Basın Konseyi'nden Cumhuriyet çağrısı

Basın Konseyi, Cumhuriyet gazetesinin tutuklu yazar ve yöneticileriyle ilgili iddianamede somut bir delilin bulunmadığını belirterek, "Tutukluluk hali sonlandırılsın" çağrısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Basın  Konseyi'nin, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada  "Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yönetcileri hakkında 5 aylık tutukluluktan sonra gelen iddianamede somut bir delilin bulunmadığını görüyoruz. Tutukluluğun bir an önce bitirilmesi gerektiğini bir daha hatırlatıyoruz." denildi.

Basın Konseyi'nden yapılan açıklama şöyle:

"5 Nisan Avukatlar Günü'nü buruk kutluyoruz. Buruk kutluyoruz çünkü içinde bulunduğumuz günlerde, savunma haklarının engellendiğini, avukatlık mesleğinin icrasında büyük zorluklar bulunduğunu ve başta 150'yi aşkın gazeteci olmak üzere pek çok sanığın somut delillere dayanmadan tutuklu kaldığını biliyoruz.

5 aydır tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin iddianamesi dün nihayet ortaya çıktı. Ancak hukukçuların beyanlarından da anlıyoruz ki, sanıklar hakkındaki iddiaları kanıtlayacak tek bir somut delil yok.

MANŞETLER DELİL SAYILMIŞ

Gazetecilerin haber kaynakları ile yaptıkları normal telefon görüşmeleri, iddianameye delil olarak konulmuş. Gazete haberleri ve manşetleri delil sayılmış.

Bunun benzerini daha önce de görmüştük, Ergenekon İddianamelerinde de rahmetli İlhan Selçuk'un köşe yazıları suç delili sayılmıştı. Bu iddianamelere dayanılarak Ergenekon sanıkları yıllarca tutuklu kaldılar ve haksızlık çok sonra ortaya çıktı.

Bu iddianameye dayanarak da,Cumhuriyet Gazetesi'nin 11 mensubunun uzun tutukluklarına bir an önce son verilmeli ve sanıklar kendilerini tutuksuz olarak savunabilmelidir."

Açıklamada, geçen hafta tahliyelerine karar verilen ancak aynı gün yeniden haklarında gözaltı ve tutuklama kararı çıkartılan 21 gazeteci için de  dayanışma mesajı verildi. Adaletin tecellisini imkansız hale getirme çalışmalarının kabul edilemeyeceği belirtilen açıklamada, "Gazeteciler hakkında verilen tahliye kararlarının iptali, bu kararı alan hakimlerin açığa alınmaları bundan sonra tahliye kararı verecek hakimlere bir tehdittir, bir gözdağıdır. Böyle koşullarda hiç bir hakim sağlıklı karar alamaz. İnanıyoruz ki,10 Ocak çalışan gazeteciler Gününü bizler nasıl kutlayamadıysak, 5 Nisan Avukatlar Günü'nde de gerçek hukukçular aynı duyguları yaşıyorlar."

(DHA)