İmamoğlu'ndan 'Suyu tasarruflu kullanın' çağrısı

Yerel seçim öncesi yapılan "İstanbul'un su sorununu 2040 yılına kadar çözdük" propagandasının doğlu olmadığını söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, suyun tasarruflu kullanılması çağrısı yaptı. İmamoğlu, süt dağıtımının devam edeceğini açıkladı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim öncesi iktidarın 2040 yılına kadar İstanbul'un su sorununun çözüldüğü yönündeki açıklamasının doğruyu yansıtmadığını söyledi ve suyu tasarruflu kullanma çağrısı yaptı.

Kuraklığın İstanbul'a etkilerine ilişkin yapılan toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Türkiye'de iki yıldır kuraklık çekildiğini dile getirdi.

'BU SORUNU DA ÇÖZECEĞİZ'

İmamoğlu, "Şehirlerimiz, bu anlamda ciddi bir su sorunuyla karşı karşıya. İstanbul da bunlardan birisi. Tabii üzülerek ifade ediyorum ki; seçimden önce, ‘2040 yılına kadar İstanbul’un su sorununu çözdük’ diye yapılan açıklamalar, ne yazık ki gerçeği ifade etmiyor. Hem acil konuların çözümü nasıl olacak; onlarla ilgili bir eylem planı çalışacağız bugün -tabi bu, bugün sonuçlanmayabilir- hem de kısa, orta ve uzun vadede hangi çözümlerle çalışmalıyız. Bazı projeler geliştirmeliyiz, onların bir kısım ön kararlarını vereceğiz. İnşallah bu sorunu da çözeceğiz" diye konuştu.

'MELEN BARAJI BİTMEDİ'

İmamoğlu, "Barajların su toplama sorunu var yağmur yağmadığı için. İstanbul’un ne kadarlık suyu var? Bir de tavsiyeleriniz olacak mı?" sorusu üzerine de şöyle konuştu:

“Barajların su toplama sorunu yok, kuraklık sorunu var. Tabii yakın zamanda, ‘İstanbulluların su sorunu vardır’ demiyoruz. Arkadaşlarımızla hem süreci konuşacağız hem de İstanbullulara kısa ve orta vadeli bilgiler aktaracağız. Ama şunu da söyleyelim: İstanbulluların elbette dikkat etmeleri lazım. Yani suyu, en tasarruflu biçimde kullanmaları lazım. Musluktan gereksiz yere suyu akıtmamak gibi aslında birçok prensibi var. Şu anda yoğun bir şekilde aileler evlerinde; bunu da görüyoruz. Bu bağlamda dikkat etmelerini özenle istiraham ediyoruz. Bütün İstanbul halkının, şehrin su sorunu, 2019 Şubat’ında sahada söylendiği gibi, 2040 yılına kadar çözülmemiştir. Başta Melen Barajı bitmemiştir. Şu anda ne yazıktır ki, Kanal İstanbul gibi vahşi problemler beklemektedir. Bu problemleri aşmak için de en üst seviyede kararlı bir tanıtım ve propaganda faaliyetlerine devam edeceğiz.”

'SAÇMA SAPAN BİR SORUŞTURMAYDI'

İçişleri Bakanlığı’nın Kanal İstanbul ile ilgili açıklamaları nedeniyle başlattığı ancak takipsizlik verilen soruşturmayla ilgili soru üzerine İmamoğlu, “Zaten saçma sapan bir soruşturmaydı; mesnetsiz, anlamsız. Umarım düzgün işlerle uğraşırlar bundan sonra" dedi.

'SÜT DAĞITIMI SONA ERMEYECEK'

İmamoğlu, Halk Süt’ün doğrudan alım yoluyla ihalesiz bir şekilde dağıtılmasının mevzuata aykırı bulunduğunun hatırlatılarak "Bu uygulamalar sona mı erecek?" diye sorulması üzerine ise şu yanıtı verdi:

“Kesinlikle sona ermeyecek. Biz, şu anda İstanbul halkının sorunlarına çözüm bulmakla mesul yöneticileriz. Çünkü, Anayasa’da böyle tariflenir. ‘Belde halkının sağlık ve yoksulluk gibi sorunlarına çözüm bulan, iyi koşullarda yaşamasına mecburdur’ diye tanım var belediye başkanları için. Sosyal devlet anlayışı açısından da Anayasa’nın temel maddeleri var; ülkemizin sosyal devlet olduğuna dair. Bu bağlamda biz, kesinlikle bu konulardan vazgeçmeyeceğiz. Uygulamalara devam edeceğiz. Ülkemizde yoksulluk sorunu var. Biz, şu anda bir anneye, çocuğuyla beraber bu şehirde ücretsiz dolaşma fırsatı tanıyorsak, bu bir yoksulluğun karşılığıdır. İstanbul’da, 0-4 yaş arası milyonu aşan çocuk var. Anneleri ve çocuklar, ne yazık ki aynı oranda bu yoksulluğun en üst seviyede olduğu mahallelerde yaşıyorlar. Biz, mecburuz onlara bu imkanı sunmaya. Yani bir anne, çocuğuyla beraber doktora gidemiyor ya da bir anne kendi ihtiyacı için gideceği zaman çocuğunu bir yere bırakamıyor, yanında götürüyor. Neymiş; sütün ihale biçimi. Biz, 4734 nolu maddeye göre hareket ediyoruz ve şehrimizdeki süt üreticisinden süt alıyoruz. Nereden? Çatalca’dan, Silivri’den süt alıyoruz. Doğrudur, şöyle bir tanımlama var: ‘UHT endüstriyeldir’ tanımlaması var içerisinde, doğru. Biz, 961 mahallenin çocuğuna süt dağıtımını yapıyoruz. UHT işlemi olmadan sütün dayanma şansı yoktur. Dolayısıyla bu sorunu da bu şekliyle çözüyoruz. Temelinde sütü, bu şehrin üreticisinden almak vardır. Dolayısıyla bu işleme de devam edeceğiz. Kanuni bir sıkıntı olduğunu asla düşünmüyoruz. Üniversite gençliğine eğitim desteğiyle ilgili ‘Burs veremez’ deniyor. Bu zaten tartışılacak bir konu değil. Biz, yine bu kentin geçim sıkıntısı olan ailelerin, üniversite eğitimi alan gençlerine de destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.” (HABER MERKEZİ)