Anti-Muhteşem Yüzyıl’da 'Yavuz Sultan Selim-Tapınakçılar' iddiası

İlk kez bir yabancı yapımda Türk tarihi ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Bayezid, Fatih’in mezarına tükürdü mü? Yavuz’un çarığını öptü mü? Hz. Muhammed’in hırkası ve kılıcı Osmanlı’nın eline geçmedi mi? Suudi destekli Birleşik Arap Emirlikleri dizisi ne anlatıyor, tarihçiler ne diyor? Tüm bölümlerin özeti, iddiaları ve hataları…

Google Haberlere Abone ol

Alper Budka [email protected]

DUVAR - Tartışmalı Yavuz Sultan Selim dönemini kışkırtıcı bir senaryoyla anlatan, kimine göre Arapların Osmanlı egemenliğindeki karanlık dönemine ışık tutan, kimine göre ise anakronizm ve çarpıtmadan ibaret ‘Kingdoms of Fire’ (Ateş Krallıkları) dizisi, nihayet tüm bölümleriyle yayınlandı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin MBC kanalında yayınlanan 14 bölümlük dizi, Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki siyasi rekabetin dizi sektörüne yansıması olarak yorumlandı. Erdoğan’ın Neo-Osmanlı politikasına cevap olduğu ya da Türk’e kin kusmanın vasıtası olduğu da söylendi ama Türkçeye henüz çevrilmemesi ve YouTube’a düşmemesi nedeniyle kolay bulunmayan diziyi Türkiye’de herkes konuşsa da, aslında neredeyse kimse izlemedi…

Osmanlı-Memlük mücadelesini anlatan Ateş Krallıkları, aslında Yavuz ve Tomanbay’ın paralel hikayesi. Dizi Osmanlı’yı eleştirdiği kadar Memlükler’i de eleştiriyor; ne var ki Osmanlı’yı Yavuz’un, Memlükler’i de Tomanbay’ın şahsında ayrı yerlere koyuyor ve Yavuz’u karikatürleştirerek nesnellikten uzaklaşıyor. Aslında tarihçiler de sanatın ‘kurgulama hakkı’nı teslim ediyor ama elle tutulmaz iddialarıyla dizi, sanatı da propagandaya dönüştürüyor. Nitekim hiçbir görüşten tarihçinin kabul edemeyeceği bir tarih yazıyor. Bu açıdan bazı Türk dizilerinden pek farkı yok.

CENAZE MERASİMİNDE MÜZİK! 

İlk bölümde Fatih’in naaşı saraydan çıkarılırken ‘Zahid Bizi Tan Eyleme’ çalıyor. Osmanlı cenaze merasimlerinde müzik yok. Bu şarkı Muhteşem Yüzyıl’dan rastgele alınmış. 11 yaşındaki küçük Yavuz, kardeşi Oğuz’u öldürüyor. Tahtını vermek zorunda kalan Bayezid, önce kardeş katline kızıp Fatih’in mezarına tükürüyor, sonra eğilip Yavuz’un çarığını öpüyor. Bunlar tarihi belgelerde yok. Yavuz istisnasız her bölümde birini elleriyle öldürürken; rakibi Tomanbay olgun, affedici, devletinin çürümüşlüğüyle savaşan ve tahtta gözü olmayan biri ama Araplar onun kahramanlığına rağmen bir takım ihanetler yüzünden yıkılıyor. Yani Yavuz ve Tomanbay siyah ve beyaz gibi… Yavuz 2. bölümde ‘Türkün kızıyla evlenmem’ deyip Giray’ın kızını reddederken, 13. bölümde halifeliği aldığında ‘Türk’ün hakkıdır, siz Araplar ne yaptınız ki’ diyor. Ayrıca dizinin iddiasına göre Mısır’ı ele geçiren Yavuz aslında peygamberin kılıcını da bulamamış…

Fakat 4. bölümde diziye mistik bir öğe olarak eklenen ve 7. bölümden itibaren Yavuz’a her istediğini yaptıran ‘Jihardia’ tüm bunları gölgede bırakıyor. Dünyaya hakim olmak isteyen, kıyamet gününün yaklaştığını söyleyen ve Yavuz’un seçilmiş kişi olduğuna inanan bu maskeli grup, Tapınak Şövalyeleri’ne benziyor ve onu kutsal topraklara yönlendiriyor. Portekiz kralı Manuel’le de ilişkisi olan Tapınakçılar, Ortadoğu’yu ele geçirdikten sonra Yavuz’un yeni hedeflerini belirliyor: Roma ve Kastilya. Kısacası dizi, Arapların küresel gizli güçleri de arkasına alan Türklerin ve Batı’nın komplolarıyla yıkıldığı tezini işliyor.

