'Alman hocaların durumuna düşmeyin!' uyarısı

CHP Antalya Milletvekili ve eski rektör Mustafa Akaydın, ihraçlara ve baskılara karşı üniversiteleri direnmeye çağırdı, “Aksi takdirde 1930'lu yıllardaki Alman hocalarının durumuna düşerler” uyarısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - OHAL kararnameleriyle ihraç edilen akademisyen sayısı 6 ayda 5 bini buldu. Üniversite ile ilişiği kesilen akademisyenlerin protesto gösterilerine de sert müdahalelerde bulunuldu.

Cebeci Kampusü'ndeki polis müdahalesi sırasında akademisyenleri korumak için oluşturulan “siyasetçi barikatı”nda bulunan CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın yaşanan manzara için, “Emekli bir öğretim üyesi olarak büyük azap duydum” dedi.

'ÜNİVERSİTELER BÖYLE ZULÜM GÖRMEDİ'

Prof. Dr. Akaydın sadece emekli bir öğretim üyesi değil. 15 yıl Akdeniz Üniversitesi Rektörü olarak görev yaptı. Ayrıca çok kritik bir dönemde Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı'nda bulundu. Akaydın dün yaşadığı manzarayı Gazete Duvar'a şöyle anlattı:

“Emekli bir öğretim üyesi olarak büyük azap duydum. Milletvekili olmamıza rağmen içeri sokmak istemediler. Bu nedenle didişerek, dövüşerek girmek zorunda kaldık. Polisin bizi düşürdüğü durum çok acıklıydı. Ayrıldığımda çok üzüntü duyduğum üniversitenin bu hale getirilmesinin azabını yaşadım. 10 sene önce rektördüm. Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı yaptım. 10 yılda nasıl bu hale getirildiğini düşündüm. Hafızamızı yokladım. 1933 yılından bu yana Türk üniversiteleri çok zulüm gördü ama böyle bir zulüm görmedi.”

'REKTÖR İNTİKAMCI BİR ÇİZGİYE BÜRÜNMÜŞ'

Binlerce ihracın içinde en büyük katliamın Ankara Üniversitesi'nde yaşandığını söyleyen Akaydın, rektörlük yaparken tanıdığı Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş için, “Nasıl böyle bir çizgiye geldi, anlamakta zorluk çekiyorum. Gördüğüm kadarıyla intikamcı bir çizgiye bürünmüş. Çok üzüntü duydum, aradım ama ulaşamadım” dedi.

'DİREN EY ÜNİVERSİTE'

İhraçlar sonrası hükümet kanadından ve YÖK'ten gelen açıklamalara dikkat çeken Akaydın, “Herkes birbirine suç atıyor” dedi. Bu durumun düzeltilmesi dışında başka bir yol olmadığını söyleyen Akaydın şöyle devam etti:

“Yapılan tamamen zulümdür. Bütün erdemli akademisyenler de bu zulüme karşı direnmek zorundadır. Bilim dünyası, özgürlük için barış için çalışır. Bilim tarihi direnen insanların tarihidir. “Diren ey üniversite” diyorum. Aksi takdirde bu direnci göstermeyenler 1930'lu yılların Alman hocalarının durumuna düşerler. O zaman tarihin karanlık yapraklarındaki yerlerini alırlar.

Almanya'da Hitler'in yönetime gelmesinin ardından siyasi muhaliflerin ve Yahudilerin üniversiteden ihracını düzenleyen bir kanun çıkarılmış, bu kanuna dayanarak öğretim üyelerinin üçte biri ihraç edilmişti. Bu ihraçlara tepki gösterilmemesi, dayanışmada bulunulmaması tartışma konusu olmuştu.