İki yazar yıkılan bir apartmana karşı: 'Kiracı'

Bernard Malamud'un 'Kiracı' romanı Seda Çıngay Mellor çevirmenliğinde Kafka Kitap tarafından yayımlandı.

Google Haberlere Abone ol

Bazı kitaplar öncelikle konusunu orijinal ve özgün konusuyla dikkat çekiyor. Bernard Malamud’un yazdığı ‘Kiracı’ da böyle bir kitap, konusu çok orijinal ve bir bölümüyle 2023 Türkiye’sine alıp monte edilecek cinsten ama baştan söyleyeyim; okuması yer yer zor ve şiddetli Ama sonuna kadar bir şekilde merakla okuyor musunuz? Evet, fakat okurken bambaşka bir şekle dönebileceğini de düşünüyor musunuz? Kesinlikle.

EV SAHİBİNDEN KAÇAK KİRACI

Kitabı özetlemek gerekirse; New York’ta yıkılmak istenen bir apartmanda son bir kiracı kalır, yazar Harry Lesser. 10 yıldır emek verdiği kitabını tamamlamaya çalışan Harry, evden çıkmamak için yasal yollara başvurur. Apartmanını yeniletmeyi dört gözle bekleyen ev sahibi Levenspiel ile aralarında çoğu zaman tehditkar, kimi zaman da arkadaşça diyaloglar kurulur. Ama bu diyalogların nedeni bellidir; yazar diretir, apartmanın da sahibi olan Levenspiel de onu evden çıkartmak için elinden geleni yapar. Apartman eskidir, yazar Harry her gün bambaşka bir sorunla karşılaşır ama kitap bitmeden de evi terk etmeyi düşünmez. Zira kendi deyimiyle, 'kitabın on seneden uzun bir süre önce rahme düştüğü, erken (geçici) bir ölümle vefat ettiği ve yeniden doğmanın yolunu aradığı yerdir burası…'(Syf 152) 

YA APARTMANDA ZIT KARAKTERLİ BİRİ VARSA?

Dış dünyadan neredeyse kopuk bir hayat süren Harry, günün birinde  apartmanda kendi gibi bir yazarın daha olduğunu keşfeder; Afro Amerikalı Willie Spearmint. Biri beyaz Yahudi, diğer siyah Afro Amerikalı iki yazar apartmanın farklı dairelerinde kitap yazmaktadır. Siyah yazarın Yahudiler’den hoşlanmadığını ve kitaptaki birçok öyküyü de bunun üzerinden kurduğunu yeri gelmişken yazayım. Benzer dönemlerde Brooklyn’de alevlenen Yahudi-Siyah çatışmasına rağmen ikilinin zamanla gelişen dostlukları Willie’nin Harry’den okuma taslağına yorum yapmasını istemesiyle gerilmeye başlar.  

Kiracı, Bernard Malamud, Çevirmen: Seda Çıngay Mellor, 192 syf., Kafka Kitap, 2023.

Kitap boyunca ilgiyle okuduğum bölümler arasında iki yazarın metinler arası diyalogları olduğunu bu cümleden hemen sonra belirteyim. Misal metinde kaybolduğunu düşünen siyah yazara, Harry’nin verdiği şu yanıt yazar adaylarına kendi kendini denetleme yolu olabilir: "Uzaklaşıp, uygun bir mesafeye gidersen perspektifi yeniden kazanman daha kolay olur. Ben bazen daha önce yazdığım bir bölümü alıp baştan daktilo ederim, bir yandan da beni tatmin etmeyen bölümle ilgili notlar alırım. Sezgileri hızlandırmanın bir yolu budur.." (Syf 53)

YAZIM DİLİ SERT, KADINA BAKIŞ İTİCİ

Zoraki komşuculuk, iki yazar arasındaki gizli rekabetin çatışmalara neden olduğu ilişkileri, Willie’nin sevgilisi Irene’nin hayatlarına dahil olmasıyla bambaşka bir hal alır. Kitapta şiddet, ırkçılık ve yerli yersiz küfrün kullanımı çok fazla, kadını sadece seks objesi gibi gören erkek söylemi yerli yersiz beliriyor. Bölümler arası geçişlerde kendinizi kaybedebiliyorsunuz ama başta da dediğim gibi konusunun orijinal olması nedeniyle de okuyorsunuz. Kitabın amacı kışkırtmak, kızdırmak ve yeniden düşündürmekse evet bunu da başarıyor.

Zıtlıklarla örülen ‘Kiracı’ isimli romanın yazarına da değinmeden olmaz. Bilenler biliyordur ama bilmeyenler için; Bernard Malamud, 1914 yılında New York’ta Rus Yahudi bir göçmeni bir ailede dünyaya geldi. İlk gençlik yıllarını da Büyük Buhran döneminden geçiren, memurluk ve edebiyat öğretmenliği yapıp yaratıcı yazarlık dersleri veren Malamud, 1986 yılında vefat etti. Ölümüne kadar yazdığı dört öykü, sekiz romanında Amerika’daki göçmenlerin yaşadıkları umutsuzluk ve zorluklara rağmen onların hayallerine erişme çabasına değinen eserler verdi. Bu arada Joseph Heller ve Philip Roth’la birlikte 20’inci yüzyılın en etkili Yahudi Amerikalı yazarlarından biri sayılıyor. 1988 yılından bu yana da Uluslararası PEN bünyesinde öykü türünde üstün başarı sergileyen yazarlara PEN Malamud Ödülü verildiğini de hatırlatayım!