Ankara Katliamı davasında, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi

Ankara Gar Katliamı davasının 7'nci duruşması bugün tamamlandı. Duruşma, polislerin mağdur yakınlarının fotoğrafını çektiği iddiası nedeniyle gergin başladı. Sanık avukatlarından Hatice Aydın ise "Ülkemizde bu tür olayların iklimini yaratan gerçek failler burada değil" dedi. Bir diğer sanık avukatı Orhan Şahin de, IŞİD'in ortadan kalktığını savunarak, müvekkilinin bu gerekçeyle tahliye edilmesini talep etti. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasının 7'nci duruşması Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanıkların tutukluk hallerinin devamına karar verilirken, mağdur avukatlarının soruşturma savcıları hakkında suç duyurusunda bulunulması talebi reddedildi.

7'nci duruşmanın ilk gününde mağdur avukatlarının beyanları dinlendi. Dosyaya eklenen bilirkişi raporundaki fotoğraflar sanıklara gösterildi ve fotoğraflarla ilgili beyanları alındı. 19 tutuklu sanığın yargılandığı katliam davasının bugünkü duruşması sanıkların savunmalarıyla devam edecek.

Mahkeme heyetinin geldiği sırada duruşmada salonunda fotoğraf çekme tartışması yaşandı. Bir polis memurunun izleyici sıralarındaki kişilerni fotoğrafını çektiğini iddia eden müştekiler durumu avukatlara iletti.

Avukatlar ile kolluk kuvvetleri arasındaki kısa tartışmanın ardından iddia mahkeme başkanına iletildi. Konuyla ilgili bir karar almayan heyet yoklama yapmaya başladı.

SANIKLARDAN MÜŞTEKİ AVUKATLARINA TEPKİ

Duruşmada, dün başlanan müşteki avukatların beyanlarına bugün de devam ediliyor. Mağdur Avukatı Ahmet Özdel, mahkemenin sadece sanık sandalyesinde oturanları yargılamakla yetinmemesi gerektiğini belirterek, "Buradaki yargılamanın sadece katliamda ölen 103 kişi veya yaralanan yüzlerce kişi için değil, tüm dünyaya ve komşu ülkelerimize örnek olması gerekir. Buradaki tüm sanıkların da faillik ve iştirak olgusu yeniden değerlendirilmelidir. Her sanığın yönetici olup olmadığı deliller ışığında yeniden değerlendirilmelidir" dedi.

'NEDEN BİLGİSAYARLARI TAŞIDI?'

Sanıkların eşlerinin de olayda rolünün olduğunu hatırlatan Özdel'in beyanlarının devam ettiği sırada sanıklardan itiraz sesleri yükseldi. Mağdur avukatlarının 'yalan söylediğini' belirten sanıklara mahkeme heyetinden ve duruşma sıralarından tepki geldi. Sanık Metin Akaltın'ın beyanlarında kasaplık yaptığını belirtmesine rağmen hiç et taşımadığını ve elindeki kolilerde bomba malzemesi taşıdığının eksiklere rağmen soruşturmada ortaya çıktığını belirten Özdel, "Bir kasap neden katliam sanıklarının bilgisayarını taşır" diye sordu.

SANIK AVUKATI: GERÇEK FAİLLER BURADA DEĞİLLER

Mağdur avukatlarının sanıklar hakkında tutukluluk halinin devamı talebinin ardından sanık avukatlarının savunmalarına geçildi. Avukat Akın Deniz, daha önceki celselerde müvekkili Suphi Alpfidan'ın parmak izinden bahsedildiğini belirterek, parmak izinin olduğu poşetin duruşmaya getirilmesini talep etti.

Sanık Hacı Ali Durmaz'ın avukatı Hatice Aydın ise mağdur avukatlarının mahkeme heyetine sunduğu belgeleri kabul etmediklerini söyledi. Müşteki vekillerinin iddialarının yorumlara dayalı olduğunu öne süren Aydın "Ülkemizde bu tür olayların iklimini yaratan gerçek failler burada değildir. Bu terör örgütünün kurucuları nerededir?" diye sordu ve beraat talep etti.

SANIK KARAOĞLU: PEKER'İN DÜĞÜNÜNE HERKES GİTMİŞTİ

Duruşmada daha sonra sanıkların beyanlarına geçildi. Sanıklardan Yakup Karaoğlu, "Kendi yaşadığı devleti bile Avrupa'dan heyet getirerek suçlayan zihniyet benim dini anlayışıma anlam yükleyerek size sunmaya çalışıyor. Dosyaya baktım bir hipnoz edilip çocukluğuma inilmedi hakim bey. Halil Durgun'u Suriye'ye geçirmişim, bu bir akıl tutulmasıdır. Sedat Peker'in düğününe herkes gitmişti, kimse tutuklanmadı. Benim de düğündeki fotoğraflarıma delil diyorlar. Faşist dedi dün birisi bana ama ne anlama geldiğini bilmiyorum ama ben ırkçı değilim, terörist değilim."

