Ankara Barosu Başkanı Canduran: Göreve iade için KHK'ya gerek yok
İradeleri dışında ByLock IP’lerine yönlendirilen bin 100 kişinin tahliye olması bekleniyor. Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran "ByLock nedeniyle kamudan ihraç edilenlerin göreve iadesi için yeni bir KHK’yı beklemek şart mı?" diye soruyor.
ANKARA - FETÖ’cülerin gizli haberleşme programı olduğu öne sürülen ByLock ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 bin 480 kişinin GSM numarasının kullanıcılarının iradeleri dışında ByLock IP’lerine yönlendirildiğini ve bu kapsamda bin 100 kişinin tutuklu olduğunu belirtince art arda tahliye kararları çıkmaya başladı. Peki bu kişiler maddi, manevi ne kadar tazminat alacak ve ByLock nedeniyle kamudan ihraç edilenlerin göreve iadesi için yeni bir KHK’yı beklemek şart mı? Bu sorulara Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran yanıt verdi.
Canduran, sadece ByLock delil gösterilerek kamudan ihraç edilenlerin yeni bir kanun hükmünde kararname (KHK) ile göreve döneceği haberleri üzerine “Bir KHK çıkarmak bazen ayları bulabiliyor” hatırlatmasını yaptı ve “KHK ile ayrılanların tekrar KHK ile alınmasına kanaatimce gerek yoktur. Davet usulüyle alınabileceklerini ya da KHK’nın, o kişiler için isim belirtilerek düştüğünü belirtmek yeterli olur diye düşünüyorum” dedi.
‘DEVLET AÇIKÇA PARDON DEDİ, TAZMİNAT ÖDEMEK DURUMUNDA’
Avukat Canduran, “Adalet Bakanlığı’nın şeffaflık gereği bu verileri derhal açıklaması lazım. Mahkemelerde ByLocak’tan dolayı davaları açılmış ve/veya tutuklu bulunanlar hakkında MİT’e BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu)’ya hepsi için yazı yazılmış mıdır, yazılmamış mıdır? Gerçek FETÖ’cülerin oyunlarına gelerek ortalığı bulandırmasının, bu insanların boşu boşuna tutuklanmasının veya işinden olmasının hesabı verilmeli” diye konuştu.
“Devlet açıkça ‘pardon!’ dedi. O zaman devlet bu pardonun karşılığını kaybedenlere ödemek durumunda” diyen Ankara Barosu Başkanı Canduran tazminatlarla ilgili şunları söyledi, “Tazminat miktarı TCK’ya göre şöyle belirlenir: Maddi tazminat için kişilerin mahrum kaldıkları gelirler iade edilecek. Ayrıca benim kanaatimce haksız yere tutuklu kalmaktan dolayı da bir manevi tazminat ortaya çıkar. Peki bu insanların toplum içindeki itibarı ne oldu? Bu insanlar toplumda lekelenmiş oldular. Onun için isimlerinin bir an önce açıklanıp temize çıkarılmaları gerekiyor.”
‘BUGÜN 2’İNCİ GÜN AMA HÂLÂ YAKLAŞIK BİN KİŞİ TAHLİYE EDİLMEDİ’
Ankara Barosu Başkanı Canduran, “Mahkemelerin bir kısmının hınçla, bir kısmının da korkuyla tutuklama kararları verdiğine tanık olduk. Acaba ben içeriye almazsam beni de yarın bir yerlere gönderirler mi, KHK’nın arkasına benim adım da takılır mı korkusu hâkimlerin incelemeden karar vermelerine gerekçe oldu. Dosyayı sonlandırmak değil sadece tutuklamak ve hakkında dava açılmasını sağlamak bir takım mahkemeler için yeterli kabul edildi. Eğer burada bir adalet duygusuyla hareket edilseydi o hâkimler bu ByLock’ların nasıl yüklendiğini, kullanılıp kullanılmadığını öğrenmek için gerekli mercilere başvurması lazımdı. Bu durumda olan içeride tutuklu varsa anında salıverilmesi gerekiyor. Bugün ikinci gün ve bin 100 kişiden söz ediliyor ama hakkında tahliye kararı çıkan kişilerin sayısı çok az” açıklamasını yaptı.
‘SEÇİM YATIRIMI VE TAZMİNAT KORKUSU’
“Bu devletin bir ayıbı” diyen Ankara Barosu Başkanı sözlerini şöyle noktaladı, “Başta yapmaları gerekiyordu bunu. Tutuklamayı biliyorsunuz, peki neden bunu MİT’e ve BTK’ya hemen göndermiyorsunuz? Bir yıl beklemeye gerek var mıydı? Derhal MİT’e ve BTK’ya sorup bu kişilerin telefonlarına ByLock’un iradeleri dışında yüklendiğini tespit etselerdi bu durum yaşanmazdı. Seçimler yaklaştı ve bir şirin görünme çabası var. Diğer yandan bunun tazminat yanını da görmeye başladılar; çünkü bu insanlar dava açacaklar ve tazminat alacaklar. Bunları yan yana koyduğunuzda devletin büyük bir ayıbı var.”