İstiklal’deki patlama ara sokaklara yansıdı: Taksim eski Taksim olur mu?

Taksim’in ara sokaklarında neredeyse kimse yoktu. Kafe, bar ve restoranlara uğrayan az sayıda insan da içeride oturmayı tercih etti. Gerekçeleri ise benzer: "Ne olur ne olmaz."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye’nin en işlek caddesi olan İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlamanın etkileri sürüyor. Patlamanın olduğu yerde oluşan çukur geniş bir tahtayla kapatıldı ve üzerine bir örtü örtüldü. Ziyaretçiler o örtünün üzerine kırmızı karanfil bırakırken, patlamadan etkilenen esnaf ise bu manzarayı kırılan camlarının arkasından izledi.

Esnaf caddenin bir an önce eski haline gelmesini istiyor. Patlama noktasında her oluşan kalabalık onlara burada ölen ve yaralananları hatırlatıyor.

ESNAFIN ÜÇÜNCÜ PATLAMA ENDİŞESİ: YA OLURSA?

Gün boyu caddeyi ve ara sokakları dolaştık. Cadde esnafının kendi aralarında yaptığı sohbetleri dinledik. Bazen çay içtiğimiz bazen de yemek yediğimiz işletmelerde onlarla sohbet ettik. Patlama esnafın çoğunda 'şok edici bir tedirginlik' yaratmış. Patlamanın olduğu yere on metre mesafedeki kuaförde çalışan bir kadın, kalabalığı görünce ağlamaya başladı. Çalışma arkadaşı, “Neden ağlıyorsun?” sorunca "Aklıma geldi” yanıtını vererek hızla içeriye koştu.

Esnafta "eskisi gibi olma ihtimali zor" görüşü hâkim. Caddede 1977’den beri simit satan Hilmi Korkmaz’la konuştuğumuzda da bu, en çok dikkat çektiği konu oldu. Çünkü bu Korkmaz’ın yaşadığı ikinci patlamaydı ve her patlamada simit tezgahının camları kırıldı. Bu tedirginliğin bir diğer nedeni ise 2016’daki saldırı sonrasında gelen ikinci patlama. Esnafa göre ikinci saldırı engellenemedi, üçüncüsünün engellenmesi ihtimali de düşük görünüyor. Gerekçesi ise polisin ilk gün "ikinci bir patlama olabilir, sokakları boşaltın" uyarısı. Bu durum, daha sonra 'güvenlik sağlandı, normale dönüyoruz' denilse de çevredeki esnaf arasında "yine de dikkatli olacağız" olarak yorumlanıyor.




‘BU SENİN DEĞİL DEVLETİN PROBLEMİDİR?’

Esnaf sohbet ederken, "Bu senin benim problemim değil, bu devletin problemidir" sözleriyle birbirlerine telkinde bulunuyor.

Öfkeli olanlar da var. Onlara yaşananları sorduğumuzda, genel olarak "Ne konuşacağız. Ne konuşsak boş. Zaten herkes konuşuyor" yanıtı veriyor.

Patlama, havanın sıcak olduğu ve on binlerce kişinin gezmek için Taksim’e geldiği bir günde meydana geldi. Saldırının yapıldığı 16.20 sonrasında kısa sürede İstiklal Caddesi boşaltıldı. Caddeye çıkan bütün ara sokaklar kapatıldı. Polisin 'ikinci bir patlama' uyarısından sonra esnaf kepenklerini kapattı, işyerlerinde beklemeye başladı. Güvenlik sağlandıktan sonra işyerlerinden çıkmalarına izin verildi. Ancak çıkanlar da koşarak Taksim’i terk etti.

Bugün Taksim’in arka sokaklarında dolaşırken kalabalıklara rastlayamadık. Ancak aynı şeyi İstiklal Caddesi için söylemek mümkün değil. Çünkü cadde, ara sokaklara göre kalabalıktı. Caddede bulunanların büyük çoğunluğu ise turistlerden oluşuyordu. Yeni gelenler caddede kalacakları otellere doğru giderken polis tarafından çantaları arandı. Otelden çantasıyla çıkan ve bölgeyi terk edenler de koşar adımla yürürken yine polisler tarafından caddede aramaya tabi tutuldu.

‘NE OLUR NE OLMAZ’

Taksim’in ara sokaklarında neredeyse kimse yoktu. Kafe, bar ve restoranlara uğrayan az sayıda insan da havanın sıcak olmasına rağmen içeride oturmayı tercih etti. Gerekçeleri ise benzer: "Ne olur ne olmaz."

Caddede sık sık rastladığımız dilenciler bile görünmüyordu. Dükkanların önünde oturan, uyuyan ve buralarda yaşayan evsizler de daha güvenli olan kuytu sokakların köşelerine sığınmıştı. Ara sokaklarda rastladığımız bir evsiz, "Biz artık buralardaki sokaklarda bile yaşamaya korkuyoruz. Ben ara sokaklarda gezerim" yanıtını verdi.

Esnaf arasında sokakların en az 6 ay boyunca boş olacağı yönünde fikir birliği var. Sokaklarda polis telsizlerden gelen anonslar her duyulduğunda, esnaf dikkat kesiliyor. Taksim’de fikrini sorduğumuz bir seks işçisinin verdiği yanıt ise "Allah hepsinin belasını versin" oluyor.

Ara sokaklardan saat 21.30’da tekrar İstiklal Caddesi’ne döndüğümüz sırada caddeye çıkan bütün ara sokakların girişine polis barikatları kuruldu. Cadde "temizlik yapılacak" gerekçesiyle boşaltıldı.