Bu dergiyi çocuklar hazırladı!

Öğretmen Deniz Gönüllü ile konuştuk. Gönüllü, derginin oluşum sürecini anlattı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Edebiyat öğretmeni Deniz Gönüllü'nün öğrencileri ile birlikte çıkardığı "Güzel Yazı Defteri" dergisinin ilk sayısı internet üzerinden yayınlandı. Çorlu Mimar Sinan Anadolu Lisesi öğrencilerinin yazdığı şiirler, öyküler ve yaptığı resimler bulunan dergiyi Gönüllü ile konuştuk.

Gönüllü, "Sanat dünyanın tek ve gerçek sahibidir. Sanırım beni bu işe iten sözcüklerin bana verdiği heyecan" dedi.

Öncelikle sizi tanımak isteriz?

Deniz Gönüllü. Öğretmen. 1977 Urfa Siverek doğumlu. Parasız Yatılı. Öğretmenliğe başladığım yıldan bu yana öğrencilerimle dergiler-gazeteler çıkardım. İstasyon, Tombul Tosbağa, Kulübe, Dilbaz, Lise Postası ve son olarak Güzel Yazı Defteri. Fotokopi ile başlayan dergicilik hayatım dijital olarak devam ediyor. Halen Çorlu Mimar Sinan Anadolu Lisesinde öğretmenim.

'MURAT ÖZYAŞAR VE 'HİŞT HİŞT' BENİM İÇİN ÇOK ÖZELDİR'

Murat Özyaşar’ın çıkardığı “Hişt Hişt” dergisinin tasarımını yaptınız. Şimdi de Güzel Yazı Defteri. Sizi bu işe iten nedir?

Öncelikle ben bir okurum. Çamurlara belenmiş gazete parçalarını silip okumaya başladım. Birden sözcüklerle karşılaşınca da çok heyecanlanmıştım. Büyülü bir şey bu.

Yağmurlu bir günde komşu köye ikinci sınıfa gitmeye çalışırken bir hayal kurmuştum. Öğretmen olacaktım. Hayalime ulaşınca da çok mutlu olmuştum. Öğrencilerle birlikte olmak, onlarla üretmek çok heyecan verici bir duyguydu. Öğretmenliğe böyle başladım ve hep böyle de sürdü. Ürettiğini ve değiştirdiğimi görmek beni mutlu etti. Ve çünkü sanat dünyanın tek ve gerçek sahibidir.Sanırım beni bu işe iten sözcüklerin bana verdiği heyecan. Sırf dergi tasarlamak için grafik tasarım öğrendim. Tasarımı da kendim yapınca işim çok daha kolay ve zevkli hale geldi.

Murat Özyaşar, hayatımın en değerli insanlarındandır. Dünyayı güzel kılanlardandır. Bir gün bana “Hişt Hişt” deyince yine heyecanlandım. Ona eşlik ettim, derginin tasarımını ben yaptım. Murat ve “Hişt Hişt” çok özeldir benim için.

iç Güzel Yazı Defteri,  Mayıs, 2017.

Tamamiyle öğrencilerinizle hazırladığınız bir dergi. Hikayesini sizden dinleyelim.

Daha önce çalıştığım Mersin Gazi Anadolu Lisesinde dokuz sayı çıkardığım “Lise Postası” dergisine yer değiştirmemden dolayı veda edince birkaç organım birden eksildi. Yeni okulum olan Çorlu Mimar Sinan Anadolu Lisesine başlayınca yepyeni bir derginin sancısını ve heyecanını hissetmeye başladım. Öğrencilerimle bunu paylaşınca onlardaki heyecan beni doğruladı. Böylece bir dergi formatını ve bir dergi adını düşünmeye başladık.

Bu arada okulun bir kütüphanesi yoktu. Bir kütüphane kurmak için de yola çıkmıştık. Kısa sürede el birliği ile okulun kütüphane hayata geçti. Renkli, resimli, çiçekli sıcak bir yer oldu. Kütüphane ile birlikte artık bir merkezimiz de vardı. Buradaki buluşmalarımızda sanatı, edebiyatı ve dergiyi konuştuk. Önce “Defter” dedik. Sözcük çok sıcaktı. Sonra bu adla bir dergi çıktığı için önüne “yazı” sözcüğünü koyduk. “Yazı Defteri” fikrini Murat Özyaşar ile paylaştım. O da “Güzel Yazı Defteri” olsun deyince bu adla yola koyulduk. Şimdi mutluyuz.