Karaoğlu'nun savunmasının ardından duruşmaya öğlen arası verildi.

SANIKTAN FRANSA KATLİAMI ÖRNEĞİ

Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne sanık ifadeleriyle devam edildi. Sanıkların birçoğu önceki beyanlarının halen geçerli olduğunu söyledi.

İfade veren Sanık Mehmeddin Baraç'ın mağdur avukatlarından biri hakkında "dört göz biri vardı" ifadesinin ardından salonda tartışma çıktı. Mahkeme heyetinin ifadesinde uslübuna dikkat etmesini istediği Baraç, "Almanya'da TIR'la insanların üzerine giden kişinin yanındakini bir gecede serbest bıraktı Fransız hükümeti. Reina katliamcısına silah sağlayan kişi kırmızı bültenle aranmasına rağmen bütün Avrupa ülkeleri tarafından serbest bırakıldı" ifadelerini kullandı.

Kendisine duruşma sırasında salondaki katılımcılar tarafından küfür edildiğini söyleyen Baraç'ın, "Ben kadından zaten bir şey beklemem ama erkek adam lafını karşısına alıp söyler" ifadelerinin ardından salonda bir kez daha tartışma çıktı.

Diğer sanıklar ise ifadelerinde şunları söylediler:

Suphi Alfidan: Sayın başkan artık buna son verilmeli. Sizin önünüze bir pencere açılmış. Polis kendi ayıbını kapatmak için kendi eksiğini kapatmak için bizi sizin önünüze attılar. Bizi suçladılar. Bize iftira atıyorlar. Tek güvencemiz mahkemenizdir. Sizin tarafsız olmanız bizi kurtarıyor. Benim şeriatçı görüşüm yok. İşimiz gücümüzde bir esnafız. Tahliyemi talep ediyorum.

Metin Akaltın: Eşimle görüşmelerini reddediyorum, tahliyemi talep ediyorum.

Nihat Ürkmez: Tahliyemi talep ediyorum.

Hüseyin Tunç: Avukatların söylediğinin neyi önemli neyi önemsiz anlayamıyoruz. Onların söyledikleri beni bağlamıyor. Sadece gübre taşıdığım için buradayım.

Talha Güneş: Avukatlar sürekli taleplerde bulunuyorlar, dosyayı aydınlatmak için mi yoksa marjinal sol örgütlere istihbarat toplamak için mi yapıyor?

Esin Altıntuğ (7 Ekim 2015 tarihinde hücre evinde olduğu iddiası için) O fotoğraftaki ben değilim. Ben o tarihte İstanbul İstinye Park'taki Hilton Otel'de kalmıştım. (Salondan ooo sesleri yükselmesi üzerine) Ben eşimden bir şey görmedim. Babam emekçi insandı, onun sayesinde kaldım" açıklamasını yaptı.

‘TERÖR ÖRGÜTÜ ORTADAN KALKTTI MÜVEKİLİM TAHLİYE EDİLSİN’

Sanık avukatı Orhan Şahin’in savunması ise salonda tartışmalara neden oldu. Şahin'in IŞİD'i kastederek, “Terör örgütü ortadan kalktı, müvekkilimin tahliyesini istiyorum” talebinde bulunması dikkat çekti.

Savcı mütalaasında, tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Ara karar için mahkeme heyeti karar vermek üzere ara verdi.

SANIKLARIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, müştekilerin davaya katılım talebini kabul etti ve cevap verilmeyen müzekkerelerin tekidine karar verdi. Mağdur avukatlarının soruşturmayı yürüten savcılar hakkında suç duyurusunda bulunulması talebi ise reddedildi. Heyet, tutuklu 19 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Duruşma 4-5 Nisan 2018 tarihine ertelendi.

'KENDİNİZLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPIN'

Duruşmanın ardından katliamda yaralananlar ve hayatını kaybedenlerin yakınları Ankara Adliyesi önünde açıklama yaptı. 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun konuşması sırasında mitingin düzenleyicileri arasında yer alan TTB’li doktorların Afrin harekatıyla ilgili açıklama nedeniyle gözaltına alınmasını kınadı.

Duruşmanın ardından Ankara Adliyesi önünde açıklama yapıldı.

"Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganının atıldığı sırada bir polis amiri Coşgun’un yanına gelerek, “Sizi daha önce uyardım. Kendinizle ilgili açıklama yapın” dedi. Uyarının ardından açıklamasına devam eden Çoşgun, doktorların yanında olduklarını ifade etti. (DUVAR)