Soma davasının 22. duruşması başladı: Yenileri yaşanmasın

301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamına ilişkin davanın 22. duruşması bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Dava öncesinde yapılan yürüyüşte 'adalet' talebi öne çıktı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  Soma'da 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği faciaya ilişkin davanın 22. duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Sanıklar son savunmasını yapacağı duruşmadan karar çıkabileceği bekleniyor. Duruşmanın bugünkü oturumu sona erdi. Dava öncesi ise Soma'da Tren garının önünden başlayıp mahkeme önünde kadar 'adalet' yürüyüşü yapıldı.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başar Kafaoğlu ve EMEP, Haziran Hareketi gibi birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi de yürüyüşe destek verdi. Yol boyunca, ölen madencilerin isimlerinin de yazdığı 'Unutmadık, unutturmayacağız' yazılı pankartları taşıdı. Yürüyüşe katılanlar, '301'in hesabı sorulacak', 'Anaların gözyaşı katilleri boğacak', 'Kaza değil cinayet, kader değil katliam', 'Soma'nın ateşi AKP'yi yakacak', 'Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek', 'Soma'nın kömürü katilleri yakacak' sloganları atıldı.

'ADALET İSTİYORUZ'

Grup adına basın açıklamasını yapan Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği üyesi, maden işletmesinde hayatını kaybeden Uğur Çolak'ın babası İsmail Çolak, "Bugün burada 49 aydır süren acı ve öfkenin varsa hukuksal bir karşılığı artık görmek istiyoruz. Adalet istiyoruz, adalet için toplandık. Seçimlere günler kala mitingde vaatlerde bulunanlara inat, emeğin ve alın terinin anlamını biz biliriz. Bu işi birlikte tamamlamak için toplanık. Biliyoruz ki davamızın son sürecine geldik.1 yıl boyunca beklediğimiz mütalaa suçlulara ödül niteliğinde açıklandı. Artık karar duruşmasına yaklaştığımız şu süreçte, inatla ve inatla bu salonda olacağımızı ve sanıkların yüzlerine baka baka 'adalet' diye haykıracağımızı bir kez daha söylüyoruz. Dost ve düşman iyi bilsin ki bu dava bizi çocuklarımızı ve eşlerimi geri getirmeyecek. Ama dava sonucu her iş cinayetinde emsal teşkil edecek patron ve işçi kanı ile büyüyecek bir Soma, bir Ermenek, bir Şirvan daha yaşanmayacak. Mücadelemiz bunu içindir. Soma için adalet, herkes için adalet" dedi.

KOZAĞAÇLI DİLEKÇE GÖNDERDİ

Mahkeme, Avukat Selçuk Kozağaçlı tarafından gönderilen dilekçenin okunması ile başladı. Kozağaçlı, dilekçesinde, savcının mütalaasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Katliam karşısında bilimsel açıklamalar yapma gayretinde bulunduklarını ancak gelinen noktada buna dair mahkeme heyeti tarafından değerlendirme olmadığını gördüklerini belirtti. Kozağaçlı, “Bunların yerine aradan geçen 4 yıl sonunda hala adalet beklemek yerine halkı kışkırtmak daha iyi olurmuş” dediği dilekçede, hukuksal vasıflandırmadan çok sanıkların yakınıymış gibi yazılan bir mütalaanın ortada olduğunu belirtti.

'OLAYIN OLUŞ NEDENİ CİDDİYETSİZLİKLE ELE ALINDI'

Dilekçenin tamamının okunması sonrasında Avukat Can Atalay söz aldı. Atalay, mütalaa değerlendirmesinde, bu zamana kadar dava sürecinde olanları özetlerken, “Olayın oluş nedenini savunma makamı ciddiyetsizlikle ele aldı. Olgusal olarak mütalaada olduğuna yakın anlatılmıştır, ancak manevi unsurla ilgili olarak ‘hayatın olağan akışına aykırı’ denilerek, bilinçli taksir sonucuna varılmıştır. Huzurda olan sanıklar, sarı sendikacılar ve siyasiler de bütün riskleri biliyor. Esas hakkındaki mütalaada, 'işveren sonucu ön görmüş' denilse de sonucunda manevi unsur tartışılmaktadır” dedi.

Atalay, mahkeme heyetine hukuka ve dosyaya uygun karar vermekle yükümlü olduklarını hatırlatarak, “Siz ne karar verirseniz verin bu dosyada adalet tecelli etmiş olmayacaktır. Bu dava bizim için bitmiş sayılmayacak, sizin kararınız da tarihe yazılacaktır” şeklinde konuştu.

'MÜTALAANIN BİR BÜTÜNLÜĞÜ YOK'

Ardından Avukat Nergiz Tuba Arslan konuşarak, savcı mütalaasının subjektif bir değerlendirme olduğunu söyledi. Arslan, "Yargılamanın 3. yılındayız, katliam olalı ise 4 yıl geçti. Biz hâlâ katliam olduğunu düşünüyoruz. Bunu hamaset olarak söylemediğimizi de kanıtladık. Tarihsel bir karar vereceğinizin eminim ki farkındasınızdır. Özellikle tayinle gelmiş olmanız nedeniyle de zorlukla karşı karşıyasınız. Ancak şunu bilin ki bu mütalaanın bir bütünlüğü yok” dedi.

SANIK GÜRKAN: TUTUKLUYUM HÂLÂ OLAY DİYORUM

Duruşmanın öğleden sonrası bölümünde sanıkların mütalaaya ilişkin savunmalarına geçildi. İlk olarak Can Gürkan, "Sizin baskı altında kaldığınızın algısını yaratmaya çalışıyorlar. 'Üzerinizde baskı var diyen' avukatlar, asıl olarak sizin vereceğiniz kararla ilgili baskı algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu olay yüzünden 4 yıldır tutukluyum, hâlâ olay diyorum. Üzerimdeki iddialar için ise şunları söylemek istiyorum; olayın nedenini hâlâ bilmiyoruz. Bir sürü hoca 'Şöyle haklı, böyle söylüyor' diyor da sorarım size, hangi hoca ömürlerinde 1 ay yer altında kalmış? Bunlar mı hoca?” dedi.

4 yıldır ‘kanaat’ler yüzünden tutuklu olduğunu savunan Gürkan, “Delilsiz, toplumsal baskı ile ceza verilirse o iş hukuktan çıkar. İlk günden bu zamana Can Gürkan’ı suçlayacağız üzerinden kanaatlerce 4 yıldır tutukluyum” dedi.

Duruşmanın bugünkü oturumu, sanıklar Can Gürkan ve Ramazan Doğru'nun savunmalarını yapmasının ardından yarına ertelendi. Duruşmaya yarın, diğer sanıklar ve avukatlarının savunmalarıyla devam edileceği belirtildi.

DAVANIN GEÇMİŞİNDE NELER YAŞANDI?

Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'teki maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Facianın yıl dönümüne 2 ay kala 2 Mart 2015 tarihinde iddianame, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20- 25 yıl, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2- 6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2- 15 yıl hapis istendi; ancak bu kişilerden 25'inin cezalarının, 'kusur' durumundan dolayı 3'te 1 oranında artırılması talep edildi. Geçen yıl 25 Aralık'taki duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Geçen yıl 17 Ekim'deki bir diğer duruşmada da vardiya amiri ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik, adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Son bilirkişi raporundaki suçlamalardan dolayı Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç hakkında 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı ve bu dosya ile birleştirildi. Dava açıldığında 46 olan sanık sayısı da 51'e yükseldi. (MANİSA/DHA- Evrensel)

Etiketler dava adalet soma