İmamoğlu'dan yeni çalışanlara: Halka hesap vermek zorunda olduğunuzu unutmayın

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 22 bin 725 kişinin başvurup, uygun şartları taşıyan bin 298 kişinin mülakata çağrıldığı ve kamera kaydı yapılan görüşmeler sonucu işe alınan 420 yeni personelle Meclis salonunda buluştu. “Adaletin olmadığı bir yerde, diğer hiçbir şeyi konuşmanın anlamı yok” diyen İmamoğlu, “Kamuya ait bir birimde, kamunun değerlerini yöneteceksiniz. Dolayısıyla, dürüst, adil ve şeffaf olmalısınız. Bu etik değerlerden asla taviz vermeden, her anında halka hesap verdiğinizi, vermek zorunda olduğunuzu unutmamalısınız” şeklinde konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Aralık 2019’da, 420 sözleşmeli personel alımı için iş ilanı verdi. İlana 22 bin 725 kişi başvurdu. Adaylar arasında mezuniyet notuna göre eleme yapıldı. Uygun şartları taşıyan bin 298 kişi ile mülakat yapıldı. İBB yönetimi, tüm görüşmeleri kamera ile kayıt altına alınan mülakatlar sonucu, 420 kişiyi işe aldı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 22 gün önce işe başlayan yeni personelle, Saraçhane’deki merkez binada bir araya geldi. Meclis salonunda yeni mesai arkadaşlarıyla buluşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

TÜMÜYLE UMUT VERİCİ: Genç pırıl pırıl enerjik insanlar, bu çok güzel bir görüntü. Bir de kadın erkek sayısı açısından cinsiyet eşitliği görüyorum. Tümüyle umut verici. Hepiniz aramıza hoş geldiniz arkadaşlar. Sizler aramıza katılalı 22 gün oldu. Aramızda çok fazla fark yok. Biz de 142 gündür buradayız. Tecrübe ve deneyim olarak çok iyi bir ekibe katıldığınızı düşünüyorum. 85 bin civarında çalışanı olan, çok iyi ve kocaman bir ekibe eşlik edeceksiniz. Bu çok değerli. Elbette benim ve çalışma arkadaşlarımın beklentileri var. Yanı sıra 16 milyon İstanbullunun sizlerden beklentisi var. Onun için maneviyatı da çok yüksek bir alana dahil oldunuz, bu çok değerli. Farklı algılarla yoğrulduğumuz bir süreci, 180 derece başka yöne evirmeye, adalete dayalı bir sistemle yönetmeye çalıştığımız insan kaynakları metodumuzun karşılığı olarak buradasınız. Tabiri caizse siz şu an, kendi yeteneklerinizle buradasınız. Sizi yürekten alkışlıyorum.

ADALETİN OLMADIĞI YERDE KONUŞMANIN ANLAMI YOK: Adaletin olmadığı bir yerde, diğer hiçbir şeyi konuşmanın anlamı yok. O bakımdan bütün arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Çok şeffaf bir süreçle işe alım gerçekleştirdiler. İyi bir netice çıkmış. Gözlerinizdeki o enerjiyi, ışıl ışıl bakışı görüyorum. Ülkemizin en büyük kurumsal yapılarından biri olan bir kamu kurumuna dahil oldunuz. Bu sürecin başka bir boyutu şudur: Çok üst seviyede hedefler koyabilirsiniz. Performansınızla kendinizi çok güzel yerlere taşıyabilirsiniz. Biz, bu alanı size açacağız. Kamuda sizin gibi yetenekli arkadaşların daha iyi yerlere gelebilmesini, gerçekten kamuda bir dönemin değişmesi gerektiğine inanan ben ve halkımız, bunu sizlerle yapabileceğimize inanıyoruz. Böyle bir süreci yaşamak, sizin hizmetlerinizi ol anlamda da görmek istiyoruz. İnşallah bu döneme sıkı sıkı sarılır, sahiplenir, büyük bir motivasyonla çalışırsınız.

