Isınmak için sobadan aldıkları közü odaya koydular, ölümden döndüler

Erzurum'un Hınıs ilçesinde ısınmak için odalarına köz dolu mangal bırakan ve karbonmonoksit gazından zehirlenen çift tedavi altına alındı.

Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Erzurum'un Hınıs ilçesi Taşbudak Mahallesi'nde yaşayan ve kronik hastalıkları bulunan 71 yaşındaki Kemal ve 68 yaşındaki Canan Düzgün çifti, dondurucu soğukların etkili olduğu bugünlerde ısınmak için akşam saatlerinde yaktıkları sobadaki közleri mangala koyup yatak odalarının bir köşesine yerleştirdi.

Uyumak üzereyken fark edilmesi imkansız olduğu için "sessiz katil" olarak da tanımlanan karbonmonoksit gazından etkilenen ve rahatsızlık geçiren çift, yataktan kalmak isterken yere yığıldı.

Bu sırada Canan Düzgün sürünerek yaklaştığı yatak odasının kapısına vurarak evde misafir kalan oğlu Serhat'a sesini duyurmaya çalıştı.

Sesler üzerine gittiği odada yerde baygın yatan anne ve babasını dışarı çıkaran Serhat, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak yardım istedi.

'KANLARINDAKİ ZEHİR ORANI OLDUKÇA YÜKSEKTİ'

AA'nın haberine göre ambulansla kaldırıldığı Hınıs Şehit Yavuz Yürekseven Devlet Hastanesin'deki müdahale sonrası Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Düzgün çifti, Acil Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedaviye alındı.

Hayati tehlikeyi atlatan ve yoğun bakımda tedavisi süren çift, yaşadıkları talihsiz olayı unutamıyor. Kemal Düzgün, mangalı bıraktıktan 15-20 dakika sonra yataktayken midesinin bulandığını anlatan Düzgün, "Başım ağrıdı, mangalı ve elektrikli ısıtıcıyı söndürmek istedim ama ayağa kalkınca başım döndü, 3-4 kez yere düştüm. Hanım kalkınca o da yere düştü. Eşim sürünerek odanın kapısına kadar gidip yan odadaki oğluma seslenmiş ve oğlum bizi dışarı çıkarmış" dedi.

Canan Düzgün de yataktayken kusma şikayetleri başladığını belirterek, "Eşime yardım etmek isterken ben de yere düştüm. Sonra sürünerek odanın kapısına gidip oğluma seslendim. Oğlum olmasaydı ölmüştük, Allah devletten razı olsun. Tek böbrekliyim, tansiyon hastalığım da var. Devletimiz ve doktorlarımız olmasaydı yaşayamazdık" ifadelerini kullandı.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır da havaların soğumasıyla kırsaldaki karbonmonoksitten zehirlenme vakalarının arttığına dikkati çekti. Tedaviye alınan yaşlı çiftin hayati tehlikesinin bulunmadığını söyleyen Çakır, "Allah'tan uykuda yakalanmamışlar, ısındıkları sobadan aldıkları mangalı yatacakları odaya götürmüşler, bu büyük risk. Zehirlendiklerini uyumadan erkenden fark edip yardım istemişler. Erken dönemde fark edilmesine rağmen kanlarındaki zehir oranı bayağı yüksekti. Burada uygun tedavilerle toparladılar, oksijen tedavisi alıyorlar" dedi.

'İLK YARDIMDA YAPILACAK ŞEY GAZLA TEMASI KESİP AÇIK HAVAYA ÇIKMAK'

Çakır, bu tip zehirlenmelerde en önemli tedavinin oksijen olduğunu, organ tutulumları yönlerinden hastaları sıkı takip ettiklerini dile getirdi. Geç kalınması durumunda ölüm başta olmak üzere, beyinle ilgili ciddi problem, kalıcı veya geçici beyin hasarının oluşabildiğini aktaran Çakır, şunları kaydetti: "Allah'tan zehirlendiklerini erkenden fark edip hemen açık havaya çıkarılmışlar, zaten ilk yardımda yapılacak şey gazla teması kesip açık havaya çıkmak. Oksijen destekleriyle kanların bu zehirden arınmasını sağladık. Soğuk memlekette yaşıyoruz. Soğuk olmayan yerlerde de ters rüzgar, lodos vesaire bunların her zaman başımıza gelebileceğini artık öğrendik. Bunun için baca temizliğine önem vermeliyiz, mangal yapma gibi alışkanlıktan vazgeçmeliyiz, mangal derken piknik mangalını kastetmiyorum, sobadan alınan közü yatılacak odaya götürmeyi terk etmeliyiz."

 

(HABER MERKEZİ)