GATA'nın devri kaos yarattı

DUVAR - CHP'li Bülent Kuşoğlu, KHK ile askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlanmasının temelde Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi. Kuşoğlu, "Her şey belirsiz. Çalışanlar ve çalıştıkları kurumlar açısından tam bir kaos yaşanıyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Ankara Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Bülent Kuşoğlu, yayınlanan KHK ile askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlanmasının temelde Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi. Bunun savaş gemilerindeki askeri doktordan çatışma bölgelerindeki birliklere kadar TSK’nin her alanını ilgilendirdiğine dikkat çeken Kuşoğlu, “Çatışmalarda yaralanan polisler dâhi askeri hastanelerde tedavi edilirken, askeri hastanelerin uzman doktorları sivil hastanelere dağıtılarak uzmanlıklarını kaybedeceklerdir” dedi.

“Darbe dönemlerinin tehlikesi ezbere yeni kurumlar oluşturulması veya yararlı kurumların ortadan kaldırılmasıdır” diyen CHP’li Kuşoğlu, yazılı açıklamasında şu konulara dikkat çekti;

TAM BİR KAOS YAŞANIYOR

Sağlık Bakanlığı açıklamasında hiçbir bilgi verilmiş değildi. Çalışanlar ve çalıştıkları kurumlar açısından tam bir kaos yaşanıyor. 26 Ağustos’tan beri kamuoyuna ve ilgililere yeni bilgilerin verilmesini bekledik ama maalesef belirsizlik sürüyor. Kaç personelin, kaç doktor ve yardımcı personelin hangi kurumlara devredildiği, cihaz durumunun ne olduğu dahi belli değil. Tahminimize göre 7 binin üzerinde personel ve bunların aileleri sıkıntılı bir bekleyiş içerisindeler. Türkiye’nin bir devlet reformuna, sivil-asker ilişkileri ile güvenlik bürokrasisi, savunma anlayışı ve sistemin de köklü bir değişim ve dönüşüme ihtiyacı vardır. Ancak bu değişim ve dönüşümün mesnetsiz, düşünülmeden, tartışılmadan ve ezbere olması düşünülemez.

ANAYASAYA AYKIRI

Askeri Sağlık Kurumlarının Sağlık Bakanlığına ve Sağlık Bilimleri Üniversitesine devri Sağlık Bakanlığı açıklamasında da belirtildiği gibi 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ davası sebebiyle yani OHAL gerekçesiyle bağlantılı değildir. Yani temelde hukuksuz ve Anayasa’ya aykırıdır. Diğer bir deyişle darbe girişimi vesilesiyle çıkarılan 115 maddelik bir KHK’nın 2 maddesiyle tarihi bir geçmişi olan sıhhiye sınıfının TSK’dan kaldırılması hiçbir hazırlık, tartışma, değerlendirme yapılmadan ezbere ve gerekçesiz gerçekleştirilmiştir.

BİRLİK VE KITALARDA GÖREV YAPACAK ASKERİ DOKTOR KALMAYACAK

- Yoğunluklu şehir çalışmalarının yaşandığı ve sınırlarımız ötesine asker sevk edip savaşa girdiğimiz bu dönemde sıhhiye sınıfının kaldırılması yanlıştır. Sağlık Bakanlığının açıklamasında birlik ve kıtalarda kritik sağlık hizmetlerinin yine askeri personel tarafından verileceği belirtilmektedir. Halbuki artık herhangi bir tıp fakültesinden teğmen rütbesiyle doktor subay mezun olmayacağı için bir süre sonra operasyonlara götürülecek, birlik ve kıtalarda görev yapacak askeri doktor kalmayacaktır. Operasyonlara katılan sağlık personeli askeri eğitim de aldığı için gerektiğinde kendini savunabilecek nitelikte yetiştirilmiştir. Ayrıca bu personel askeri yaralanmalara karşı (kurşun yarası, mayın ve bomba patlaması neticesinde yaralanma) ilk müdahaleyi yapabilecek şekilde eğitilmişlerdir. Kısa bir süre sonra operasyonlara katılacak, birlik ve kıtalarda görev yapacak askeri doktor kalmayacağı için önemli bir sorun oluşacaktır.

YARALI BİR ASKERİN HASTANEYE SEVKİ İMKANSIZ

Büyük birliklerde 3-4 bin asker mevcuttur. Her gün 150 - 200 kişi askeri bir birliğin revirinde tedavi edilmektedir. Söz konusu birlikler genelde küçük ilçelerin yakınındadır. Buradaki küçük hastanelerin bu sayıda askeri personele sağlık hizmeti vermesi söz konusu olamayacağı gibi riskli yörelerde bu askeri personelin hastaneye sevki de güvenlik endişesi yaratacaktır. Kısaca, kıta ve birliklerdeki askeri doktorlar sayesinde çatışma sahasından yaralının ilk tahliyesinden başlanarak mekik sistemi başta olmak üzere farklı tahliye sistemleri kullanılarak yaralıya müdahale edilmesi ve bir üst seviyedeki askeri doktora veya hastaneye yaralının sağ olarak ulaştırılması artık pek mümkün olmayacaktır.

