Hayvanseverler: Köpekler hedef gösteriliyor

Pitbull cinsi köpeklerin gündem olmasıyla hayvanseverler, köpek davranışının kurulan ilişkiye göre değiştiğini söylüyor. Barınak şartlarına dikkat çekenler çözümün rehabilitede olduğunu belirtiyor.

Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Antep'te pitbull cinsi 2 köpeğin 4 yaşında bir çocuğu hastanelik etmesi, pitbull ve sokak hayvanları hakkındaki tartışmaları alevlendirdi. Tartışmalara Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil oldu ve belediyelerin sokak köpeklerini toplaması için çağrıda bulundu. Harekete geçen belediye ekipleri pek çok kentte sokak köpeği "avına" çıktı. Tartışmaların çıkış noktası olan pitbull cinsi köpekler hakkında kamuoyunda yaygın kanı saldırgan özelliklere sahip olduğu yönünde.
 
Sokak hayvanlarını korumak üzere kurulmuş gönüllü inisiyatifleri, sorunun köpeklerden değil, yerel ve genel idareden kaynaklandığını ileri sürüyor. Kuruluşlar, Antep'te yaşanan olaya üzüldüklerini belirtirken, köpeklerin barınaklarda daha kötü şartlarda hapsedildiğini ve hedef gösterildiğini düşünüyor.

Devam eden tartışmalar bağlamında, yaklaşık 30 bin üyesi bulunan Pati Koruyucuları İnisiyatifi'nin kurucusu Erkin Erdoğdu, barınakların mevcut şartlarını ve çözüm önerilerini anlattı. Öte yandan pitbull cinsi köpek besleyen Sevil Pınar ise köpeği Hera ile bugüne kadar yaşadığı deneyimleri aktardı. 

PİTBULL DA EN FAZLA DİĞER KÖPEKLERİN GÖSTERDİĞİ REFLEKSLERİ GÖSTERİYOR

Yıllardır pitbull besleyen ve aynı evde köpeğiyle beraber yaşayan Sevil Pınar'ın edindiği deneyim yaygın kanının tam aksi yönünde. Pınar, cinsler arasında kategori yapmadan köpekle kurulan iletişimin ve yetiştirilme tarzının köpeğin davranışlarını doğrudan etkilediğini düşünüyor. Öyle ki yıllarca diğer köpeklerin gösterdiği reflekslerin ötesinde bir saldırıya şahit olmadığını anlatıyor: "3 aylıkken sahiplendik. Şu an 4 yaşında pitbull köpeğimiz var. Bizim köpeğimizi sevgiyle, ilgiyle büyüttük; sevilmediğinde ağlıyor. Sürekli ilgi bekliyor, tıpkı diğer köpekler gibi. Biz de köpeğin iç güdüsüyle tam ne yapacağını bilemediğimiz için yine de tedbirli davranıyoruz. Bugüne kadar havlamak dışında bir tepkisini görmedik."

Google'da pitbull köpekleri aratılınca, genellikle saldırı pozisyonunda yahut saldırmak üzere olan görseller yer alıyor. Pek çok ülkede yasaklı ırk ilan edilen pitbull cinsinin doğuştan saldırgan özellikler taşıdığına dair bilimsel bir çalışma açık kaynaklarda yer almıyor. Ticari bir metaya dönüştürülen pitbull cinsi köpeklerin pek çok kentte 'köpek dövüşü' yarışmalarında kullanıldığı iddialar arasında. Aynı zamanda bu tür özelinde yapılmış onlarca haber bulunuyor. Haberlerin pek çoğunda saldırganlık teması işleniyor.

'PİTBULL CİNSİNE KARŞI ÖN YARGI VAR'

Köpekleri bir küme içerisine koymadan değerlendirdiğini sözlerine ekleyen Pınar, köpeklerin gösterdiği davranışların tamamıyla yetiştirmeyle ilgili olduğunu savunuyor. Bursa'da kendi yaşadığı semtte, kimi cinslerin özellikle saldırganlaştırıldığından bahseden Sevil Pınar, bu tarz cins köpeklerin; dövüşlerde tercih edildiğini belirtiyor. Pek çok kimsenin internette gördüğü bir dizi videodan söz eden Pınar, vahşi denilen cinslerin aynı evde bebeklere dahi zarar vermediğini görebiliyoruz diyerek sözlerini şöyle noktalıyor: "Son kertede insan hayatını riske atmamak adına tedbir almak gerekiyor. Ağızlık takılması gerekiyorsa bu yapılmalı. Ancak, sağlıklı yetiştirilen bir köpeğin buna ihtiyaç duyacağını düşünmüyorum. Pitbull cinsine karşı bir ön yargı olduğuna inanıyorum."

