İzmirli kadınlardan 8 Mart kutlaması: Direnerek güçleniyoruz

İzmirli kadınlar, 8 Mart Dünya Kardınlar Günü kutlaması için bugün Gündoğdu Meydanı’na yürüdü. Yapılan basın açıklamasında "Krize karşı alınan önlemler sonucunda ilk işten çıkarılanlar güvencesiz, esnek ve düşük ücretli işlerde çalışan kadınlar olmuştur. Çalışan kadınlar işten atılırım korkusuyla mobbinge, şiddete, tacize karşı ses çıkaramaz hale gelmiştir" denildi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kadınlar, mitingin gerçekleştirileceği Gündoğdu Meydanı’na yürüdü. “Krize, şiddete, savaşa karşı eşit, özgür bir yaşam için geliyoruz” pankartı ardından yürünen ve renkli görüntülerin oluştuğu yürüyüşte “Leyla için ses ol”, “Direnerek güçleniyoruz”, “Fetvalar sizin, sokaklar bizim” dövizleri taşındı.

Zılgıtlar ve alkışlarla yürüyen kadınlar, “Yasalarınız batsın çocuklar yaşasın!”, “Nafaka hakkımız gasp edilemez!”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır!” sloganları attı. Yüzlerce kadının doldurduğu meydanda basın açıklamasını İzmir Kadın Platformu adına Esma Deliktaş ve Cansu Ekme okudu.

'NAFAKA HAKKININ GASP EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'

Kadınların haklarına yönelik saldırıların artarak sürdüğü belirtilen açıklamada, "İçerisinden geçtiğimiz bugünlerde daha fazla kar isteyen sermayenin ve sermaye yanlısı AKP/Erdoğan iktidarının yarattığı ekonomik krizin faturası yine en çok biz kadınlara kesilmeye çalışılıyor. Ev içi emeğimize, hasta, yaşlı, çocuk bakımı ekleniyor. İş yerlerinde ya ilk işten çıkarılanlar oluyoruz, ya da ucuz iş gücü olarak sömürülenler" ifadeleri kullanıldı.

"Kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddet, taciz, tecavüzü önleyici yasalar beklerken; geçtiğimiz yıl tecavüzü aklayan, çocuk istismarının önünü açan tecavüze af yasası niteliğinde bir tasarıyla karşı karşıya kaldık" denilen açıklamada, tepkilerin ardından geri çekilen yasa tasarısının seçim vaadi olarak yeniden gündeme getirildiği kaydedildi.

"Nafaka mağduriyeti" şeklindeki tartışmaların eleştirilen açıklama şöyle devam etti:

"'Yoksulluk nafakası'na ilişkin gerçeklikten uzak, yalan-yanlış söylemleriyle saldırılarına ise devam etmektedir. Erkeklere 'nafaka mağduriyeti' yaratılarak buradan açılacak bir yolla, kazanılmış haklarımızı tek tek geri almaya, gasp etmeye çalışmalarına asla izin vermeyeceğiz. Nafakayı yeniden tartışalım dediklerinde, biliyoruz ki sözlerinin ardındaki asıl gerçek niyet şudur: Kadın şiddet görse bile boşanamayacak, bin bir güçlükle boşansa da bu sefer nafaka alamayacak. Ancak bizi nafaka almaya mecbur bırakan bu düzen değişmeden haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz."

'KADIN İŞSİZ SAYISI ERKEK İŞSİZ SAYISININ 3 KATI'

Ekonomik krizi nedeniyle işten ilk çıkarılanların kadınlar olduğu belirtilen açıklamada, "Mevcut durumda kadın işsiz sayısı erkek işsiz sayısının 3 katı fazla iken krize karşı alınan önlemler sonucunda ise ilk işten çıkarılanlar güvencesiz, esnek ve düşük ücretli işlerde çalışan kadınlar olmuştur. Çalışan kadınlar işten atılırım korkusuyla mobbinge, şiddete, tacize karşı ses çıkaramaz hale gelmiştir. Krizin yol açtığı sorunlar ailenin sırtına bindirildikçe, yoksulluğu en önce kadın göğüslemek zorunda bırakılmış, halk tanzim satış kuyruklarına mahkum edilmiştir" denildi.

Basın açıklamasının ardından Buse Engin, Öykü Arin’in annesi Eylem Şen’in kadınlara yazdığı mektubu okudu. Eylem Şen’in “Aranızda olamadığım için çok üzgünüm. Bu 8 Mart’ta canım kızım Öykü Arin için mücadele ediyorum ve sizden de bu konuda destek istiyorum” diyerek başladığı mektubunda lösemi teşhisi konulan ve Nisan sonuna kadar uygun donör bulunması gereken Öykü Arin için tüm kadınlardan destek istedi.

“Kadınlar birlikte mücadele ederse Öykülerin kirpiği yere düşmeyecek” diyerek tüm kadınları selamlayan Şen, mektubunda kök hücre bağışı için herkesi Kızılay’a gitmeye çağırdı.

'İTAAT ET RAHAT ET ZİHNİYETİNE SAHİP BİR OTORİTER REJİMİN MAĞDURLARIYIZ'

İlkokul öğretmeni olarak görev yaparken KHK ile ihraç edilen İlknur Alçelik Akikol da söz aldı.

“Bizler 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle bir gece yarısı işten çıkarıldık; haksız hukuksuz kaygılarla temel insan hakları olan çalışma, seyahat ve ulaşım hakkından mahrum bırakıldık” diyen Akikol, şunları söyledi:

“Yaşam alanlarımızdan tecrit edilmeye, açlıkla terbiye edilmeye çalışılan, ‘itaat et rahat et’ zihniyetine sahip otoriter bir rejimin mağdurlarıyız. Ama bizlere bunu reva görenler bilmelidir ki bizler var olan onurlu duruşumuzla yaşamın her alanını üretim alanına dönüştürecek güce ve inanca sahibiz. Zorlu süreçte varlıklarını her zaman yanımızda hissettiğimiz, dayanışmalarından her zaman güç aldığımız tüm kadınlara selam olsun."

Açıklama ve konuşmaların ardından sahne alan Yasemin Göksu’nun şarkıları ile miting sona erdi.