İktidarın konut teklifi: AKP-MHP ‘Hubris Sendromu’na yakalandı

CHP, HDP ve İYİ Parti, konut projesi için hazineden bankalara kaynak öngören teklife itiraz etti. Muhalefete göre iktidar toplumun ev sahibi olamayacağını kabul etti, ‘Hubris Sendromu’na yakalandı.

Google Haberlere Abone ol

 

ANKARA - AK Parti’nin Yeni Konut Finansman Programı'na ilişkin Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.

Teklifle ‘Yeni Konut Finansman Programı'nın genel çerçevesi belirlenirken program kapsamındaki katkıların sınırları ve ceza hükümleri düzenleniyor. Teklif yasalaştığı takdirde gerçek kişilerin konut finansmanı taksit ödemelerini kolaylaştırmak amacıyla taksitlere katkı sağlanacak. Bunun için Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek bir kamu bankası aracılığıyla ilgili bankalara nakit kaynak aktarılmasının önü açılacak.

CHP, HDP ve İYİ Parti, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen ve Genel Kurul’da görüşülmesi beklenen teklife karşı muhalefet şerhi hazırladı.

CHP: TEKLİFİN KISA VADELİ AMACI SEÇİM

CHP’nin Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Milletvekilleri Bülent Kuşoğlu, Abdüllatif Şener, Kamil Okyay Sındır, Emine Gülizar Emecan, Cavit Arı ve Süleyman Girgin tarafından hazırlanan muhalefet şerhinde “Konut projesi için hazineden bankalara kaynak teklifine” dair eleştiriler kayda geçti.

AK Parti’nin 20 yılı aşkın süredir iktidarda bulunmasına karşın ülkedeki konut problemini çözemediği belirtilen şerhte, “Adalet ve Kalkınma Partisi, ekonomik krizin buhrana dönüşerek derinleştiği, sorunları çözme umudunun dört aylık bir süre sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine endekslendiği, seçim yatırımı olabilecek her türlü olanağın fırsatçı bir tavırla kullanıldığı bir ortamda yürürlük ve yürütme maddeleri dahil 3 maddeden oluşan bir kanun teklifiyle bu kez vatandaşlarımızın konut problemini bir finansman programı çerçevesinde çözme iddiasındadır” denildi.

Türkiye’de barınma hakkının finansallaştırılması ve piyasa temelli konut edindirme modelinin krizinin yaşandığı savunulan CHP şerhinde, “Teklifin kısa vadeli amacı da yaklaşan seçimler dolayısıyla bir grup seçmeni memnun etmeye yöneliktir” ifadelerine yer verildi.

‘UYGULAMA BAŞLASIN YASA ARKADAN GELSİN’ ANLAYIŞI’

Teklifin, kur korumalı mevduat uygulamasıyla ilgili geçen yıl yaşanan Kur Korumalı Mevduat sorununda olduğu gibi, “uygulama başlasın yasa arkadan gelsin” anlayışının bir sonucu yazıldığını savunan CHP, “Bir bakıma teklif yürütmenin TBMM’ye ‘biz uygulamaya başladık siz de buna uygun kanun yapın’ şeklinde bir dayatmasıdır” dedi.

Söz konusu teklifin mali hesaplarının iktidar tarafından yapılmadığını, bütçeye yükünün öngörülmediğini ifade eden CHP şerhinde, “Acele ile yapılmak istenen değişiklikler ülkemizin yaşadığı korkunç ve yıkıcı enflasyon ortamında yaşayan, artan konut fiyatları ve kiraları baskısı altında ezilen vatandaş kitlesinin konut ve barınma problemini bazı finansal düzenlemelerle çözme iddiasını taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

‘NÜFUSUN YÜZDE 99’U İÇİN KONUT EDİNME HAYAL’

HDP’nin Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi milletvekilleri Garo Paylan ve Rıdvan Turan da söz konusu kanun teklifine şerh düştü. “Ekonomik çöküş barınma krizini derinleştiriyor. Çözüm yandaşlara rant yaratmak ve halkı borçlandırmak değil, barınma hakkını sağlamaktır” ifadelerini kaydeden HDP, konut politikalarındaki yanlışlar sebebiyle Türkiye’de artık nüfusun yüzde 99’u için konut edinme hayalinin berhava olduğu belirtildi.

‘TEKLİFTEN ANCAK ZENGİNLER FAYDALANABİLECEK’

İktidarın toplumla gerçekçi bağlarının kalmadığını, “epilepsi nöbetleriyle” bu teklifleri hazırladığı ihtimalinin olduğunu belirten HDP, “Yurttaşlar kiralarını bile ödeyemez durumda iken, 3 milyon TL’lik bir evin taksiti aylık 13 bin 500 TL iken söz konusu teklifin kapsamından ancak zenginler faydalanabilecektir” dedi.

Hızlı ve düzensiz kentleşmenin önü açıldığını, hayvancılık ve tarım sektöründen kentlere nüfus transferi gerçekleşebileceğini ifade eden HDP, “Bu teklifin bir diğer sebebi yandaş müteahhitlerin ihya edilmesinin hedeflenmesidir. Bu hedef kapsamında yurttaşların borçlandırılması gerçekleştirilmekte, karşılığında ise yandaş müteahhitlere rant alanları açılmaktadır. Böylece bir yandan yandaş ihyası gerçekleşmekte diğer yandan ise büyüme ve istihdam gibi verilere inşaat sektörünün özgül etkisinden faydalanılmak istenmektedir” ifadelerini kaydetti şöyle şerhini sürdürdü:

“Seçim ekonomisi borç batağını derinleştiriyor. AKP-MHP ittifakı, iktidar makamını kaybetmemek için derin ekonomik krizde çeşitli toplumsal kesimlere ağrı kesici dağıtma yolunu seçmiştir. Kortizon etkisi yaratma amacıyla seçime kadar süre kazanmak isteyen bu ittifak, Türkiye’deki borç batağını derinleştirmekte, ülke ekonomisini büyük bir çöküşün ortasında bırakmaya hazırlanmaktadır.”

