Diyarbakır'da 1 Mayıs: Cevabımızı 24 Haziran'da vereceğiz

1 Mayıs, Diyarbakır'da İstasyon Meydanı'nda kutlandı. Mitingde konuşan HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, "1 Mayıs alnını 24 Haziran'a taşıyacağız. Bugün dur demezsek bunun sonu sıkı yönetim" dedi. DİSK bölge temsilcisi Gürbüz, "Bize dayatılan bu vahşi sermaye düzenine karşı işimizi, ekmeğimizi, doğamızı, ormanımızı, mahallemizi ve tarlamızı savunuyoruz. Hukuksuz antidemokratik uygulamalara karşı cevabımızı en güçlü şekilde 24 Haziran'da vereceğiz" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - 1 Mayıs kutlaması Diyarbakır'da İstasyon Meydanı'nda yapılıyor. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin de katılacağı 1 Mayıs kutlamaları için için emek örgütleri sabah saatlerinde İstasyon Meydanı’na gelmeye başladı.

Saat 13:00’te başlayan kutlamalara çağrı için emek örgütleri ile HDP ve DBP, Diyarbakır’da broşür dağıttı.

Sendika temsilcilerinin konuşmasıyla başlayan etkinlikte sanatçılar konserler verdi. Etkinlikte son konuşmayı HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli yaptı.

GAZETECİLER 1 MAYIS'TA

Diyarbakır’da çalışan gazeteciler Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) pankartıyla Mitingleri alanına geldi. “Özgür basın susturulamaz”, Biji yek Gulan”, “yaşasın 1 Mayıs” sloganıyla alana giren gazetecilere diğer emek örgütleri alkışlarla destek verdi. Gazeteciler Diyarbakır’da ilk kez 1 Mayıs kutlamasına katılıyor.

'OHAL'LE DEMOKRASİ ASKIYA ALINDI'

DİSK bölge temsilcisi Mehmet Şirin Gürbüz tertip komitesi adına yaptığı açılış konuşmasında OHAL'le demokrasinin askıya alındığını vurgulayarak, şunları söyledi:  "Muhalif kesimler susturulmaya çalışılmış, barış sözcüğünün yasaklandığı bir dönemden geçiyoruz, ama biliyoruz ki ülkemizin barış ve demokrasi ye ihtiyacı vardır. Ayları bulan soruşturmalar ile kişilerin çalışma hakkı elinden alınmıştır. Güvenlik soruşturmaları ile giderek büyüyen işsizler ordusu oluştu. OHAL'le beraber sendikal hak ve örgütlenme hakkımızın gasp edilmesine izin vermiyoruz. Çalışırken ölmek, sakat kalmak istemiyoruz. Bize dayatılan bu vahşi sermaye düzenine karşı işimizi, ekmeğimizi, doğamızı, ormanımızı, mahallemizi ve tarlamızı savunuyoruz. Bu hukuksuz antidemokratik uygulamalara karşı cevabımızı en güçlü şekilde 24 Haziran'da vereceğiz" diye konuştu.

Mitingde ilk konuşmayı Mehmet Şirin Gürbüz yaptı.

2 BİN BEŞ YÜZ İŞÇİ İŞİNDEN OLDU

Daha sonra kürsüye çıkan Genel İş Sendikası 2 No'lu Şube Sekreteri Hasan Hayri Eroğlu 24 Haziran'a bir hazırlık olarak 1 Mayıs'ı gördüklerini kaydetti. Kayyımlarla beraber son 1.5 yılda 2 bin beş yüz işçi arkadaşımız işinden edildi" dedi. Taşeron kararının hükümetin tekrar gözden geçirmesini isteyen Eroğlu, bu uygulamayı kabul etmediklerini dile getirdi.

Eroğlu, "Taşeron için herkese kadro dediler ve bu uygulamayı yaparken 7 yüz arkadaşımız işten çıkarıldı.Herkes kadro beklerken işinden oldu" dedi.

