İHD Hatay: İnsan hakları faaliyetleri suçlulaştırılıyor

İHD Hatay Şubesi geçtiğimiz gün İHD Diyarbakır Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Berkpınar’ın gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı açıklamada hak savunucularının suçlulaştırıldığına dikkat çekti.

İHD Hatay adına açıklamayı Mürsel Salmanoğlu yaptı.
Google Haberlere Abone ol

Burcu Özkaya Günaydın

HATAY - İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şubesi, 3 Şubat’ta Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla gözaltına alınan, ev ve iş yerinde arama yapılan İHD Diyarbakır Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Berkpınar için İHD Hatay binasında basın açıklaması yaparak, Berkpınar’ın serbest bırakılmasını talep etti.

İHD Hatay şubesi adına açıklama yapan Mürsel Salmanoğlu, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla Ferhat Berkpınar’ın gözaltına alındığını, ev ve iş yerinde arama kararı verildiğini, kararda Ferhat Berkpınar’ın iş yerinin sanki İHD Diyarbakır Şube ofisiymiş gibi yazılmasının insan hakları çalışmalarının suçlulaştırılmasını amaçlayan hukuki bir oyun olduğunu belirtti.

‘GÖNÜLLÜ ÇALIŞMA YAPILAN YER İŞ YERİ DEĞİLDİR’

Salmanoğlu, yasaya göre, bir kişi ile ilgili soruşturmada üstü, evi, iş yeri ve arabası aranabileceğini, bunun dışında arama kararı çıkarılmasının kanun ihlali olduğunu belirtti. Gönüllü olarak çalışma yürüten İHD Diyarbakır Şubesi’nin Ferhat Berkpınar’ın kişisel iş yeri olmadığını belirten Salmanoğlu, “Bu şekilde, kanuna aykırı ve keyfi bir karar çıkarılması, çıkarılan karara aykırı arama yapılması, her açıdan kaygı vericidir. İnsan hakları çalışmalarının suçlulaştırılması ve bir süredir başta İHD yöneticileri olmak üzere insan hakları savunucuları üzerindeki yargı baskısının artarak sürdürülmesinin amaçlandığını görüyoruz” diye konuştu.

‘HERKESİN YOLU BİR GÜN İHD’YE DÜŞECEK’

Ferhat Berkpınar’ın dosyasında gizlilik olduğu gerekçesiyle avukatlarına gözaltına alınmasına ilişkin bir açıklama yapılmadı. Gizlilik kararı olan bir dosyaya ilişkin bazı haber sitelerinde Berkpınar’ın gözaltı sebebinin, 'ailevi ve akrabalık ilişkileri olduğunun' yazıldığını ifade eden Salmanoğlu, “Bu yaşananlar İHD’nin terörize edilmesi anlamına geliyor. Kurumlarımızın avukatları gerekli itiraz ve şikâyetlerde bulunacaklardır. Ancak bütün bu işlemleri yapan kolluk birimleri ile yargı mensuplarına hatırlatmak isteriz ki, bu yöntemler bir dönem Türkiye’de sıkça uygulandı ve bunu uygulayanlar şimdi yargı önünde hesap vermektedir” dedi.

Yargının, siyasal iktidarın yargı yolu ile baskı politikalarına araç olmaması gerektiğini belirten ve evrensel insan hakları  ilkelerini hatırlamaları çağrısı yapan Salmanoğlu, hak ve mağduriyetler bakımından herkesin bir gün yolunun İHD’ye düşeceğini söyledi.