Şort giyen öğrenciye vuran sanık: İçimde öfke oluştu

Pendik’te, şort giyen üniversite öğrencisi Melisa Sağlam’a vuran Ercan Kızılateş mahkemede yaptığı savunmada, “Tartışmadan hemen sonra önümde kulaklık ile otururken hakaretvari kelimeler kullandığını duydum. Hakareti ilk duyduğumda sakindim. Ancak düşününce içimde öfke oluşturdu. Bu süre zarfında takıntı yaptım. İnerken de vurdum" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Pendik’te, üniversite öğrencisi Melisa Sağlam’ı (21) 'şort ve dekolte tişört giydiği için' 15 Haziran’da minibüste darp ettiği iddiasıyla 4 yıldan 11 yıla kadar hapis

cezası istemiyle yargılanmasına başlanan Ercan Kızılateş, ilk duruşmada, “Yapmamam gereken bir şeydi, çok özür diliyorum” dedi. Asena Melisa Sağlam ise sanığın özrünü kabul etmeyerek, “Ondan şikayetçiyim” dedi.

'NEFİS DENEN BİR ŞEY VAR'

Hürriyet'ten Aziz Özen'in haberine göre, Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk  duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Ercan Kızılateş, “Olay tarihinde eve gitmek üzere minibüse bindim. Arka koltuğa oturdum. Belli bir süre sonra müşteki bindi. Bir iki dakika ayakta bekledi, ardından öndeki koltuğa oturdu. Ben giymiş olduğu kıyafet dolayısı ile kendisine Ramazan ayında bu şekilde giyinmenin yakışık almadığını söyledim. O da beni tersler şekilde, ‘Bakma o zaman. Nefis denen bir şey var’ dedi. Ben de, ‘Evet haklısınız, nefis denen bir şey var, sizin bu şekilde giyinmeniz insanları tahrik ediyor’ dedim. Tartışmayı sonlandırdım. Daha sona kendisi kulağında kulaklık olduğu halde konuşuyordu. Konuşmasında, ‘Geri zekalı, aptal’ kelimesini duyunca aramızdaki tartışmadan dolayı bana söylendiğini düşünerek o kızgınlıkla kalkıp tokat attım, saçını çekmeye çalıştım. O sırada kendisi bana küfür etti. Yaptığımdan pişmanım. Bir anlık bir şeydi. Yapmaman gereken bir davranıştı. Çok özür dilerim” dedi.

'TAKINTI YAPTIM'

Mahkeme hakimi Abdulvahap Duran’ın, ‘Görüntülerde ‘tartışmadan 9 dakika sonra müştekiye vurmuşsun?’ diye sorması üzerine ise Ercan Kızılateş, şunları söyledi: “Tartışmadan hemen sonra önümde kulaklık ile otururken hakaretvari kelimeler kullandığını duydum. Hakareti ilk duyduğumda sakindim. Ancak düşününce içimde öfke oluşturdu. Bu süre zarfında takıntı yaptım. İnerken de vurdum.”

MELİSA SAĞLAM: ÖZRÜNÜ KABUL ETMİYORUM

Olay tarihinde, bir alışveriş merkezine gitmek için minibüse bindiğini söyleyen Asena Melisa Sağlam ise, “Bir süre ayakta bekledim. Daha sonra bir yolcunun inmesiyle sağ çapraz koltuğa oturdum. Ben oturduktan sonra arkamda oturan kişi, ‘Ramazan'da bu şekilde giyinilir mi? Bu şekilde giyinmeye utanmıyor musun? Burada aile var. Bu şekilde giyinirsen taksiye bin’ dedi. Ben de, ‘bakma o zaman’ dedim. Kendisi, ‘bu şekilde giyinirsen bakarım’ dedi. Kendisine, ‘nefis denen bir şey var. Allah nefis vermiş, bakma’ dedim. Ben tartışmayı uzatmamak için kulaklığı taktım, müzik dinlemeye başladım. Bir müddet sonra sol tarafımdan sanık bana vurdu. Başımı cama çarptım. O anda benim kulağımda kulaklık olduğu için sanığın ne dediğini duymadım. Ben kendimi savunmaya çalışırken beni koltuklara doğru savurdu. Olayın korkusuyla arkasından bağırıp ağlamaya başladım. Savcılık ifadesine kadar sanığın saçıma dokunarak sarkıntılık yaptığını hissetmedim, sonra kamerada gördüm. Şikayetçiyim. Bu olaydan sonra toplu taşıma araçlarına binemiyorum. Tek başıma sokakta duramıyorum. Olayın bende yaratmış olduğu korku ve tedirginlik nedeni ile bu problemi yaşıyorum. Ben sanığın özrünü kabul etmiyorum” dedi.

TAHLİYE YOK

Sanığın tutukluluk halinin devamına ve dosyanın yeniden, konusunda uzman teknik donanıma sahip bilirkişiye gönderilmesine, olay anına ilişkin kamera görüntülerinde büyütme, netleştirme ve görüntüyü iyileştirme tekniklerini kullanmak ve yine özellikle fotoğraflama yapılmak suretiyle olay tarihinde katılanın arka koltuğunda oturduğu anlaşılan sanığın, katılanın saçlarına nasıl ve ne şekilde dokunduğu, bunun kasıtlı mı yoksa ani gelişen el hareketiyle mi yapıldığı, iddia edilen eylemin ne kadar sürdüğü ve ne şekilde sona erdiği hususlarında ayrıntılı rapor istenmesine karar veren mahkeme hakimi, duruşmayı erteledi.