Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram: Bölgede ölçüm yapılmalı, gazlar cilt yoluyla geçebilir

İstanbul Tuzla'daki fabrikanın yanmasından sonra havaya karışan kimyasallarla ilgili konuşan Prof. Dr. Hasan Bayram, olası bir yağmurun risk oluşturduğunu belirterek, "Cilde temas ederse, cilt yoluyla geçebilir. En önemli giriş solunum sistemi olur. Bu risk her zaman var. Bölgede ölçüm yapıp, gazların, kimyasalların ne olduğunu ve yoğunluğunu belirleyip, buna göre önlem almak lazım" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, dün Tuzla'da yanan fabrika ve havaya karışan gazların yarın yağacak olan yağmurla etkileşimine dair konuştu. Bayram, yanan malzemelerin neler olduğunun bilinmediğini ifade ederek, bölgede ölçüm yapılması gerektiğini söyledi.

'TEMAS EDERSE CİLT YOLUYLA GEÇEBİLİR'

Bayram, kimyasal içeren fabrikada yakıt tankının patladığı iddiası üzerine, petrol ürünlerinin yanmasıyla kanserojen gazların salındığını aktardı. Bayram, "Hangi gazların atmosfere karıştığını bilmiyoruz" derken, uçucu ve daha ağır metaller içeren gazların bulunduğunu ifade etti ve şöyle konuştu:

"Parçacık büyüklüğü de farklılık gösteriyordur. Rüzgarın yönü, hava basıncı, şiddeti bölgedeki gaz konsantrasyonunu etkileyecek şeyler. Bunlar solunduğunda çok ciddi sıkıntılara yol açabilir. Kimi bileşikler yağmura karışır, yeryüzüne döner. Cilde temas ederse, cilt yoluyla geçebilir. En önemli giriş solunum sistemi olur. Bu risk her zaman var. Bölgede ölçüm yapıp, gazların, kimyasalların ne olduğunu ve yoğunluğunu belirleyip, buna göre önlem almak lazım. Bu tür durumlarda kamuoyunu bilgilendirmek lazım. Hem insanlar korkmasınlar, hem de önlemlerini alsınlar."

'GEREKİRSE İNSANLAR DIŞARI ÇIKARILMAMALI, OKULLAR TATİL EDİLMELİ'

Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram

Yangından çıkan gazları solumamak için olabildiğince iç ortamlara geçilmesi gerektiğini, ancak nano ölçekli parçacıkların engellenemeyeceğini vurgulayan Bayram, yine bölgede yaşayanların dışarı çıkarılmaması, faaliyetlerin sınırlandırılması, tehlikenin devamı varsa okulların tatil edilmesi ile insanların o alandan uzaklaştırılması gibi önlemler alınabileceğini kaydetti. Bayram, yağmurla beraber bu ağır metallerin çevreyi kirletme, suya karışma, gıda zincirine, bitkilere ve meyvelere geçme riskinin olduğunu dile getirerek, bu tür tahriş edici veya kimyasal gazların yoğun alındığında hava yolunda hasara yol açtığını söyledi.

Belirtilerin öksürük, nefes darlığı şeklinde görüldüğünü belirten Bayram, "Hava keseciklerine kadar ulaşabilen küçük partiküllü, çözünürlüğü yüksek gazlar dolaşıma karışarak vücudu etkileyebiliyor. Başta kalp, beyin, karaciğer, böbrekler ve kemik iliği etkileniyor. En çok etkilenen gruplar ise daha hassas olan çocuk yaş grubu, yaşlılar,  astım, koah, kalp ve damar hastalığı olanlar daha çok etkilenebiliyor. Bunlara yönelik önlem almaz lazım" dedi.

TOROS: İNSANLARI ETKİLEME RİSKİ DÜŞTÜ

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Tuzla'daki fabrika yangının ardından atmosfere salınan gazlara ilişkin, "Yağış beklenen bölgelerden kirleticiler uzaklaşmış. Dolayısıyla kirli havanın yağışla yeryüzüne inerek sağlığı olumsuz etkilemesi beklenmiyor. İstanbul için dün ve gece risk vardı. Ancak yağış olmadığı ve kirli hava 2 bin metre kadar yukarıya çıktığı için yer seviyesindeki insanları etkileme riski düştü" ifadelerini kullandı.

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros

Dumanın hızlıca 2 bin metre kadar yükseldiğini, bunun da uzmanlar açısından olumlu bir şey olduğunu aktaran Toros, yükselmeyen dumanın bölgede kalmasının insan sağlığı açısından daha büyük tehlike oluşturduğunu vurguladı. Toros, yangının ardından İTÜ modelleme takımı verilerinde yaptığı incelemede, kirli havanın ilk etapta rüzgarın da etkisiyle Kocaeli, Sakarya ve Eskişehir'i etkilediğinin görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:

