İBB 'WI-FI'ı ile internete bağlanılır mı?

2014 yılında bazı İETT otobüslerine ve İstanbul'un kimi meydanlarına ücretsiz internet getiren İBB, aynı yıl bu uygulamayı metrobüslere de taşıdığını duyurdu. Peki, oturacak yeri zor bulduğumuz, birbirimize pek de 'sevgiyle' bakmadığımız ve zaman zaman ineceğimiz durağa kadar nefes alamadığımız toplu taşıma araçlarında İBB Wi-fi'ına gerçekten bağlanıyor muyuz?

Google Haberlere Abone ol

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş 2013'te, "Şu anda İstanbul’da devreye soktuğumuz otobüslerde internete girebilme, sosyal medyayı takip edebilme imkânı veren bir sistem ağı oluşturduk" sözleriyle, toplu taşıma araçlarının bazılarına getirilen ücretsiz wi-fi uygulamasını duyurdu. Birçok teknoloji dergisi uygulamadan heyecanla bahsetti.

2017 yılında ise ilerletilen "İBB WI-FI" projesi ile, 'kamusal alanlar ile toplu ulaşım araçlarında bin 718 lokasyon ve 2 bin 802 erişim noktasında İstanbullulara sunulduğu' söyleniyor. Peki, İBB'nin ücretsiz kablosuz ağına nasıl bağlanıyoruz? Bu ağ gerçekten çalışıyor mu? Ve İstanbullular bu ağı kullanıyorlar mı?

İBB'NİN WIFI'INA NASIL BAĞLANILIR?

Toplu taşıma araçlarında eğer telefonunuz İBB'nin WI-FI ağını görüntülerse, sisteme üye olabilmek için "kayıt ol"a tıklıyorsunuz. Daha sonra cep telefonu numaranızı yazmanız ve şifre seçmeniz için yönlendiriliyorsunuz. Cep telefonunuza gelen mesajda yer alan "onay kodu" ve kendi seçtiğiniz şifre ile kaydınız gerçekleşiyor.

Kulağa bu kadar kolay gelen bu işlemi bakalım kimler gerçekleştirebilmiş, kimler neden ve hangi kaygılarla gerçekleştirememiş...

Sorunun cevabını almak için ilk önce Zincirlikuyu'dan Söğütlüçeşme'ye giden 34Z metrobüsüne biniyoruz. Kalabalığı görünce bu haberi yapmak için Cuma günü saat 17.00'yi seçmenin doğruluğunu sorgulamaya başlıyoruz... Neyse ki arka kapıdan içeri girmeyi başarıyoruz.

Yorgun ve bıkkın ve ayakta ve sabırsız insanlardan birkaçına, yeterince yakın olduğumuz için sadece kafamızı sola çevirerek, 30'lu yaşlardaki iki erkek yolcuya soruyorum: "Acaba toplu taşıma araçlarında İBB'nin ücretsiz kablosuz ağ uygulamasından yararlanıyor musunuz?"

Tabii herkesle yeterince yakın mesafede olduğumuzdan birçok kişi duyuyor sorumu. Biri, "Evet kullanıyorum ben, bir kere bağlanınca şifre geliyor; ikinci kez de bir şeye ihtiyaç kalmıyor" diyor. 20'li yaşlardaki bir kadın ise, "Ben hiç denemedim bağlanmayı, kesin sadece İBB'nin sitesi açılıyordur metrobüsteki WI-FI'dan" diyerek, 'erişim kapsamından' umutsuzluğunu dile getiriyor. Ayakta seyahat eden birçok kişi genç kadını onaylıyor ve gülüyorlar.

wifi22WI-FI uygulamasının bulunduğu bir başka metrobüs olan 34AS'ye biniyorum. Çok kalabalık olmayan bu metrobüste ayakta duran iki genç görüp, onlara da sorumu yöneltiyorum. "İBB'nin WI-FI uygulamasından haberleri olmadığını" söylüyorlar. Sonra merak edip metrobüste WI-FI ağını arıyorlar fakat birinin telefonunda gözüken ağ, diğerinde görünmüyor. Bu sırada ani bir fren ile sarsılıyoruz. Ve hemen 'metrobüs şoförlerinin aşırı hız yapmaları ile ilgili bir haber yapmamı' öneriyorlar!