HARP CERRAHİSİ TEKNİĞİ KALMAYACAK

- Askeri hastanelerde görev yapan askeri doktorlar silahlı yaralanmalara karşı özel yetişmiş ve tecrübe sahibidirler. Örneğin Şırnak Asker Hastanesi bu konuda bir efsane haline gelmiştir. Sağlık Bakanlığı askeri doktorların bulundukları hastanelerden başka hastanelere tayin edileceğini belirtmektedir. Bu durumda her türlü savaş ve çatışma yaralanmalarına karşı uzman ve tecrübeli olan personel dağıtılacak, yaralanan askerler büyük sıkıntı yaşayacaktır. Çatışmalarda yaralanan polisler dahi askeri hastanelerde tedavi edilirken askeri hastanelerin uzman doktorları sivil hastanelere dağıtılarak uzmanlıklarını kaybedeceklerdir. Kısaca, harp cerrahisi olarak tüm dünyadaki ordularda bilinen ve uygulanan cerrahi teknikleri konusunda yetişmiş doktorlar bir süre sonra birlik ve kıtalarda kalmayacaktır.

 SAVAŞ GEMİLERİNE DOKTOR VERİLEMEYECEK

- Savaş gemileri 3-4 ay denizde kalmaktadır. Bu nedenle de hepsinde birer doktor bulunmaktadır. Askeri doktor bulunmayacağı için bir süre sonra bu gemilere doktor verilemeyecektir.

- Askeri doktorlar, komando, paraşütçü, dalgıç, sat-sas, savaş pilotu, uçuş hekimliği branşlarında uzmanlaşacak askeri personelin seçiminde yetkin durumundadırlar. Askeri hastaneler kapatıldığı için bunların seçimini uzman nitelikte yapacak personel kalmamıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin önemli sayıdaki personeli Güneydoğu Anadolu’da görev yapmaktadır. Askeri personelin, eş ve çocukları da askeri hastanelerden faydalanmaktadır. Hastalanan askeri personelin veya yakınlarının (general, subay, astsubay, uzman çavuş, er ve erbaş) çatışma bölgesindeki sivil hastaneden faydalanması aynı zamanda güvenlik riskini de beraberinde getirmektedir.

- Askeri doktor ihtiyacının Sağlık Bakanı'nın açıkladığı şekilde yedek subaylığını yapan doktorlar tarafından karşılanması da uygulamada hiç mümkün olmayacak bir durumdur.

- GATA, FETÖ’cülerin en fazla mağdur ettiği yerlerin başında gelmektedir. Başta doktorlar olmak üzere tüm GATA personeli mağduriyet yaşamıştır. GATA’nın Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne devri ile hak ettikleri kadrolar, özellikle doçent kadroları yine başkaları tarafından kapılacak olan cefakar GATA doktor ve yardımcı hizmetler kadrosu yine yeni bir mağduriyet yaşayacaktır.

- Sağlık Bakanı’nın açıklamalarında sık kullandığı “Askeri hastaneler sivillere açılacaktır” sözü de yanlıştır. Zira askeri hastaneler yıllardan beri zaten sivillere açıktır.

- Jandarma Komutanlığı İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmasına rağmen subay ve astsubayları askerliğin her türlü avantajından yararlanabilmektedirler. Ancak askeri doktorlar artık rütbelerini kullanamayacakları gibi bu yıl Kara Kuvvetleri Komutanlığı kendilerine lojman tahsisi de yapmayacaktır.

- Konu bir devletin işleyişini ve zihniyetini göstermesi açısından önemlidir. İçerik olarak anayasal açıdan sorun oluşturmamakla beraber devletin idari işleyişini, iktidarın konuya bakışını ve kamu çalışanlarına yaklaşımını göstermesi açısından önemlidir.

TSK’NİN SIHHIYE SINIFI KALMAYACAK

Ulusal güvenlik ve savunma doktrininin yeniden oluşturulacağı bir dönemde bu konuya yanlış bir başlangıç yapılmıştır. Şu anda dünyanın tüm ordularında askeri doktor, askeri hastane ve sıhhiye sistemi vardır. TSK’nın ise bir süre sonra doktoru ve sıhhiye sınıfı kalmayacak, önemli ve kolaylıkla çözülemeyecek sorunları söz konusu olacaktır. (ANKARA)