‘64 işçinin ölümünden belediyeler sorumlu’

Ankara İSİG, 2018 yılında en az 64 belediye işçisinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini belirtti ve “İş cinayetlerinde belediyeler failken, sorumlu kamu kurumları hakkında hiçbir işlem yapılmadı” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- 31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), yaptığı yazılı açıklamayla 2018 yılında en az 64 belediye işçisinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini belirtti. Ankara İSİG, belediyelerin halkın ve işçilerin can güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlatarak, “İş cinayetlerinde belediyeler iş cinayetinin açıkça faili iken, dava sürecinde sorumlu kamu kurumları hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Belediyeler bakımından yıllardır aniden çöken binalar sonucu birçok kişinin öldüğü, kentsel dönüşümle başta asbest olmak üzere birçok halk sağlığı sorununun ortaya çıktığı ve birçok belediyede sendikalaşan işçilerin işten çıkarıldığı gerçeklerinin de altını çizmeliyiz” dedi.

‘TAŞERON İŞÇİLİK ÖLDÜRÜYOR’

Ankara İSİG, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Belediyelerde çalışırken ölen arkadaşlarımızın çoğu taşeron şirketlerde, belediyenin şirketlerinde çalışırken yaşamını kaybetmiştir. İşçinin çalışma biçimi ne olursa olsun bu iş cinayetlerinde belediye, ‘asıl işveren’ olarak yaşanan iş cinayetlerinden doğrudan sorumludur. Bunun yanında işçileri ‘maliyet unsuru’ olarak görerek taşeron, özelleştirme uygulamalarını güvencesiz ve ucuza işçi çalıştırmak için bir fırsat olarak gören belediyeler kaybettiğimiz arkadaşlarımızın ölümünden sorumludur.”

‘İYİ BELEDİYECİLİK’ DEĞİL İŞVERİN SORUMLULUĞU’

Ankara İSİG taleplerini şöyle sıraladı:

- İşyerlerinde işveren sıfatıyla çalıştırdıkları işçilerin sağlık ve güvenlik içinde çalışması için tüm kurallara uymak ve her türlü tedbiri almak belediyenin görevidir. Belediye yönetimleri, çalıştırdıkları işçiler için işçi servisleri temin etmeli; bunlar uygun araçlardan oluşmalı, işyerinde tüm çalışanlara yeterli, dengeli ve sağlıklı yemek sunulmalı, gıda zehirlenmeleri önlenmelidir.

- İş cinayetlerinde ölenlerin yüzde 98’i sendikasızdır. Belediye yönetimleri, işçilerin sendikal haklarına saygı göstermek durumundadır, işveren olarak belediyelerin işçilerin sendikal tercihlerine müdahale hakkı yoktur. İşçilerin bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde yazılı çalışma saatlerine uyulması, insanca yaşayabilecek ücret verilmesi, işçilik haklarının eksiksiz ve öncelikle ödenmesi, “iyi belediyecilik” değil bir işveren sorumluluğudur.

- İşçilerin canını ve sağlığını tehlikeye atan özelleştirme, taşeronlaştırma uygulamalarına tümden son verilmelidir. İş güvencesi işçi sağlığı ve iş güvenliğinin en önemli en koşullarından biridir. Her seçim döneminde işçilerin iş güvencesinin tehlikeye atılması, onların iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atmaktır.

‘GEREKLİ KOŞULLARI SAĞLAMAYANLARA RUHSAT VERİLMESİN

Ankara İSİG belediyelerin bazı sorumlulukları hakkında şunları kaydetti:

- İşyerlerine ruhsat verilirken bütün işçi sağlığı ve iş güvenliği koşulları sağlanmalı, ancak buna uygun işyerlerine ruhsat verilmelidir. Belediye tüm işyerleri ve işletmelere ancak insan sağlığına zarar vermemek, çevre kirliliğine yol açmamak ve yangın, patlama, genel güvenlik, iş güvenliği, işçi sağlığı, trafik ve karayolları, imar, kat mülkiyeti ve doğanın korunması ile ilgili düzenlemelere aykırı davranmamak koşullarıyla ruhsat verir. Ruhsat verilmesini takiben yapılacak kontrol ve denetimlerde, ruhsat verme kriterlerine aykırı beyan ve durumun tespiti halinde; verilmiş olan ruhsatı iptal ederek işyerini kapatma ve ilgililer hakkında ayrıca işlem yapma belediyenin görevidir.

- Belediyeler işyeri, eğlence yeri, konut, fabrika ve sanayi kuruluşları ile kamu kuruluşlarını yangına ve diğer afetlere karşı alınacak önlemler yönünden denetlemek, bu konudaki izin ve ruhsatları vermekle yükümlüdür. Binaların yangından korunması için yapı niteliği ve denetiminden belediye sorumludur.Patlayıcı ve yanıcı madde üretim ve depolama yerlerini tespit etmek, afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları tahliye etmek ve yıkım konusunda ilçe belediyelerinin talepleri hâlinde her türlü desteği sağlamak büyükşehir belediyesinin sorumlulukları arasındadır.

- Belediyelerin, sınırları içinde güvenlik tedbirleri alınması gerekli görülen arsaların çevrilmesini sağlama, açıkta bulunan kuyu, mahzen gibi yerleri kapattırarak zararlarını ve tehlikelerini giderme, kanalizasyon ve fosseptik çukurlarının sızıntı yapmalarına mani olmayı sağlama, hafriyat atıklarının müsaade edilen yerler dışına dökülmesini önleme, yıkılacak derecedeki binaları boşalttırma, yıkım kararlarının uygulanmasında gerekli tedbirleri alma sorumluluğu vardır.

‘ÖLÜM OLAYLARININ SORUMLUSU BELEDİYELER’

- Yapılarda sorumluluk alan mimar ve mühendislerin yaptıkları işlemlere ilişkin bilgileri her ayın ilk haftası içinde ilgili meslek odalarına bildirmek belediyelerin görevidir. Belediye sınırları içerisinde, yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni hangi idare tarafından verilmiş olursa olsun, hizmete sunulacak olan asansörlerin tescilini yapmak, ilgili teknik mevzuat çerçevesinde yıllık periyodik kontrollerini yapmak ya da yetkilendirilmiş muayene kuruluşları aracılığıyla yaptırmak, gerekli hâllerde asansörleri hizmet dışı bırakmak belediyelerin görevidir. Bu yetkinin usulüne uygun kullanılmaması sonucu oluşacak yaralanma ve ölüm olaylarından ilgili belediye yetkilileri sorumludur. (DUVAR)