'Kadına şiddete karşı eylem, kadına şiddetle son buldu'

İzmir'de Pınar Gültekin'in katledilmesini protesto eden 12 kadın hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada ifadeleri alınan kadınlar polis tarafından darp edildiklerini ve cinsiyetçi küfürlere maruz kaldıklarını belirterek, "Kadına şiddete karşı yapmış olduğumuz eylem kadına şiddetle son buldu" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - Muğla'da Cemal Metin Avcı tarafından katledilen Pınar Gültekin için Türkiye'nin birçok ilinde protesto düzenlenmiş, İzmir'de de 'Kadınlar Birlikte Güçlü’nün (KGB) çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Alsancak’ta basın açıklaması yaptıkları esnada polisin müdahalesi sonucu gözaltına alınmıştı. Polisin güç kullanarak gözaltına aldığı 12 kadın hakkında 2911 sayılı" Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "Görevi yaptırmamak için direnme" ve "Kamu malına zarar ve tehdit" suçlamasıyla dava açıldı.

Açılan davanın ilk duruşması bugün İzmir Adliyesi 47'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davaya sanık ve sanık avukatlarının yanı sıra kadın örgütleri temsilcileri de izleyici olarak katıldı. İlk olarak sanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, kimlik tespitinin ardından kadınların ifadelerine geçildi.

'ARAÇ İÇERİSİNDE YÜZÜME YUMRUK ATILDI'

Kadınlar savunmalarında, barışçıl bir eylem olacağı için izin alınmasına gerek olmadığını bunun anayasa ile güvence altına alındığını söyleyerek, yaptıkları basın açıklamasının ardından Alsancak tren istasyonuna yürüdükleri esnada feci şekilde darp edilerek gözaltına alındıklarını kaydetti. Olayda arkadaşlarının darp edildiğine dair raporları da olduklarını belirten kadınlardan Emine Akbaba, "Araca götürüldüğüm sırada ve araç içerisinde fiilen şiddete maruz kaldım. Polis memuru araç içerisinde yüzüme yumruk attı ve üzerime oturdu. Yine cinsiyetçi küfürlerde bulundu. Kendisinden kimlik göstermesini istediğimde kimliğini göstermedi. Üzerinde üniforması yoktu. Olaya ilişkin darp raporum mevcuttur" dedi.

Kadınların savunmalarında "Kadına şiddete karşı yapmış olduğumuz eylem kadına şiddetle son buldu" ifadeleri de dikkat çekti.

Davanın avukatlarından Eylem Zengin ise iddianame içeriğinde kamu malına zarar olarak tabir edilen eşyanın olay günü polis memurunun üzerinde bulunan beyaz renkli tişört olduğunu belirterek bu tişörtün yırtıldığına dair hiçbir delil olmadığını söyledi. Kamera görüntülerinden tişörtün yırtılmadığının da tespit edilebileceğini söyleyen zengin müvekillerinin beraatini talep etti.

Dava 28 Nisan tarihine ertelendi.

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA: KATLEDİLEN HER BİR KADININ HESABINI SORACAĞIZ

Öte yandan duruşma öncesi adliye binası önünde bir araya gelen kadınlar, basın açıklaması düzenledi. Açıklamada kadınlar adına konuşan Arzu Sert, 21 Temmuz sabahı Pınar Gültekin'in Cemil Metin Avcı tarafından tasarlanarak ve vahşice katledildiğini haberi yayıldığını, katil Avcı'nın ilk açıklamasının ise "yakalanacağımı düşünmemiştim" şeklinde olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin dört bir yanında Hatay’dan Edirne’ye, İstanbul’dan Samsun'a kadınların Pınar Gültekin için sokağa çıktığını kaydeden Sert, İzmir de ise Kadınlar Birlikte Güçlü olarak gerçekleştirdikleri basın açıklaması sonrası ulaşım hattına ilerlerken polis tarafından yollarının kesildiğini söyledi.

12 kadının darp edilerek gözaltına alındığını belirten Sert, "Gözaltına alınırken polis tarafından şiddete uğradık, işkence gördük hakaretlere maruz bırakıldık, yerlerde sürüklendik. Gözaltına alındığımız araçta şiddet devam etti" diye konuştu.

2020 yılında 450'den fazla kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü de belirten Sert, son olarak şunları söyledi:

"İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açanlar 6284 sayılı kanunu uygulamayanlar biliyoruz ki bu cinayetlerin önünü açmaktadır ve bu cinayetlerden sorumludur. Darp ettiğiniz, yerlerde sürüklediğiniz kadınlar haklarına ve hayatlarına sahip çıkıyor. Buradan bir kez daha haykırıyoruz; İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatana kadar, katledilen her bir kadının hesabını sorana kadar, bir bile eksilmeyene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz."