Kübalı doktorlar, dünyanın her tarafında

Devrimden bu yana, 60 yıldır yürürlükte olan sağlık sistemi, doktorların yasal olarak özel sektörde çalışmasına izin vermiyor. Bütün doktorlar ve sağlık elemanları, devlet için çalışmak zorundadır. HSB'nin (Halk Sağlığı Bakanlığı) 2019'daki resmi verilerine göre, ülkede her bin kişiye 9 doktor düşüyor. Küba, bu rakamla gelişmiş kapitalist/emperyalist ülkelerden daha önde yer alıyor.

Google Haberlere Abone ol

Ali Arayıcı*

Küba'da Sosyalist Devrim'in (1 Ocak 1959) en önemli kazanımlarından biri, herkesin sağlık ve eğitime parasız erişiminin sağlanmasıdır. Küba'da halk sağlığı nasıldır ve neden bu kadar çok doktor var? Hem sağlık sistemi, hem de eğitim ve üniversite çalışmalarının kamuya açık ve ücretsiz olduğu Küba'da; doktor ve sağlık personelinin eğitimi, tam 60 yıldır devrimin en önemli önceliklerinden biri oldu.

Devrimden bu yana, 60 yıldır yürürlükte olan sağlık sistemi, doktorların yasal olarak özel sektörde çalışmasına izin vermiyor. Bütün doktorlar ve sağlık elemanları, devlet için çalışmak zorundadır. HSB'nin (Halk Sağlığı Bakanlığı) 2019'daki resmi verilerine göre, ülkede her bin kişiye 9 doktor düşüyor. Küba, bu rakamla gelişmiş kapitalist/emperyalist ülkelerden daha önde yer alıyor.

Turizm ve eğitimin yanı sıra, yurt dışında farklı ülkelere sağlık hizmetleri sunması, sosyalist ülke ekonomisinin en büyük gelir kaynağıdır. ABD emperyalizminin ekonomik ambargosu ve tümden abluka politikasına rağmen, Küba'yı ayakta tutan en önemli gelir kaynağı, dünyanın pekçok ülkesine sunduğu sağlık hizmetidir. 2019 yılında, Küba sadece sağlık hizmetinden yaklaşık 6.3 milyar dolarlık gelir elde etti

61 ÜLKEDE HİZMET VERİYOR

HSB'nin verilerine göre, şu anda Afrika, Latin Amerika ve Asya'daki 61 ülkede yaklaşık 40 bin Küba sağlık uzmanı hizmet veriyor. Küba doktorları, tıbbi kapsamı olmayan yoksul ülkelerin fakir bölgelerinde çalışıyor. Küba hükümeti, uluslararası dayanışma ve işbirliği çerçevesinde bu tıbbi yararları içtenlikle savunuyor. Karşılığında alınan ücretin, kendi parasız sağlık ve eğitim sistemlerini korumasına izin veriyor.

Bugün, Kübalı sağlık ekibinin bulunduğu dünyanın farklı 61 ülkesinin 37'sinde Covid-19 virüsü salgın vakası bulunuyor. Bu ülkelerde 28 bin civarında Kübalı doktor ve sağlık personeli çalışıyor. Küba hükümeti, buna ek olarak resmi talep üzerine Covid-19 virüsü salgınıyla mücadele etmek için, çeşitli ülkelere sağlık ekipleri göndermeye hâlâ devam ediyor.

Bundan bir süre önce, Küba'nın bölgedeki ana müttefiki ve petrol tedarikçisi olan Venezuela'ya, uzman ve deneyimli bir sağlık ekibi gönderildi. Halk arasında “beyaz üniforma ordusu” olarak bilinen sağlık ekipleri, hiç kimsenin cesaret edip gidemediği yerleree giderek milyonlarca insana hizmet ediyor. Bu ülkeler arasında Nikaragua, Ekvator, Surinam, Granada, Jamaika, Latin Amerika, Karayipler ve Afrika'nın bazı ülkeleri sayılabilir..

AVRUPA'YA DA DESTEK VAR

Küba'dan doktor ve sağlık ekibi talep eden ülkeler arasında, Covid-19 virüsü salgınının yaygın olduğu ve en fazla ölüm olayının yaşandığı AB ülkelerinden İtalya ve İspanya da vardır. Genel olarak sağlık talepleri, daha fazla doktora ihtiyaç duyan, belirli tıbbi uzmanlıkları güçlendirmek isteyen, uzak veya riskli alanlarda sağlık hizmetlerinin kapsaması gereken ülkeler tarafından yapılıyor.