Yine aynı metrobüste, 30'lu yaşlardaki bir kadının yanına gidiyorum. O, 'uygulamadan haberdar olduğunu, fakat birkaç kez bağlanmayı denedikten sonra vazgeçtiğini' anlatıyor. Teşekkür ederek sorumu ve beni daha az garipseyecek bir başkasını aramak üzere yanından ayrılacakken çekinerek ekliyor: "Toplu WI-FI'lara bağlanmak da bence zaten hiç güvenli değil..."

'ALLAH DEVLETTEN GELEN HİÇBİR ŞEYE MUHTAÇ ETMESİN'

60'lı yaşlardaki bir diğer erkek yolcu giriyor söze, "Kendi internetimden kullanıyorum ben, Allah devletten gelen hiçbir şeye muhtaç etmesin!" Bir lise öğrencisini telefonda internetten video izlerken yakalıyorum fakat WI-FI'a bağlı değil. Nedenini sorduğumda, "İBB'nin WI-FI'ının hızı, en düşük internet hızından bile daha düşük bence" cevabını alıyorum. Arkadaşının ise farklı bir teorisi var: Iphone'u olanlar İBB'nin WI-FI'ına bağlanırken sorun yaşıyorlar çünkü istenen kullanıcı adı ve şifreye Apple her zaman erişim izni vermiyor.

Soruyu sorarken hiç bu kadar ısrarcı olabileceğini düşünmediğim 50'li yaşlardaki, akıllı telefonunda Twitter'da oyalanan heyecanlı biri ise sitem ediyor: "Şimdi biner binmez denedim. Her seferinde deniyorum, her gün deniyorum. Bir kere bile bağlanamadım, olmaz böyle şey! Nasıl düşük kapasiteli, nasıl ilkel bir sistem bu..."

'BİLGİ İŞLEMCİYİM, TOPLU WIFI BAĞLANTILARINI HİÇ GÜVENLİ BULMUYORUM'

Şimdi de otobüslerdeki WI-FI kullanımını soruşturmak için Beşiktaş'tan geçen, denk geldiğimiz ilk otobüsteyiz... Biner binmez 'otobüste WI-FI olup olmadığını' sorduğum şoför, 'kablosuz internet ağının sadece sarı otobüslerde olduğunu' söylüyor. Maalesef ben mor bir otobüs olan 29D'deyim... İnip bir sonraki sarı otobüse kadar bekliyorum.

Yeteri kadar sarı olduğunu düşündüğüm 58A'ya biniyorum. Burada sorumu yönelttiğim ilk kişi büyük bir ciddiyetle, "Asla toplu taşıma araçlarında WI-FI'a bağlanmıyorum. Ben bilgi işlemciyim, açık alanlardaki hiçbir WI-FI'a bağlanmam çünkü bunu hiç güvenli bulmuyorum" diyor. Onu duyan bir başkası, "Benim de gizlilikle ilgili hep kuşkularım olmuştur, bu yüzden hiç denemedim. Şu IP adresleri falan... Bir kere kullansan her şeye ulaşırlar!" diyerek endişelerinden bahsediyor.

Sonuçta ortaya çıkan tablo şu: İnsanların bazıları sadece GSM operatörlerinin sağladığı paketlerden yeteri kadar internet kullanım hakkına sahip oldukları için, bazıları da gerçekten güvenlik konusunda duydukları şüpheler nedeniyle İBB'nin kablosuz ağından ücretsiz yararlanmazken, bu ağın pek kullanılmamasının nedenleri arasında 'bir çalışıp bir çalışmaması', 'kotası ile hızının düşük olması' da yer alıyor.

Sistem, cep telefonuna yolladığı onay koduna ihtiyaç duyması nedeniyle, yurtdışındaki benzer uygulamaların turistlere hitap ediyor olmasından da ayrılıyor. Avrupa'daki birçok şehrin meydanlarında da sağlanan WI-FI hizmeti, Berlin'in metrolarında dahil kullanılabilmekte. Fakat yurtdışı uygulamalarının, İstanbul'daki ile karşılaştırıldığında kullanım yaygınlığı ve kolaylığı ön plana çıkıyor.