Beşikçi: Hendek politikası yanlıştı

DİTAM toplantısında konuşan İsmail Beşikçi, şehir merkezlerindeki hendek politikasının yanlış olduğunu söyledi. Beşikçi, "Mücadelenin siyasal mücadele şeklinde sürmesi gerekir. Eğer ana dil mücadelesi olsaydı, daha kitlesel destek alırlardı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) 'Toplumsal Barış Ağı' projesi kapsamında Ankara’da düzenlediği toplantı sivil toplum kuruluşları ve aydınları buluşturdu.

Amerika'nın Sesi'nin haberine göre  ‘Toplumsal Barış Süreçlerinde Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü’ konulu toplantıda Kürt “Çözüm süreci neden sona erdi? Yeni bir sürecin başlaması için neler yapılmalı?” sorularına yanıt arandı.

Toplantıda konuşan sosyolog İsmail Beşikçi, PKK’nin şehir merkezlerindeki hendek politikasının yanlış olduğunu söyledi. beşikçi şöyle dedi:  “Bu dönemde Kürtlerin batı kamuoyunun desteğini alması çok önemlidir. Batı kamuoyu Kürtleri nasıl destekler? Kürdistan’ı nasıl destekler? Örneğin hendek mücadelesi olduğu zaman batı bunu desteklemez ama dilinden dolayı Kürtlüklerinden dolayı baskıyla karşılaşıyorsa o zaman batı kamuoyu destekler, böyle bir desteğin alınmasında büyük yarar var.”

'7 HAZİRAN'DAN SONRA SİYASİ MÜCADELE ÖNE ÇIKMALIYDI'

Toplantının ardından Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Beşikçi, silahların yerini siyasete bırakması gerektiğini söyledi. Kürtler'in Amerika ve İsrail ile iyi ilişkiler kurması gerektiğini savunan Beşikçi, şöyle devam etti:

“HDP, 7 Haziran seçimlerinden TBMM’de 80 milletvekili kazanmıştı. Bu aşamadan sonra gerilla mücadelesinin geri planda kalması, siyasi mücadelenin öne çıkması gerekiyordu. Artık HDP’nin meclis grubunun önde kalması, gerillanın geride durması gerekirdi. Mücadelenin siyasal mücadele şeklinde sürmesi gerekir. Eğer ana dil mücadelesi olsaydı, daha kitlesel destek alırlardı. Ana dilde konuşmaktan dolayı savcılıkta ya da mahkemede gerginlik olduğu zaman, savcılık ve emniyet birimlerinin önünde halk toplanıp başkanlarının tutumlarını savunurdu, daha kitlesel olurdu. Mücadele böyle yürüseydi daha çok başarı olurdu, yıkım olmazdı.”

Beşikçi, yeni bir çözüm sürecinin başlatılması gerektiğine de dikkat çekti.

KAYA: ÖNCE ALGILARA YÖNELİK ÇALIŞMA YAPMAMIZ LAZIM

Toplantının ardından soruları yanıtlayan DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, çözüm için umutlu olduğunu söyledi. Kaya, Toplumsal Barış Ağı projesiyle yeniden barışı hayata geçirmeyi amaçladıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Çözüm süreci yaşandı ve sonuçlandı. Yaşanan sürecin niye devam etmediğini, böyle bir sürecin nasıl başlayabileceğine dair Batı algısı nasıl, önce bunu öğrenmek lazım. Temele hedefimiz bu ağ üzerinden yeniden barışı hayata geçirmektir. Bunu yapmak için önce algıları anlamamız ve bu algılara yönelik çalışma yapmamız lazım. Bunun da en iyi ayakları STK’lardır. Biraz da bu açıdan görüşüyoruz. Kürt sorunun Türkiye’de her aşamasında hem AK Parti’ye yakın hem Kemalist kökenli, hem ulusalcı, bölgeden meslek STK’lar, meslek örgütleri var. Hepsinde ortak kanı, bu sorun çatışarak ya da güvenlikçi çözümlerle çözülmeyeceği, bu çok önemli bir direnç noktasıdır. Biz biliyoruz ki bundan önce olayı terör olarak görüp mitingler yapan STK’lar var. Bununla ilgili STK’ların güçlü olduğunu görüyoruz. Hedef bu noktaya gelmiş STK’ları çözüme çekmektir. Bu noktaya gelirlerse hem siyaset, hem toplum etkilenir. Bugün geldiğimiz noktada barış yakın. Ankara’da yapılan konuşmalara baktığınızda Türkiye’nin batısındaki STK’lar da çözüme yakın noktada olduğunu söyleyebiliriz.”

STK’ların buluştuğu toplantıların ikincisi Haziran ayında İstanbul’da yapılacak.