'ÇOCUĞU ISIRAN KÖPEK DEĞİL SAHİBİ VE BELEDİYELER SUÇLU'

Pitbull üzerinden büyüyen tartışmalarda fikir birliğine varılmış değil. Bir taraf köpeklerin toplatılmasını savunurken, bir taraf hayvanların şiddet görmesine ve "kötü koşullarda" zorla tutulmasına karşı duruyor. #Barınakgerçekleri etiketiyle Twitter'da köpeklerin sağlıksız ve güvensiz nitelikli barınaklarda tutulmasına itiraz eden Pati Koruyucuları, Türkiye'de 1389 belediyenin 1200'ünde hayvan bakım evi olmadığına dikkatleri çekmek istiyor. Pitbull cinsi köpeklerin ısırdığı çocuğun sorumlusunun köpekler değil, sahibi ile belediyeler olduğunu savunan Erkin Erdoğdu, bu sorumluluğu şöyle açıklıyor: "2004 yılında hayvan haklarıyla ilgili Türkiye'nin o dönemki koşullarına göre iyi denebilir bir yasa çıkarılmıştı. 'Kısırlaştır, aşılat, yaşat' görevini belediyeler yerine getirmedi. Bunu bir avuç gönüllü yapmaya çalıştı. Geldiğimiz noktada hayvanlar çoğaldı, saldırılarda çoğaldı." Erdoğdu, sahipli bir köpeğin ısırdığı çocuk olayından sonra sokak köpeklerinin hedef alındığını sözlerine ekleyerek, vaka ile uygulama arasında tezatlık oluştuğunu söylüyor. Pati Koruyucuları, cezanın bütün köpeklere değil, köpeğin sahibine kesilmesini önceliyor ve hayvanlara karşı düşmanlık yapıldığını ifade ediyor.

'KÖPEKLER NİTELİKSİZ BARINAKLARDA TUTULUYOR'

Mevcut yasalar gereği, belediyelerin hayvanları bulunduğu yerden alıp, kısırlaştırıp, bulunduğu yere geri bırakmasının gerektiğini hatırlatan Pati Koruyucuları İnisiyatifi'nin kurucusu Erkin Erdoğdu, "Hayvan saldırgan ise rehabilite eder, sokağa uygunsa geri bırakır; değilse bakmaya devam eder. Rehabilite uzmanlık isteyen bir süreç. Hangi belediyede bununla ilgili uzmanlık alanı var? Barınaklar tıka basa dolduruldu. Hayvanlar oldukça niteliksiz ortamda tutuluyor. Sonra bu hayvanları birbirlerinin alanına bırakıyorlar. Bize her yerden veri geliyor Türkiye'nin her yerinden" diye konuşuyor.

Gönüllülerden oluşan WhatsApp gruplarına onlarca ihbar geldiğini aktaran Erdoğdu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden sonra İstanbul, Ankara ve Antalya başta olmak üzere pek çok kent ve semtte köpeklerin toplatıldığını söylüyor. Erdoğdu, uygulamayı oldukça popülist olarak değerlendiriyor.

'BÜTÇE AYRILMALI, HAYVAN SEVGİSİ AŞILANMALI'

Erdoğdu, gönüllü inisiyatifiyle bundan sonra Türkiye'deki bütün barınaklarda gönüllü nöbete başlayacaklarını belirterek çözümü şöyle aktarıyor: "Ana yol, kontrollü kısırlaştırmadır. Biz de saldırıya uğrayan çocuklara üzülüyoruz. Ancak bu iş kötü bir yere doğru gidiyor. Devletin elinde bir veri olduğuna da inanmıyoruz, gündem olduğu için konuşuluyor. Belediyeler, bu işe bütçe ayırmalı. Hayvanlar rehabilite edilmeli. Bu işi gönüllüler sırtladı. Bağışlar toplanıp, hayvanlara bakmaya çalışılıyor. Hayvan sevgisinin aşılanması gerekiyor, bunun eğitim müfredatına alınması gerekiyor."