Son olarak Safevilerin Osmanlı’dan da kötü anlatıldığını ve dolaylı olarak Anadolu Alevilerinin de kötülendiğini belirtmek gerek. Jihardia’nın Şah Kulu İsyanı'nın liderini yakalayıp Yavuz’a teslim etmesi de başka bir hata, zira tarihçiler mevzunun Bayezid dönemine denk düştüğü konusunda mutabık…

TARİHÇİLERDEN İDDİALARA YANIT

Fatih’in kanunu kardeş katlinin miladı mıydı? Bayezid sarhoş olup Fatih’in mezarına tükürdü mü? Yavuz, bebeklerini yakarak öldürdü mü? Dizideki iddialara tarihçilerin cevapları şöyle…

Prof. Dr. Y. Hakan Erdem, "Fatih’in kanunundan önce kardeş katli vardır. Mesela Yıldırım Bayezid Kosova Savaşı’nda Yakup Çelebi’yi öldürtmüştür. Padişahların elleriyle infaz yapması istisnaidir. Öte yandan, mesela Diriliş Ertuğrul’da da bey sürekli olarak elleriyle birilerini öldürüyor. Şah Kulu isyanı Bayezid’in sonuna doğrudur. Çarık öpmek mi? Geçiniz! Tomanbay’ın halkla birlikte top imali çocukça duruyor. Tapınakçılar bu dönemde bir askeri tarikat olarak mevcut değildir. Fransa kralı tarafından yasaklanmış, takibata uğratılmıştır. Cenazede mehter veya müzik çalınmaz. Yavuz’un Oğuz’u öldürmesi de tamamen saçma; Oğuz, Bayezid tarafından öldürülmüştür" ifadelerinde bulundu.

Prof. Dr. M. Feridun Emecen, iddialarla ilgili olarak "Yavuz’un kardeşi Oğuz’u elleriyle öldürdüğü tamamen uydurma... Küpe takması da öyle, çünkü o resimler çok sonra ortaya çıktı. Giray’ın kızını istememesi hanedanlar arası seviye farkıyla ilgili bir şey. Şah Kulu isyanı başladığında Yavuz iktidarda değildi, o da hayali. Memlükler o topları Rodos’tan, sağdan soldan, Hristiyanlardan aldılar; halkın marifeti değil. Osmanlı’nın hedefleri arasında Kastilya yoktu. Bazı Memlük beylerinin Yavuz’a desteği doğru ama Mercidabık’tan sonra… Fatih zehirlenmiş olabilir ama bu da tartışma konusu… Kardeş katli Fatih’le başlamadı, Fetret dönemi buna en açık örnektir. Diziyi konuşmanın ya da haberleştirmenin doğru olmadığını düşünüyorum" dedi.

 Osmanlı Arşivleri Uzmanı Sinan Çuluk ise şunları ifade etti:

"Tarihçi belgeyi görmelidir, faraziyeye göre konuşamaz. Dizi yorumlamak sinemacının işidir. Yavuz’un bebeklerini öldürdüğü ya da Bayezid’in onun çarığını öptüğü tarihi metinlerde yok. Memlüklerin aralarında ihtilaflar var ama yenilgi yalnızca ihanetlerle açıklanamaz, zira Yavuz’un müthiş bir ordusu vardı. Peygamberin kılıcının ve hırkasının getirilemediği de doğru değil. İskenderiye’den İstanbul’a nasıl getirildiği ayrıntılarıyla biliniyor. Spekülasyona, propagandaya ve komplo teorilerine dayalı bir iş yapılmış ama bu tür diziler ülkemizde de yapılıyor. Hiç konuşmasak daha iyi…"

Araştırmacı-yazar Erdoğan Aydın, "Yavuz’un Oğuz’u elleriyle öldürmesi magazinel bir ekleme... Tapınak Şövalyeleri de senaristin fantezisi… Çarık sahnesi gerçek olamaz, çünkü Yavuz İstanbul’a gelirken Bayezid Dimetoka sürgünü olarak yola çıkarılmıştı. 1611’de ölmüş olan Bektaşi babası Muhyi’ye ait olan bir deyişin, 1481’de ölmüş olan Fatih’in na’şı kaldırılırken söylenmesi imkansız. Beyazıt’ın şehzadelik döneminde uyuşturucu ve içki kullandığı biliniyor. Ancak sonradan sofu olmuştur. Küpeli resim Şah İsmail’e ait. Şah İsyanı Safevi’nin kışkırttığı bir isyan değil. Kardeş katli Fatih’le başlamadı. Kanun haline getirilmesi bir ilkti. Saltanat sorununu ‘orman kanunu’ ile çözmek Osmanlı sarayını diğer sarayların gerisine attı. Yavuz’un Türkmen’e bakışı olumsuzdur. Onun nezdinde Türkmen Kızılbaştır, o da bir sapkınlık halindedir. Bazı sahneler abartılı, bu da doğal, zira Arap tarih bilincinde Osmanlı Türk’le eşittir ve Türk düşmanlığı çok belirgindir. Filmi kurgulayan çıkar şebekesi İslamcı olduğundan, Sünni yanıyla Safevilere, Arap yanıyla da Osmanlı’ya düşmanlık üreten bir tarih yazmış" diyerek iddiaları ele aldı.