Cihan Başakçıoğlu

İZMİR – Bir buçuk yıl süren pandemi sürecinin ardından dün itibariyle 18 milyon öğrenci okullarına geri döndü. Eğitim öğretim yılının ilk gününün ardından okullarda yaşanan eksikler ve sıkıntılar da belirginleşmeye başladı. Öğrenciler okulun ilk gününde yaşananları GazeteDuvar'a anlattı.

'43 KİŞİLİK SINIFTA TEK BİR CAM VAR'

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde lise son sınıf öğrencisi olan Ceren, üniversiteye hazırlanıyor. Ceren'in okulu İzmir Depremi'nde hasar görmesi nedeniyle taşınan okullardan yalnızca biri. Bin 500 öğrencinin eğitim gördüğü okulun hasar görmesi nedeniyle daha küçük bir binaya taşındıklarını ifade eden Ceren, eğitim öğretim yılının ilk gününü şu şekilde anlattı:

"İlk gün çok kötüydü. Bunun kişisel görüşüm olduğunu da düşünmüyorum birçok arkadaşım aynı şeyi söylüyor. Her katta dezenfektan var ama 43 kişilik sınıfta dip dibe eğitim görüyoruz. Sınıfta tek bir cam var. Okulun yeni olması nedeniyle perde takılacak korniş bile yok. Havalar zaten sıcak, havalandırma sistemi hiçbir işe yaramıyor. Okul çıkışında 5 dakika gibi bir süre beklemek zorunda kaldık. Kalabalıktan merdivenlerde adım atacak yer yoktu. Bin 500 öğrencinin okuduğu bir okuldayız. Zaten sığamıyoruz.”

'SINAVA HAZIRLANIRKEN KARANTİNAYA GİRMEK İSTEMİYORUM'

MEB'in okullarda virüs görülse de sınıflarda birkaç kişide belirti oluşana kadar derslerin devam edeceği yönündeki açıklamasına da değinen Ceren, “Zaten sınıflarda herhangi bir havalandırma sistemi yok. Hijyen denen hiçbir şey yok. Dip dibe oturuyoruz. Böylelikle zaten bizi karantinaya mecbur bırakıyorlar. Okullardaki eğitimin niteliksizliği senelerdir tartışılıyor. Buna ek olarak bir de karantina meselesi ile karşı karşıyayız. Ben sınava hazırlanan bir öğrenciyim. Sınava hazırlanırken karantinaya girmek istemiyorum. Buna dair ne kadar önlem aldıkları tartışılır” diye konuştu.

'KANTİN FİYATLARI ARTTI, OKULDAN ÇIKAMAYIŞIMIZI FIRSAT BİLEREK SÖMÜRÜYORLAR'

Aynı okulda okuyan ve ismini vermek istemeyen bir başka lise öğrencisi ise kalabalık sınıflarda eğitim görmek istemediğini söyledi. Bu şekilde bir eğitimle okuldaki herkesin sağlığının hiçe sayıldığını söyleyen lise öğrencisi, geçmiş yıllara göre kantin fiyatlarının yükseldiğine de dikkat çekti: “Hijyen, sağlık bir yana kantin zamlarını eklemek gerek. Genel yemekler 15 TL'den başlıyor. 8 saat dersle sabahtan akşama kadar okuldan çıkamıyor oluşumuzu fırsat bilerek tamamen öğrencilerin sömürülmesine ön ayak olunuyor.”

'TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI KALABALIK, SABAH 05.00'TE YOLA KOYULUYORUZ'

Sude isimli lise öğrencisi ise eğitim gördükleri okula çoğu öğrencinin toplu taşıma kullanarak ulaştığını belirterek, toplu taşıma araçlarının okul saatlerinde aşırı kalabalık oluşuna vurgu yaptı.

Deprem nedeniyle okulda ortaokul öğrencileri ile birlikte eğitim gördüklerini ve sabahın erken saatlerinde yola koyulmak durumunda kaldıklarını aktaran Sude, “Okuduğumuz okulun çevresinde bir ortaokul vardı ve bu orta okul İzmir Depremi nedeniyle hasar aldığı için yıkıldı. Okulun molozları duruyor ve yeni okul inşa edilmedi. Dolayısıyla aynı bina içerisinde bizler ortaokul öğrencileri ile birlikte eğitim görüyoruz. Biz lise öğrencileri olarak sabah gelip gidiyoruz, onlar ise öğleden sonra geliyorlar. Sabah 05.00 ile 05.30 saatleri arasında ilk otobüse yetişerek okula gitmek durumunda kalıyoruz” dedi.

'SINIFLAR40 KİŞİLİK'

Okulda hijyen kurallarına uyulmaya çalışıldığını ancak öğrencilerin kalabalık sınıflarda eğitim görmesinin virüsün yayılmasında etkili olabileceğini söyleyen Sude, “Hijyen ve sosyal mesafe açısından hocalarımız dikkatli. Koridorlarda çok fazla bulunmamamız gerektiği konusunda uyarıyorlar. Koridorlarda dezenfektan bulunuyor. Ancak mevcudumuz bin 100 kişi. Sınıflarımız 40 kişilik. Bir sınıfımızda ise 48 kişi aynı anda eğitim görüyor” bilgisini aktardı.

 

VELİ-DER : DURUM ÇOK VAHİM

Veli- Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, okullarla ilgili çok fazla şikayet aldıklarını belirterek, tüm hazırlıkların tamamlandığı yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Kalafat, şunları söyledi:

“Tuvaletler temiz değil. Hijyen adına bir tane dezenfektan bir tane de maske kutusu koyuyorlar bu kadar. Ama çocuklar üst üste eğitim görüyor. Sınıflar havalandırılamıyor. Günde 7 saat ders yapan okullar var. Beş dakikalık tenefüslerde sınıfı ne kadar havalandırabilirsiniz ki? Eskiye döneceğiz gibi duruyor. Sanki bir buçuk yıl önce bu ülkede pandemi yokmuş ve herşey normalmiş gibi bir hava esiyor. Okullarda hiçbir tedbir alınmamış. Yeterli eğitim personeli yok, yeterli hizmetli personeli de yok. Durum çok vahim. Bu gidişle örgün eğitimin sürdürülebilirliğine dair hiçbir inancımız kalmadı.”