LİYAKATE DAYALI BİR SÜRECİ TANIMLIYORUZ: Biz nasıl bir ekibiz; biraz ondan bahsedeyim. Biz, dürüstüz; dürüst olacağız. Adiliz; adil davranacağız. Şeffaflık… Kamuya ait bir birimde, kamunun değerlerini yöneteceksiniz. Dolayısıyla, sizler de dürüst, adil ve şeffaf olmalısınız. Bu etik değerlerden asla taviz vermeden, her anında halka hesap verdiğinizi, vermek zorunda olduğunuzu unutmamalısınız. Bütün benliğimle bunu söylüyorum ki; insan sevgisiyle doluyuz. Kimseyi ayırt etmiyoruz. Düşünsenize, insana hizmet ediyorsunuz ve bu şehir, dünyanın en karma kültürleriyle yoğrulmuş ve buluşmuş bir şehir. Bu bakımdan mutlaka sizler de insan sevgisiyle dolu olmalısınız. Aynı zamanda insan sevgiyle dolu olan yüreğiniz işinize kapsayıcılıkla yansımalı. Tüm işlerinizde, tüm eylemlerinizde kapsayıcı ruhla topluma hizmet vermelisiniz. Sizlerin de bu katılımıyla çok paralel bir tanım, her zaman söylerim; hak ediyorsak, alırız. Kimsenin de hakkını yemeyiz. Hak kazanırız. Liyakate dayalı bir süreci tanımlıyoruz. Yetkinliklerimize güveniriz. Ona göre mücadelemizi veririz. Bilgi, uzmanlık, becerilerimiz kadar çağın tanımıyla inovasyonu, ruhumuzdan eksik etmeyiz. Yenilikçi, geliştiren, ‘Yeni ne var, yeni ne katabilirim sürece’ diyerek, gelişime açık bir grubuz. Bütün bu ruhları, yenilikçiliği sürece katabilmeniz için çevik olmanız, hızlı hareket etmeniz lazım. Bir başka karakterimiz de bu. Sizden de çevik olmanızı, asla hantal olmamanızı, işi duraksatan değil kurallarına uygun bir şekilde hızlandıran ve çözüm üreten bir anlayışla hareket etmenizi çok önemsiyoruz.

CESUR LİDERLERLE YOL YÜRÜMEK İSTİYORUZ: Dünyanın en önemli konularından birisi çevre duyarlılığımız. Hele hele bir şehri yönetiyorsanız çevre duyarlılığınız çok önemli. Bu konuda hassas olmalısınız. Attığınız her adımı, o duyarlılığın bir parçası olduğunuzu unutmayarak değerlendirmeli ve ona göre adım atmalısınız. Yeteneklerinizi çevreci ruhla birleştiren bir atılımla Türkiye’nin yeni nesil yöneticileri olmanızı çok istiyoruz. Biz bir değişimi başlatmak istiyoruz. Değişim çok güzeldir. Dünyaya ayak uydurmak, dünya ile beraber eşdeğer şekilde mücadele edebilme kabiliyetine sahip olmak, kapasiteyi ona göre büyütmek… O bakımdan değişim nasıl olur? Cesaretle olur. Bu değişim sürecinin cesur liderleri ile çalışmak istiyoruz. Herkes kendi alanından cesaretini ortaya koyan ve cesur adımlar atabilen cesur liderlerle yol yürümek istiyoruz.

ETRAFINI YETENEKLİ İNSANLARLA DOLDURANLAR KAZANIR: Sizden aynı cesareti belli kriterlerle ortaya koymanızı talep ediyoruz. Örnek vizyonlarınızı, hayallerinizi sürece katmalısınız. Sıra dışı bir süreç tanımlıyorum size dair, ama araştırmacı olmalısınız. Yenilikçi olmanız adına bunu araştırıyor, dünyadaki, ülkemizdeki örneklerini bir yandan kovalıyor olmalısınız. Okumalısınız. Bu bakımdan cesaretinizi vizyonla ya da güzel değerlerle süslememenizi talep ediyoruz. Aynı zamanda siz bir iştesiniz yarın bir ekosistemi yöneteceksiniz. Belki o ortamda aktif hale geleceksiniz. Unutmayın ki kendi etrafını, yine kendiniz gibi yetenekli insanlarla dolduran ve o şekilde zenginleştiren insanlar kazanır. Yani hiçbir zaman bilgili çalışkan nitelikli insanlardan korkmayın. Dünyanın en kötü huyudur bu. Aksine, tam aksine cesur arkadaşlarınız, bilgili arkadaşlarınız olsun etrafınızda. Sizin liderliğinize nitelik kazandıracaktır bu durum. (HABER MERKEZİ)