Kayıp yakınları 600. haftada seslendi: Mücadelemiz devam edecek

Batman'da İHD öncülüğünde 600. haftada bir araya gelen kayıp yakınları, adalet sağlanıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

BATMAN - Batman'daki kayıp yakınları, 600. hafta dolayısıyla 'Ortak Hafızanın Adaletin ve Hakikatin Peşinde 600 Hafta' pankartı ile basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamayı, İHD Batman Şubesi Eş Başkanı Rümeysa Deniz Kaya okudu.

'CANLILAR GİBİ ÖLÜLERİN DE GEREKSİNİMLERİ VARDIR'

600 haftadır mücadele yürüttüklerini söyleyen Kaya, "Çünkü canlıların; eşitliğe, özgürlüğe, barışa, sevgiye, ekmeğe, suya, kitaba, yeşile gereksinimleri olduğu gibi ölülerin de gereksinimleri vardır: Kefene, toprağa, mezara, kırmızı karanfillere... Bu nedenle devlet artık bu kayıp gerçeğiyle acilen yüzleşmelidir. Kimine göre 'düşük yoğunluklu savaş', kimine göre de 'gayri nizami harp' olarak da anılan ve özellikle 90’lı yıllarda coğrafyamızda yoğun bir çatışma hali yaşandı. Bu çatışmalı sürecin en ağır bedelini, yine sivil yurttaşlarımız ödedi. Yine büyük çoğunluğu bu yıllarda olmak üzere, devletin kolluk kuvvetleri ve paramiliter oluşumlar tarafından gözaltına alınıp kaybedildi. Binlerce insanımızın bedeni bu alanlarda bulunan toplu mezarlarda olduğunu biliyoruz" dedi.

'1388 KİŞİ KAYBEDİLDİ'

Kaya, "Hafıza Merkezi ve İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre, ülkemizde ağırlıklı olarak 1980-2001 yılları arasında olmak üzere 1388 kişi devletin kolluk güçleri ve ona bağlı paramiliter unsurlar tarafından zorla kaybedildi. Elbette ki, gerçek rakamların bunun çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Aynı dönem içerisinde ayrıca binlerce faili meçhul siyasi cinayetler işlendi. Bu dönemin askeri, idari ve siyasi sorumluları hiçbir zaman gerçek anlamda soruşturulmadı, yargılanmadı ve hukuk önünde hesap vermedi. Zorla kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Hiçbir savaş gerekçesi, savaş ilanı, iç siyasi istikrarsızlık ya da olağanüstü haller zorla kaybedilmeleri haklı çıkaramaz. Birleşmiş Milletler'in 'Zorla Kaybedilmelere Karşı Herkesin Korunmasına Dair Bildirisi' devletlerin sorumluluklarını net bir şekilde hatırlatmaktadır" diye konuştu. 

'BUGÜN 3. KUŞAK KAYIP YAKINLARI MÜCADELEYİ OMUZLANDI'

Zorla kaybedilenlerin bu topraklarda artık birer rakam konusu olmaması gerektiğini vurgulayan Kaya, "Onlar birilerinin annesi, babası, kızı, oğlu, eşi veya evladı olarak aramızda yaşarken; evlerinden, sokaktan, işyerlerinden zorla alınıp götürülerek yok edildiler. Kayıp yakınları çeyrek asırdır bitmez tükenmez bir iradeyle kendi kayıplarının akıbetinin peşine düşerek bu mücadeleyi bugün aynı kararlılıkla sürdürüyor. Bugün 3. kuşak kayıp yakınları, bu mücadeleyi omuzlamış durumda. Zorla kaybettirme uygulamaları ile yaşanan ağır insan hakları ihlallerine ilişkin devlet ve siyasal iktidarlar, bugüne kadar sorumluluklarını kabul etmedikleri gibi kayıp yakınlarının adalet ve hakikat talepli barışçıl eylemlerini 'güvenlik' gerekçesi ile yasaklamakta, faillerin yargılanması için uzun yıllardır kayıp yakınları ve cumartesi anneleri ile birlikte yürüttüğümüz mücadelemizde çeşitli engeller çıkartmaktadır" ifadelerini kullandı. 

'MÜCADELEMİZ ADALET SAĞLANINCAYA KADAR DEVAM EDECEK'

Kayıplar mücadelesinin adalet sağlanıncaya kadar süreceğini söyleyen Kaya taleplerini maddeler halinde şu şekilde sıraladı:

- Her şeyden önce zorla kaybettirilenlerin akıbetleri ortaya çıkarılmalı ve zorla kaybedilenlerin bulunması, faili meçhul cinayetler sonucu katledilenlerin faillerinin ortaya çıkarılması için devletin tüm arşivlerini açması gerekmektedir.

- Toplu mezarların Minnesota Protokolü çerçevesinde usulüne uygun açılması ve faillerin yargı önünde hesap vermesi sağlanmalıdır.

- Hükümeti, BM Kişilerin Gözaltında Kayıptan Korunmaları ile İlgili Uluslararası Sözleşme'yi imzalamaya ve sözleşme gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz.

- Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsüne taraf olması gerektiğini hatırlatıyoruz.

- İçinde bulunduğunuz zaman diliminde Cemil KIRBAYIR dosyasında olduğu gibi geçmişte yaşanmış birçok katliam ve kayıp davaları maalesef bugün zamanaşımına uğramış durumdadır. Devam eden dosyaların ise zaman aşımı riski bulunmaktadır. Yargı mensuplarını, sistematik cezasızlık politikasından vazgeçmeye ve uluslararası belgelere göre insanlık suçu olan tüm kayıp vakaları konusunda etkin bir yargılama yürütmeye, uluslararası sözleşmeler uyarınca bu suçlar için zaman aşımı hükümlerini dikkate almamaya çağırıyoruz.

- Bu topraklarda bir daha benzer acıların yaşanmaması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve toplumsal barışın tesisi için 'Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu' kurulmasını talep ediyoruz. (DUVAR)