Munzur'dan Yılmaz Güney'e OHAL'de kültür sanat...

Bölge illerinde kültür sanat etkinlikleri önceki yıllara göre sayıca az gerçekleşti. Bunun başlıca nedeni belediyelere kayyım atanmasıydı. Diğer nedenler arasında OHAL uygulamaları ile sanatçıların ve sanata yatırım yapabilecek insanların belediyenin imkânlarını yeterli görerek, kayyımlar atanıncaya kadar başka mekân ihtiyacı hissetmemiş olmalarıydı.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Belediyelere kayyım atanınca Diyarbakır’da ve aslında bütün bölgede kültür sanat etkinliklerinin neredeyse tamamının belediyelerin desteğiyle gerçekleştiği su yüzüne çıktı. Kültür sanat etkinlikleri çoğunlukla belediyenin kurumları tarafından organize ediliyordu. Belediyeden bağımsız kurumlar da belediyelerin hem ekonomik hem de salon tahsis etmek gibi destekleri oluyordu.

Bölgedeki kültür sanat etkinliklerinin durma noktasına gelmesini elbette sadece belediyelere kayyım atanmasıyla açıklamak mümkün değil. Darbe girişiminden sonra ilan edilen ve 3’er aylık periyotlarla uzatılan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarının da bunda etkisi vardır. OHAL uygulamaları hakkında kuvvetli bir hafızası olan bölge insanları, ekonomik, sosyal, siyasal ve sanatsal alanlarda adım atmak konusunda tereddüt yaşadı, yaşıyor. Bir diğer konu ise sanatçılar ve sanata yatırım yapacak gücü olan insanların da belediyelerin imkânlarını bulundukları şehir için yeterli görmesidir. Belediyelerin tiyatro, sinema, sergi salonlarını yeterli gören sanatçılar ve yatırımcılar, belediyelere kayyım atandıktan sonra herhangi bir etkinlik için mekân bulmakta zorlandılar.

GELENEKSELLEŞEN FESTİVALLER İPTAL EDİLDİ

Bölge halkı 2017 yılında OHAL’in baskısını yoğun olarak hayatın her alanında hissetti. Gözaltı ve tutuklama furyasının yanı sıra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işsiz kalma endişesi yaşadılar. İş insanlarının şirketlerine kayyım atandı, kayyım atanan belediyelerden binlerce insan işten çıkarıldı.

Devletin belediyelere atadığı kayyımlar ise göreve başladıklarında ilk icraatları kültür sanat kurumlarını işlevsiz bırakmak, festivalleri iptal etmek, park ve bahçelerin isimlerini değiştirmek, heykelleri kaldırmak, kütüphanelerdeki kitapları ‘ortadan kaldırmak’ oldu. Gelenekselleşen festivallerin iptal edilmesine neden oldu.

Geçmiş zamanlarda yapılmış bir Munzur Festivali.

17 Temmuz 2017’de 17. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, Tunceli Valiliği tarafından OHAL gerekçe gösterilerek yasaklandı. Munzur Doğa ve Kültür Festivali, en zor koşullarda organize edilmiş, sadece Dersimlilerin değil bölge insanlarının da katıldığı bir festival olagelmişti.

22 Temmuz’da Fatih Mehmet Maçoğlu’nun başkanlığını yürüttüğü TKP’li Ovacık Belediyesi’nin, 24-30 Temmuz tarihleri arasında düzenlemeyi planladığı 1. Uluslararası Ovacık Sanat Günleri, Tunceli Valiliği tarafından festivalin tek bir günde ve kapalı alanlarda yapılması şart koşulunca iptal edildi.

Batman, Şırnak, Varto’da gelenekselleşen festivaller, belediyelere kayyım atandığı için gerçekleşmedi. Batman’da film gösterimlerinin yanı sıra birçok etkinliğin de gerçekleştiği Yılmaz Güney Sinema Salonu nedeni belli olmayan bir yangınla kullanılamaz hale geldi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle organize edilen Diyarbakır Kitap Fuarı da 2017 yılında gerçekleşemedi. TÜYAP anlamsız gerekçelerle Diyarbakır’da kitap fuarı düzenlemekten vazgeçmişti ama Büyükşehir Belediyesi bu talebi gidermişti. Burada kitap fuarına Diyarbakırlıların yoğun ilgi gösterdiğine dikkat çekmek gerekiyor.

DİYARBAKIR ŞANSLI

Diyarbakır, Mardin Van gibi büyük şehirlerde zaman zaman bazı müzisyenlerin konser afişlerine rastlamak mümkün oluyor. Ancak bu konserler kafe gibi mekânlarda gerçekleştiği için izleyici sayısı kısıtlı oluyor.

Kültür sanat etkinlikleri açısından bölgedeki en şanslı şehir Diyarbakır olmalı. Diyarbakır’da belediyelere atanan kayyımların işlerine son verdiği sanatçılar tiyatro, sinema ve müzik festivallerini gerçekleştirdiler. Bu festivallerin ekonomik ve mekân ihtiyacı kolektif bir dayanışmayla karşılandı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım, Şehir Tiyatrosu’nun bütün oyuncularının sözleşmelerini iptal ederek tiyatroyu fiili olarak kapatmıştı. İşsiz ve tiyatrosuz kalan sanatçılar buna rağmen dağılmadılar ve Amed Şehir Tiyatrosu’nu (AŞT) kurdular. Kısa zamanda oyun sahnelemeye başlayan AŞT, şehirdeki kültür sanat hayatına bir canlılık getirdi. AŞT’nin fuayesinde resim ve fotoğraf sergilerinin de meraklısının beğenisine sunulduğunu belirtelim.

Senenin ikinci yarısında açılan Yayın Ağacı Kitabevi ayda bir kez hafta sonları düzenlediği söyleşi ve imza etkinlikleriyle dikkat çekti. Yılın son konuk yazarı Hasan Ali Toptaş’tı. Toptaş saatlerce kitaplarını imzaladı, okuruyla söyleşme imkânı buldu.

Senenin son etkinliği ise Alman Filmleri Festivali oldu. Goethe-Institut ve German Films’in birlikte düzenlediği Kino 2017 film programının Diyarbakır ayağı, Diyarbakır Sanat Merkezi ve Başka Sinema işbirliğiyle 21-24 Aralık2017 tarihlerinde gerçekleşti. Dört gün süren ve ilgi gören festivalde Alman sinemasından 7 film gösterildi.

Bölgedeki diğer illere göre şanslı görünen Diyarbakır yine de kayyım öncesi günlerini arıyor elbette. Diğer iller ise 2018’de Diyarbakır’ın 2017’deki etkinlik performansını yakalamaya çalışacak gibi görünüyor. (DUVAR)