GÖKALP: GELECEK KAYGISI YAŞAMAK İSTEMİYORUZ

Mitingde TTB Merkez Kurulu üyesi Şeyhmus Gökalp de bir konuşma yaptı. Gökalp, şunları söyledi: "Barış, demokrasi ve özgürlüklerin hakim olduğu bir ortamda. Çocuklarımıza dair gelecek kaygısı taşımak istemiyoruz. Toplumsal eşitsizlik bataklığında yaşamak istemiyoruz, yoksulu daha yoksul zengini daha zengin yapan politikalar istemiyoruz. Uygulanan politikalar, başta sağlık olmak üzere, bize keşmekeşli bir yaşam dayatıyor: Hastaneler işletmeye, hastalar müşteriye dönüştürüldü. Şehir hastaneleri aracılığıyla kamu kaynaklarını özel sermayeye peşkeş çekiyor. Bu iktidarı biz tanıyoruz Diyarbakır'da sokağa çıkma yasakları döneminde sağlık ocaklarının karakola çevirdiler. Kadın doğum ve çocuk hastanesini kapattılar. Barış savunucularının yargının hedefi haline getiriyorlar. Barış savunucularına selam yolluyoruz."

TEMELLİ: 1 MAYIS ALANINI 24 HAZİRAN'A TAŞIYACAĞIZ

Daha sonra HDP Eş genel başkanı Sezai Temelli, bir konuşma yaptı. Sözlerine "Biz bunları Ağrı'dan, Dersim'den, Zilan'dan, Afrin'den Sur'dan tanıyoruz bunların hesabını soracağız" diye başlayan Temelli, şöyle devam etti:

"1 Mayıs alnını 24 Haziran'a taşıyacağız. Halkların arasına düşmanlık tohumları ekerek varlıklarını devam ettirmek istiyorlar. Tüm savaş politikalarına, bu yolsuzluk ekonomisine, bir tek sarayın ışıkları yansın anlayışına hayır demek için alanlarda olmaya devam edeceğiz. Kentsel dönüşüm politikalarıyla bizleri yerimizden yurdumuzdan ettiler, bugün Sur'u yıkarak bir kent belleğini yok etmeye çalışarak TOKİ zihniyetini hakim kılmaya çalışıyorlar. Bu beton anlayışa karşı Sur'u yeniden biz inşa edeceğiz. Bütün ekilebilir alanları yok ederek bu ülkenin bereketli topraklarına ayrı bir yıkım getirmekteler. Çıkardıkları bütün yasalarla kendi sermayesine olanak sağlamak için doğa talanına olanak vermekteler. İşsizliği arttıran bu zihniyet bir grup sermayedara olanak sağlamaktadır."

Mitingde son konuşmayı Sezai Temelli yaptı.

'DUR DEMEZSEK BUNUN SONU SIKIYÖNETİM'

"Kentlerimizde anıtlarımızı, heykellerimizi yıkıyorlar sanıyorlar ki unutacağız. Bizde fil hafızası var fil" diyen Temelli, şöyle devam etti: "Demokratik siyaset alanını tıkayarak, demokratik siyasete tahammülü olmadığını gösterdi. Darbe pratiği ortadan kaldırılmadan darbeyle mücadele edilmez. Tutuklu vekiller özgür olmadan bize durmak haram olsun. Kayyım coğrafyası yarattılar, kayyımlar geldi tümü hırsız çıktı. Onlar burada Kürt Ankara'ya gidince Kurt oluyorlar. Bu ülkeyi bugün ancak kayyımlar ve OHAl'le yönetiyorlar. Bir kez daha uzattılar. OHAL rejimiyle KHK ile ayakta durmaya çalışıyorlar, Meclis'i bay-pas etmişler, yüz binlerce insanı işinden etmenin kolay yolunu bulmuşlar, bu rejime dur deme zamanı. Bugün dur demezsek bunun sonu sıkı yönetim."

'BU DARBE MEKANİĞİNİ BİZ KIRACAĞIZ'

Bu ülkeye demokrasi gelmesi için bu güç mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız diyen Temelli, şunları kaydetti: "Bu darbe mekaniğini biz kıracağız. Bu savaş politikaları devam ettiği müddetçe Türkiye'de huzur olmaz. Türkiye'ye demokrasi ve barışın gelmesi için bu politikalardan kurtulmalıyız. En başta da emekçilerle bu politikadan kurtulmak için güçlerini birleştirmelidir. İktidara geldikleri günden beri neoliberal politikaların şampiyonu oldular. Toplumun tüm kaynaklarını üç kuruşa sattılar, satmaya devam ediyorlar. En son şeker fabrikalarını sattılar. Bu özelleştirme zihniyeti halin kaynaklarını çarçur ediyor. Buna dur demek için bu iktidardan kurtulmamız lazım."