Küresel ısınma vites artırdı: 'Önce bitkiler ve hayvanlar ölebilir'

Ertuğrul Barka, küresel ısınma hakkında, “Enerjiyi, verimli ve yaşam için gerekli olduğu kadar kullanmalıyız. Tüketim toplumundan vazgeçilmesi ve yeni bir yaşam anlayışının edinilmesi gerekli" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Uğurcan Boztaş

İZMİR - Küresel ısınmanın artmasıyla birlikte çevre felaketlerinde de artış görülüyor. Aşırı sıcakların son yıllarda etkisini giderek arttırmasından dolayı birçok canlı türünün hayatı tehlike altında. Sıcakların her sene artması iklim felaketlerinin daha da artmasına neden oluyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (DMÖ) hazırladığı son rapora göre küresel ısınmanın 1,5 derecelik eşiği aşma riski yüksek. Avrupa Birliği (AB) Copernicus İklim Değişikliği Servisine göre geçtiğimiz haziran ayı en sıcak ay oldu.

Çevre aktivisti ve kimya mühendisi Ertuğrul Barka ile bu yaz aşırı sıcaklarla etkisini daha fazla hissettiren ve giderek hayatımızı daha fazla etkileyen küresel ısınmayı konuştuk.

‘İNSANLARIN KULLANDIĞI ENERJİ TEMİZ OLAMAZ’

Barka’ya göre küresel ısınmanın önlenmesinde öncelikli adım, fosil yakıtların kullanımını azaltmak. Barka, “Fosil yakıtların kullanımında hemen ve kolayca uygulanabilecek olan yöntem, özellikle kent içi ulaşımlarında toplum taşım araçlarının kullanılmasıdır. Kentlerde özel araçla ulaşımdan caydırılması için politikalar oluşturulmalı. İnsanların tükettiği enerjinin temizi olamaz. Enerjiyi, verimli ve yaşam için gerekli olduğu kadar kullanmak zorunludur. Kısacası tüketim toplumundan vazgeçilmesi, yeni bir toplumsal yaşam anlayışının edinilmesi gerekir” dedi.

Küresel ısınmanın politik bir sorun olduğunu belirten Barka, “Sermayenin tutsağı hâline getirilmiş insanlığın öncelikle bu tutsaklıktan kurtulabilmesinin zihinsel yolu açılmalıdır. Mülkiyetçi ve bireysel değil paylaşımcı, dayanışmacı ve kollektif yaşamdan yana insanlar, kadrolar üretilmelidir. Eğitimler küresel ısınmayı durduracak ve geriletecek kapsamda uygulamalarıyla verilmelidir” ifadelerini kullandı.

‘CANLILARA ÖLÜMCÜL ETKİLERİ VAR’

Fabrikalardan çıkan kimyasal atıklar hakkında bilgi veren Barka şu şekilde konuştu: “Sanayilerin katı, sıvı, gaz atıkları vardır ve bunlar tehlikeli radyoaktif atıklardır. Sömürgeci Batılı ülkeler, kendi yaşam alanlarında çok enerji ve su tüketen ayrıca tehlikeli radyoaktif atıklar üreten sanayileri olabildiğince terk ettiler. Bu yatırımları, sömürdükleri ülkelere kaydırdılar. Madencilik, çimento, demir çelik, enerji, gemi sökümü, dericilik, kâğıt, vb. sektörlerin atıkları hava kalitesini olduğu kadar suların ve toprakların yaşam kalitelerini de düşürüyor. İklimin etkilenmesi de elbette gerçek; yaşadıklarımız bunun kanıtıdır. Bu etkilenme, ekosistemde besin zinciriyle başka canlılara da ölümcül etkiler yapıyor. Öncelikle bitkiler ve hayvanlar ölebiliyor. Oysa denizlerin, akarsuların, yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmeleri; toprakların, ormanların, ovaların yok edilmeleri; havanın bitkilerin ve insan dahil tüm hayvanların yaşamlarına ölümcül etkilerine katlanmak zorunda değiliz.”

‘ÖNCELİLKLE TEMEL GEREKSİNİMLERİN KARŞILANMASI GEREKLİ’

Barka, ülkemizde küresel ısınma konusunda yeteri kadar bilinçli olunmadığına dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: “Maslow'un Gereksinimler Piramidinin tabanına sıkıştırılmış insanlardan küresel ısınmanın farkında olmalarını beklemek gerçekçi değildir. Ekonomik olarak ezilen, örselenen insanlar, kendi güncel sorunlarını öncelerler. Beslenme, sağlık, barınma sorunlarına boğulmuş insanlar, küresel ölçekli ve sonuçlarını derhal göremedikleri konuyu nasıl düşünebilir kavrayabilir ki? Öncelikle beslenme, sağlık, barınma gibi temel gereksinimlerin karşılanması gerekli. Sonrasında eğitim gelir elbette. Bilimsel, çağcıl, özgür akılla, demokratik ortamda; araştıran, sorgulayan, eleştiren, tartışan ve en önemlisi evrensel değer yargıları ile donanmış insanlarla yeni toplumsal düzen kurulabilir.”