Kuşkusuz, bu talepler, İtalya ve İspanya'da olduğu gibi, bir kriz durumunda geliyor. Yoğun bakıma ihtiyacı olan çok sayıda hasta nedeniyle, sağlık sisteminin çökmek üzere olduğu Lombardiya bölgesi için; İtalya Sağlık Bakanı Giulio Gallera'nın talebi üzerine, büyük çoğunluğu, daha önce Afrika'da Ebola salgını ile mücadelede deneyime sahip 52 doktor ve sağlık görevlisi, birkaç hafta önce İtalya'ya yardıma gönderildi.

Sağlık ekipleri, yerel doktorların gitmek istemedikleri yerlere kadar gidip çalışıyor. Bu görevin amacı, şu anda Covid-19 virüsünden en fazla ölümün olduğu ve salgından en fazla etkilenen Lombardiya bölgesidir. Küba doktorları, ülkenin sağlık hizmetine katkı sunmak amacıyla, 23 Mart 2020 tarihinden beridir; Crema'da Covid-19 virüsü hastaları için kurulan, bir sahra hastanesinde hizmet sunuyor.

Kübalı uzman ve deneyimli sağlık ekibi, İtalya'nın sağlık unsurlarıyla birlikte, Covid-19 virüsü salgınının bakımı ve yüzleşmesinde yorulmadan çalışıyor. Yeni görev alanlar da, ilk kez katılan 27 yaşındaki Dr. Roberto Arias gibi aynı gruptadır. AFP ajansına verdiği demeçte Dr. Roberto Arias, "Korku insanın doğasında var, herkes hayatta bir şeyden korkuyor, ama cesaret, korktuğu şeylerle yüzleşmeyle ilgili"dir diyor.

KAPİTALİST/EMPERYALİST SİSTEM

Küba'dan, Covid-19 virüsü salgını nedeniyle, deneyimli uzman sağlık ekibi talebinde bulunan ülkelerin sayısı, son günlerde giderek daha da artıyor. Küba hükümeti, dost ya da düşman ülke ayrımı yapmaksızın, kendilerinden sağlık yardımı talep eden ülkelere; “tıbbi görevler” amacıyla, kendi alanlarında uzman ve deneyimli "beyaz üniforma ordusu" sağlık ekiplerini göndermeye devam ediyor.

Bilindiği üzere, Küba'nın sağlık hizmetleri, Dünya Bankası ve UNESCO tarafından, dünya için iyi bir “model” ve “örnek” olarak gösteriliyor. Özellikle, Covid-19 virüsü salgını karşısında çaresiz ve aciz kalan gelişmiş kapitalist/emperyalist ABD, İngiltere, Almanya, Fransa başta olmak üzere, dünyada pekçok ülke bile; Küba'dan uzman ve deneyimli sağlık ekibi talebinde bulunmaya başladı,

Üstelik, daha önce Afrika'da yayılan Ebola virüsü salgını, günümüzde dünyanın neredeyse her tarafına yayılan ve yüz binlerce insanın ölümüne neden olan Covid-19 virüsü salgınının baş sorumlusu, kapitalist/emperyalist ülkelerdir. Covid-19 virüsü salgını nedeniyle, maske, solunum cihazı ve diğer sağlık malzemeleri bulamayan kapitalist/emperyalist sistem tamamen çökmüş ve yok olmuştur.

Bugün, dünyada yıllık askeri ve savunma harcamaları yaklaşık 1 trilyon 400 milyar dolardır. Bu harcamanın yüzde 90'ını gelişmiş kapitalist/emperyalist ülkeler yapıyor. Bu miktarın, sadece 400-500 milyar doları sağlığa ve eğitime harcama yapılmış olsaydı Covid-19 virüsü salgını can kaybetmeden kısa sürede önlenir, en basit maske, solunum cihazı ve diğer sağlık malzemleri sorunu yaşanmaz ve en önemlisi de dünyada eğitim-öğretim sorunu da temelden çözülmüş olurdu. Bu durum karşısında, artık kapitalist/emperyalist sistem kendini sorgulamalıdır.

*Prof. Dr.