Dergi şuan online olarak yayınlanıyor. Matbu hale getirmek istiyor musunuz? Bugüne kadar olan süreci nasıl finanse ettiniz?

Ah, ah! Dergiyi bastırmayı çok istedik tabii ki. Ne güzel olurdu. Kağıda dokunmak başka bir duygu. Özel bir duygu. Ben dijital olarak bir şeyler okumayı sevmem aslında. Ama koşullar el vermeyince dergiyi e-dergi olarak yayınlamak zorunda kaldık. Ama gençler dijital okumayı seviyor. Onlar bunun eksikliğini çok da hissetmedi. Ama önümüzdeki sayıları hem bastırmak ve hem de dijital olarak sürdürmek istiyoruz.

Bugüne kadar dergi için açıkçası bir harcama yapmadık. Tasarımı kendim yaptım. E-kitap ve yazılım çalışmalarını okuldan bir öğrencim yaptı. Dergi şimdiden beş bin okunma sayısına ulaştı bile.

Diğer öğretmenlerin, okulun ve velilerin yaklaşımı nasıl oldu?

Herkes çok heyecanlandı. Sanat insanları gülümsetiyor. Herkesin tanıdığı öğrencilerin böyle şeyler üretmesi öncelikle şaşırttı. “Bu yazıyı o mu yazdı?” diyen çok oldu. Çok beğenildi. Ağladığı için okumayı bırakan öğretmenler dahi var. Bu tür çalışmalar aynı zamanda okulu dışarıda da temsil ediyor, okul kültürünü velilere de taşıyor. Bu yüzden de dergiyi ayrıca önemsiyoruz.

Öğrencilere hangi eserleri okuttunuz? Yazmaya başlamadan önceki süreç nasıl gelişti?

Benim en önemsediğim öğrencilerimi kitaplarla buluşturmak. Benim asıl işim buymuş gibi geliyor. Öğrencilerime başlarken bir okuma listesi veriyorum. Listede Refik Halit Karay, Tanpınar, Ayfer Tunç, Cemil Kavukçu, Ece Ayhan, Cansever, Ferit Edgü, Hasan Ali Toptaş, Murathan Mungan, Necati Tosuner, Orhan Pamuk gibi edebiyatın köşe taşları var. Öğrencilerim “has edebiyatı” okuyor. Okudukça da yazmaya yöneliyorlar.

Bu yıl “Ders Sonu Sanat” adında bir yazı atölyesi oluşturdum. Haftanın iki günü kütüphanede öğrencilerle buluşup metin okumaları yaptık. Söyleştik, keşiflerde bulunduk. Uygulama çalışmaları yaptık.

Ayrıca derslerimde, öğrencilerin öğrendiği türlerle ilgili uygulama çalışmaları yaptık. Böylece bilgiyi hayatlarına taşıyarak kalıcı hale getirdiler. Ortaya çıkan ürünleri birlikte okuduk, tartıştık. Ürünler son halini alınca da tasarım süreci başladı.

Güzel Yazı Defteri.Sayı 1. Mayıs 2017 Güzel Yazı Defteri,  Mayıs 2017.

Dergideki çizimler öğrencilere ait, konu ve çizim seçiminde nelere dikkat ettiniz?

Dergideki çizimler Görsel Sanatlar Öğretmenimiz Mine Çiçek Gönüllü atölyesi öğrencilerine ait. Hepsi çok özel ve güzeller. Okulumuzda ayrıca büyük bir resim aşkı da var. Çizimler yazılardan bağımsız yapıldı. Sonradan yazılarla buluşturuldu. Yüzlerce resim arasından seçimler yaptık. “Resimli Edebiyat Dergisi” fikri çok beğenildi. Resim ve yazı iki eski sevdalıdır zaten. Bu dergide de birbirlerine çok yakıştılar.

Bundan sonraki süreçte neler yapmayı hedefliyorsunuz?

Daha çok öğrenciyi daha çok sözcükle buluşturmak! “Güzel Yazı Defteri” sürecek ve onu basılı hale getireceğiz mutlaka. Derginin yazarları ile imza günü yapmak istiyorum.

Kütüphaneyi daha canlı kılmaya çalışacağız. Kütüphanenin bulunduğu koridoru bir sanat merkezi haline getirmeyi çok istiyorum. Okulda bir dizi edebiyat etkinliği yapmak hedeflerim arasında.

Yine okulda, kültür, sanat, bilim ve spor etkinlikleri içeren ve bir haftaya yayılan bir “Gençlik Festivali” fikrini de büyütüyorum içimde.