"Yangının yaşandığı dün kuzeydoğulu rüzgar estiği için kirli hava Marmara Denizi'ne doğru geldi. Ancak bugün poyrazın, yön değiştiren rüzgarın etkisiyle atmosfere salınan bu kimyasalların Ege bölgesine doğru gittiğini görüyoruz. Yarın öğlene kadar bu havanın bir kolunun İç Anadolu, bir kısmının da Antalya'ya kadar ineceği görülüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün duyurusunda bu bölgelerde yağış görülmüyor. Yağış beklenen bölgelerden kirleticiler uzaklaşmış. Dolayısıyla kirli havanın yağışla yeryüzüne inerek sağlığı olumsuz etkilemesi beklenmiyor. İstanbul için dün ve gece risk vardı. Ancak yağış olmadığı ve kirli hava 2 bin metre kadar yukarıya çıktığı için yer seviyesindeki insanları etkileme riski düştü. İstanbul'da yarın sağanak bekleniyor. Yangından kaynaklı havaya savrulan kimyasallar İstanbul semalarından uzaklaştı. Fabrikadan atmosfere salınan gazlar, geniş bir alana yayıldığı için seyreliyor. Kirli gazlar yoğunsa o kadar kadar sağlığa zararlı olur."

KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI: EN TEHLİKELİSİ HİDROJEN SİYANÜR

Türk Mimar ve Mühendisleri Odası'na (TMMOB) bağlı Kimya Mühendisleri Odası da Tuzla'daki yangına ilişkin açıklama yaptı. Oda açıklamasında, yanan fabrikanın poliüretan kimyasalları üretimi yaptığı belirtildi. Poliüretan üretiminde hammadde ve yardımcı madde olarak birçok tehlikeli kimyasal kullanıldığı belirtilirken, bu kimyasal maddelerin yanması sonucunda ortaya çıkan akut ve kronik etkilere sahip çeşitli buhar ve gaz ürünlerinin, sis ve duman şeklinde salınımına (emisyonuna) neden olacağı vurgulandı. Yangın sonucu atmosfere salınan ürünlerden en tehlikelisinin Hidrojen Siyanür (HCN) olduğu ifade edilirken, yangından kronik kanserojen etkiye sahip yanma ürünleri çıkmasının kaçınılmaz olduğu aktarıldı.

Kimya Mühendisleri Odası'nın açıklaması şöyle devam etti:

"Ülkemizde kimyasal tesislerin kapasite raporları maalesef yasa ile gizli tutulmaktadır. Bu nedenle yangın olan tesisin depolarında bulunan tehlikeli kimyasalların cinsi ve miktarı bilinmemektedir. Bu bilgiler, İstanbul Sanayi Odası ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde mevcut olduğu halde yangının etkileri ve alınacak önlemler konusunda sağlıklı bir açıklama henüz yapılmamıştır."

'HERKES ACİLEN BİLGİLENDİRİLMELİ'

"TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak önerilerimiz şunlardır:

-Tehlikeli kimyasal elleçleyen tüm tesisler Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi (Seveso) Yönetmeliği kapsamında olsunlar/olmasınlar riskleri hakkında toplumu bilgilendirmelidir.

-Kamu otoriteleri, AFAD ve itfaiye ekipleri vakit geçirmeden kamuya doğru ve yönlendirici bilgi açıklamalıdır. Bölge halkını, organize sanayi bölgesinde çalışan işçileri doğru bilgilendirebilmek için hangi kimyasalın ne kadar süre ne miktarda yandığı, rüzgarın hangi hızda ne yöne estiği gibi bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yüzden süreç kamu otoritelerince sağlıklı, şeffaf bir şekilde ele alınmalı, tüm canlıların ve çevrenin sağlığı için bilgi kirliliğinin önüne geçilmelidir.

-Soğuk savaş döneminden kalma sivil savunma anlayışı ile, kaza ve yangın sonrası bilirkişiler oluşturup, hazırlanan raporları dosyalara koymak yerine daha çağdaş, önleyici "Risk Demokrasisi" anlayışına geçilmelidir.

-Yanma ve yangın bir kimyasal prosestir. Yangın söndürme süreci de meslektaşlarımız ve odamızın ilgi alanındadır. Endüstriyel bölgelerdeki itfaiye ekiplerinin endüstriyel yangınlara müdahale bilgisi, iş kazalarının önlenmesi ve yangının ve yangın ürünlerinin çevreyi tehdit etmemesi açısından hayati önemdedir. Yangının meydana geldiği ve etki alanında bulunduğundan şüphe edilen tesislerdeki çalışanlar durumdan haberdar edilmeli ve tahliyeleri sağlanmalıdır.

-Endüstriyel yangın ve patlamaların önlenebilmesi için yerel yönetimler ve kamu otoriteleri, başta üniversiteler, TMMOB'nin ilgili meslek odaları ve STK'lar ile iş birliği yapmalıdır.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak birikimlerimizi paylaşmaya hazırız.

Sahip olduğumuz sınırlı bilgiler ile yangın olan tesise yakın bölgelerde oturan / çalışan yurttaşlarımızın potansiyel tehlike göz önünde bulundurularak, önlem alabilmeleri için ivedilikle kamu otoritelerini açıklamaya davet ediyoruz." (AA/HABER MERKEZİ)