‘AKP-MHP İTTİFAKI ‘HUBRİS SENDROMU’NA YAKALANDI'

AKP-MHP ittifakının seçim ekonomisini esas alan politikalarıyla “Hubris Sendromu” da denen iktidar hastalığına yakalandığını,“benden sonrası tufan” noktasına gelerek ülkeyi uçurumun eşiğine getirdiğini savunan HDP, “Hubris Sendromu, Türkiye ekonomisi ve halklarının geleceğini büyük bir tehditle karşı karşıya bırakmıştır. Bu tehditlerden korunmak için, iktidar hastalığından kurtulmak kaydıyla, bu teklifin kapsamında yapılması gerekenler açık ve nettir” dedi ve kendi önerilerini şu şekilde sıraladı:

“Kamuya olan vergi ve diğer borçların faizleri silecek, ana para uzun vadeli olarak yapılandırılacağız. Adil bir vergi sistemini bir an önce devreye koyacağız. Konut, Taşıt, İhtiyaç ve Bireysel Kredi Kartı borçlarının faizinin kamu tarafından üstlenilmesini sağlayacak, ana para ödemelerini uzun vadelere yayarak yapılandıracağız. Ekonomik krize karşı dar gelirlileri korumak için kira yardımını devreye koyacağız. Öğrencilerin barınma sorununu çözecek adımları ivedilikle atacağız. Ülke ve ekonomisi için yapılması gerekenler gün gibi ortadayken Hubris Sendromuna yakalanmış iktidar blokunun bu gereklilikleri yerine getirmeyeceği ise aşikardır. “

‘AK PARTİ’Yİ SEÇİME HAZIRLAMA KOMİSYONU’

İYİ Parti’nin Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi milletvekilleri Durmuş Yılmaz ve Naci Cinisli de kanun teklifine şerh düştü. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun “AK Parti’yi seçime hazırlama komisyonu” hâline getirildiğini belirten İYİ Parti şerhinde, “Seçime çok az bir süre kala kamu mali yönetimimizi ve bütçe disiplinimizi bozan keyfi düzenlemelerin tercih ediliyor olması Devletimizi yönetme ciddiyetinden uzaklaşan bir iktidarın varlığını ortaya çıkarmaktadır. Arka arkaya, panikle ve dört ay sonra seçilip seçilmeyeceği belli olmayan bir iktidarın, şeffaflığı ve hesap verebilirliği dışlayan kanun teklifleri şunu açıkça gösteriyor ki samimiyet ve toplum menfaati içermemektedir” denildi.

Seçim sebebiyle “popülist projelerin” hayata geçirilmesinin Türkiye ekonomisini bütçe disiplini açısından zorlayıcı noktaya götürdüğünü, “müjde” şeklinde açıklanan ve “oy devşirme” amacıyla yapılan projeler sebebiyle bütçe açıklarının sürdürülemez bir boyuta ulaşacağını belirten İYİ Parti,” Sadece seçim kazanmak uğruna vatandaşlarımız geleceğe yönelik borçlandırılmaktadır. Oluşacak yük önünde sonunda tüm vatandaşlarımız tarafından üstlenilecektir. Bir siyasi partinin seçimlerde başarı sağlayabilmek adına ülke kaynaklarını kullanması demokrasiyle bağdaşmayacak bir tutumdur” ifadelerini kaydetti.

‘İKTİDAR TOPLUMUN HAYATIN OLAĞAN AKIŞINDA EV SAHİBİ OLAMAYACAĞINI KABUL ETTİ’

AK Parti iktidarının söz konusu düzenleme ile toplumun hayatın olağan akışı içerisinde konut sahibi olamayacağını kabul ettiğini belirten İYİ Parti’nin şerhinde, “Son birkaç yıldır süregelen ekonomik kriz sonucu toplumun orta ve alt gelir gruplarında bulunan vatandaşlarımızın satın alma gücü büyük oranda erimiştir. TÜİK tarafından ilan edilen enflasyon neticesinde oluşan maaş zamları gerçekte yaşanan enflasyona karşı vatandaşlarımızın ezilmesine sebep olmuştur. Bu nedenle konut satın alabilmek toplumun çok büyük bir kesimi tarafından hayal dahi edilemez noktaya gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Teklifte Cumhurbaşkanına hane gelirinin aşan kısımla ilgili yüzde 30’luk oranı yüzde 50’ye kadar arttırma ve ilk 3 yıl boyunca katkı payı ödenmesi süresini de 1 yıla kadar indirebilme yetkisi tanındığını, projeye başvuracaklar için belirsizlik yaratacak bu yetkinin Cumhurbaşkanına verilmesi doğru olmadığını savunan İYİ Parti, “Bu kanun teklifi ile vatandaşlarımızın konut alabilmesinin imkânsızlaştırıldığı ikrar edilmiştir. Bu durumun arkasında yatan husus ülkenin iyi yönetilememesidir. İktidar enflasyonla mücadele etmeyerek Türk lirasının itibarını yerle bir etmiştir” dedi.

Etiketler ak parti konut