'Rüyalarımda kendimi Mardin’de görüyorum'

İzmir'in Kadifekale ilçesinde 20 yıldır kilim, seccade, çanta ve heybe dokuyarak geçimini sağlayan Hazal Gökalp, Mardin kültürünü yaşatmaya çalışıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir’in en eski semtlerinden biri olan Kadifekale’de 20 yıldır kilim, seccade, çanta ve heybe dokuyan 49 yaşındaki Hazal Gökalp, Mardin yöresine ait geleneksel kültürü yaşatmaya çalışıyor. 1988’de ekonomik nedenlerden dolayı Mardin'den İzmir’e göç eden Gökalp, kendi topraklarına olan özlemini el emeği dokuduğu işlerine yansıtıyor.

‘RÜYALARIMDA KENDİMİ MARDİN’DE GÖRÜYORUM’

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan Ayşe Sürme ve Nimet Ölmez'in haberine göre, 20 yıldır tarihi surların dibinde kilim dokuduğunu anlatan Gökalp, sık sık memleket özlemini dile getiriyor. 1988’de ekonomik nedenlerden dolayı İzmir’e göç ettiklerini ifade eden Gökalp, kendi topraklarına olan özlemini, “Rüyalarımda bile kendimi Mardin’de görüyorum” sözleriyle tarif etti. Gökalp, “Yıllardır bu işi yapıyorum, çocuklarımı okuttum. Dile kolay az değil 20 yıldır bu surların dibinde çalışıyorum. Etraftaki herkes beni tanıyor. Sürekli müşterilerim oluyor, gelip gittiklerinden yıllardır ben görüyorlar. İnsanı en fazla zorlayan memleket hasreti oluyor. Doğduğum yerden kopalı 30 yıl oldu ama ben hâlâ rüyalarımda bile kendimi Mardin’de görüyorum. Kilim örme de bu özlemin bir sonucudur, ben oranın renklerini, kültürünü taşıyorum. 19 yaşımda ayrıldım Mardin’den. Burada insan ister istemez kendini iyi ifade edemiyor. Diliyle konuşamıyor. Yani herkes gibi biz de payımıza düşeni çektik” dedi.

‘BİZİM İÇİN BİR MESLEK OLDU’

Geçimini bu işle sağladığını ve ev ekonomisine katkı sunduğunu kaydeden Gökalp, eski bir halı dokuma sanatı olan 'tevn' yöntemini kullandığını söylüyor: “Hâlâ dokuma için tevn kullanıyoruz. Eskiden bizde fabrika falan yoktu, nenem annem hep bu yöntemle halı örerdi. Ben de onlardan öğrendim. Buraya geldikten 10 yıl sonra başladım. Eskiden tüm ihtiyaçlar kadınların emeğiyle elle örülür yapılırdı. Hiç kimse elbise, halı, seccade satın almazdı. Eskisi gibi yapanı kalmadı bu işin, biz de zamanımızı geçiriyoruz. Ayrıca bir meslek oldu. Seccade en fazla sattığım ürünlerim arasında oluyor. Biliyorsunuz hâlâ gelinlerin çeyizine bu seccadeler konuluyor. O yüzden onun alıcısı daha fazla olur. Örmek için birkaç saat ip dolaması var. Daha sonra desen verme işine geçiyorum. Tanesini 130 TL'ye satıyoruz, inanın emeğimizin karşılığının çeyreğini bile alamıyoruz ama yapacak başka bir iş bulunmuyor.”

Ekonomik krizin gidişatından işlerinin de etkilendiğini ve ürünlerinin alıcısı olan turistlerin artık gelmediğine dikkat çeken Gökalp, satışların 'yok denecek kadar' azaldığını vurguladı. Kilim örme işiyle kültürünü de yaşattığını söyleyen Gökalp, işin zorluklarına bundan dolayı katlandığının altını çizdi.