Kaderine terk edilen 630 yıllık Anadolu Hisarı canlanıyor

İBB, 30 yıldır çivi çakılmayan Anadolu Hisarı’nı restore ederek kent müzesine dönüştürüyor. İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Özel, depremlerde oluşan çatlakların çimentoyla doldurulduğunu anlattı.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL- İstanbul fethinin ilk habercisi olarak nitelenen Anadolu Hisarı'nı, 1395 yılında 2. Beyazid Boğaz'daki gemilerin geçişini kontrol altına almak amacıyla yaptırdı. İlk yapıldığında ‘güzelce hisar’ olarak adlandırıldı. Yapılışından 630 yıl sonra geçen Nisan ayında İBB, yıllardır kapalı olan Hisar'da restorasyon çalışmaları başlattı. Çalışmaların ardından hisarın müze, sergi, kültür alanlarına dönüştürülmesi planlanıyor. Hisar'da şuan açık restorasyon yapılıyor. Yani İstanbullular belirli günlerde Hisar(ı gezebiliyor.

‘DAYANIKSIZ HALDEYDİ’

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel’le hisarı gezdik. Özel, restorasyon çalışmalarının başlangıçta büyük oranda güçlendirme uygulamalarıyla ilerlediğini anlattı. “İstanbul depremlerinde sıklıkla çatlaklar oluşmuş. Bir kısmı çökmüş, büyük hasar almış. Hisar'ın belli bir kısmı yıkılmış. Biz çalışmaya başladığımızda yapıda karşılaştığımız durum bizi hayli korkuttu. Çok sayıda çatlak vardı” diyen Özel, 1990’lı yıllarda yapılan kısmi restorasyon çalışmalarını da anlattı: “İyi niyetli bir restorasyon çalışması yapılmış. Yapıda depremden ötürü çatlaklar oluşunca çimentolu harçlarla o çatlakları doldurmuşlar. Bu çimentolu malzemenin özellikle tarihi yapılara yoğun bir olumsuz etkisi var. Çimento tuzlu bir malzeme olduğu için yağmurun da etkisiyle yavaş yavaş taşın ve tuğlanın içine geçiyor ve taşlarda bozulma hastalıkları başlıyor. O taş ya da tuğla taşıyıcılığını kaybetmiş oluyor. Harçlar dayanıksız hale geliyor. Bir tehdit oluşturuyor...”

‘KORKUTUCU MANZARA’

Çimentolu malzemeyi Hisar'dan uzaklaştırdıklarını belirten Özel şöyle devam etti: “Yapıda hasarlarla karşılaştık. Bu korkutucu manzara orada ortaya çıktı. Sonrasında güçlendirme durumu değerlendirildi. Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Füsun Alioğlu ve Doç. Ahmet Güleç’ten oluşan buradaki bilim heyetimiz çok yetkindir. Bir taşın değiştirilme kararının dahi alınması birçok toplantı sonucunda ortaya çıkar.”

‘BAŞ KULE BELKİ YIKILACAKTI’

Hisar'ın kapısını uzun yıllardır kilit vurulduğundan bahseden İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Özel özetle şu bilgileri verdi: “Beklenen İstanbul depremi, İBB'nin başlattığı kapsamlı restorasyon çalışmasından önce olmuş olsaydı Baş Kule son derece ağır bir hasar alacaktı. Belki göçmeye varabilecek durumlar ortaya çıkacaktı. Biz yapıyı güçlendirerek iyileştirmiş olduk.

Yapının içindeki en özgün harcı bir şekilde buluyoruz ve bunu laboratuvar ortamında değerlendirmeye gönderiyoruz. Laboratuvardaki uzmanlar bize harcın içindeki malzemeleri söylüyor. Biz de aynı malzemeleri, verilen ölçülerde yeniden yerinde imal ediyoruz ve yapıya uyguluyoruz. Tabii geleneksel yöntemleri kullanıyoruz.

'KIRK DÜŞÜNÜYOR, BİR UYGULUYORUZ'

İBB Miras’la birlikte çalışıyoruz. Kırk kere düşünüyoruz. Bir kez uygulamaya geçiyoruz. Bütün yürüttüğümüz restorasyon uygulamalarında temel ilkemiz: Harabe estetiği. İstanbul'da İBB Miras tarafından yürütülen hiçbir restorasyonda, bittikten sonra girdiğinizde tertemiz, dümdüz yüzeyler göremeyeceksiniz. Üzgünüm. Bu Türkiye'nin alışmış olduğu bir restorasyon yaklaşımı değildi. Biz harabe estetiği kavramını çok önemsiyoruz. Yapıların İstanbul'un hafızasındaki haliyle kalması ama yapı fiziğinin de deprem iyileştirmesi... Burada da karşılaşacağınız durum o olacak. Restorasyon bittikten sonra insanların hafızasında kalmış olan Anadolu Hisarını görmüş olacaksınız.”