Kılıçdaroğlu: Erdoğan'ın bal gibi haberi de vardı, imzası da

Hükümet çevrelerinin Gülen cemaati operasyonları için 17-25 Aralık'ı 'milat' almasını eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2004 MGK'sında alınan kararı hatırlatarak, "Efendim bizim haberimiz yoktu. Senin (Tayyip Erdoğan) bal gibi de haberin vardı ve kapı gibi de senin altında imzan var arkadaş. Sen imzanı da mı hatırlamıyorsun" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, evlatlarını arayan Cumartesi Anneleri'nin bu hafta 600. oturma eylemini gerçekleştirdiğini hatırlatarak, " Bu anneler gidiyorlar, 600 haftadır çocuklarının resmiyle diyorlar ki biz çocuklarımızı canlı da istemiyoruz da en azından mezarını istiyorlar. Ben bütün annelere söyleyeyim ben barışı getirmek için çalışacağım" dedi. Darbe girişimi nedeniyle erlerin tutuklanmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Tutuklayacaksan komutanlarını tutukla. Erleri niye tutukluyorsun. Dünyanın neresinde görülmüş erlerin darbe yaptığı" diye sordu.

KAPATILAN ÜNİVERSİTELER

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Kahramanmaraş'ta düzenlene il başkanları toplantısında konuştu. Darbe girişimi sonrası çıkarılan OHAL ve KHK'leri eleştiren Kılıçdaroğlu, kapatılan üniversitelerdeki öğrencilerin mağdur olduğunu ifade etti. Aynı şekilde askeri lise ve harp okulu öğrencilerinin de mağdur edildiğini ifade eden CHP Genel Başkanı FETÖ soruşturmalarıyla mal varlıklarına el koyma uygulamasını da eleştirdi.

'AİLELERİN NİYE CEZALANDIRIYORSUNUZ?'

Hz. Muhammed'in Veda Hutbesi'nden alıntı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiç kimsenin suçu ailesine, çocuklarına yüklenemez. Onlar bu suçlardan dolayı suçlanamaz. Suç sadece suçluya aittir" dedi. Devletin kin, öfke ve öç alma duygularıyla yönetilemeyeceğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu devletin adaletle yönetildiği vurgusunu yaptı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım'ın "17-25 Aralık milattır" ifadelerini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: "17-25 Aralık'ta bir hükümet devleti nasıl soyar onu öğrendik. Allah aşkına hangi bakanın çocuklarının evinde para kasaları para sayma makinaları çıktı. Kimin evinde ayakkabı kutularında para çıktı. Sizin evinizde çıktı intikam alıyorlar 'yolsuzluğumuzu ortaya çıkardın' diye. Eğer milat arıyorlarsa milat bu bakın arkadaşlar, 2004 Milli Güvenlik Kurulu Kararı gayet açıkça Fethullah Gülen konusunu getiriyor, tehlikedir diyor ve bununla ilgili önlem alın diyor. Önlem alın diyor 2004'te. Altında kimin imzası var, Recep Tayyip Erdoğan, Hilmi Özkök, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Vecdi Gönülü, Abdülkadir Aksu, Aytaç Yalman, Özden Örnek, Aytaç Yalman,  İbrahim Fırtına, Şener Eruygur ve Cumhurbaşkanı olarak Ahmet Necdet Sezer. Ee bunu örnek al niye bunu örnek almıyorsun. Niye illa 17-25 Aralık eğer örnek alacaksan al. Efendim bizim haberimiz yoktu. Senin bal gibi de haberin vardı ve kapı gibi de senin altında imzan var arkadaş. Sen imzanı da mı hatırlamıyorsun."

GÖREVDEN ALINAN MEMURLAR

Çocuklarını Gülen cemaatinin okullarına gönderen memurların işten çıkartılmasına karşı çıkan Kılıçdaroğlu, "Çocuklarını okullara gönderenleri memurluktan çıkartıyorsun ama o okullardan mezun olanları bakan yapıyorsun" ifadelerini kullandı.

'İDAMA KARŞIYIZ'

Darbe girişimiyle mücadele edilmesini gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu "Meclisi bombalayanlar yargılanmalı mı elbet yargılanmalı. 60 darbesi olduğunda ben ilkokula gidiyordum, Adnan Menderes ve iki bakan idam edildi. Biz bunun travmasını bugün dahi yaşıyoruz. Siyasi kararlar adalet içinde alınmazsa travma olur" dedi ve ekledi: "Aklımızı kullanmasını bilmeliyiz. Siz aklınızı kullanmıyor musunuz diye soruyor yaradan. Madem ki yüce yaradan bize bir akıl verdi o aklı niçin kullanmalıyız insanlar için kullanmalıyız. Fikirleri dolayısıyla kimse idam cezasına çarptırılmamalı. Kin ve öfke insana yakışmaz."

'CUMARTESİ ANNELERİ ÇOCUKLARININ MEZARINI İSTİYOR'

Konuşmasında Cumartesi Anneleri'ne de değinen Kılıçdaroğlu, "Bugün Cumartesi Anneleri'nin 600. haftadır oturması. Bu anneler gidiyorlar, 600 haftadır çocuklarının resmiyle diyorlar ki biz çocuklarımızı canlı da istemiyoruz da en azından mezarını istiyorlar. Kahramanmaraş'tan bütün annelere sesleniyorum iki temel derdiniz var sizin anneler bir çocuğunuz işsiz, iki çocuğunuzu askere gönderiyorsunuz sağ dönecek mi bilmiyorsunuz. Ben bütün annelere söyleyeyim ben barışı getirmek için çalışacağım. Bugün en az 1 milyon kişi huzursuz. Siz bir fabrikayı kapatırsanız oradaki işçiler huzursuz olur. Huzur şu anda Türkiye'deki en kilit kelime."