir süreci yaşıyoruz” dedi.

10 Ekim Ankara katliamını da hatırlatan Sabahat Tuncel, yasak kararına rağmen yarın Ankara’da olacaklarını ve anma etkinliğine katılacaklarını söyledi.