No'nun anlattıkları: İkinci 'hayır' mümkün mü?

Türkiye, tarihinin 7’nci referandumuna hazırlanıyor. Daha önce yapılan 6 referandumun sadece birinde sonuç ‘Hayır’dı. Aynı tarihlerde Şili’de de bir referandum yapılmış ve orada da 'Hayır' sonucu çıkmıştı. ‘No’ Şili’deki referandum öncesi kampanya koşullarını anlatan öğretici ve çarpıcı bir film.

Google Haberlere Abone ol

Serkan Alan  [email protected]

Türkiye önümüzdeki günlerde Anayasa değişikliği konusunda sandığa gidecek. Bu tarihe kadar yapılan toplam 6 referandumdan sadece birisi 'Hayır' ile sonuçlandı. Bu 25 Eylül 1988’de Turgut Özal döneminde yapılan yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınması konusundaki referandumdu. Referandumda yüzde 65 ‘Hayır’ oyu çıktı.

Aynı tarihlerde Şili halkı da sandık başındaydı. Askeri darbeyle iktidarı ele geçiren Augusto Pinochet’in iktidara gelişinin 15’nci yılıydı. Rejimin yasallaşması için yapılan uluslararası baskılara maruz kalan Pinochet, bir dönem daha iktidarda kalabilmek için halkoylamasına gitti. Seçmenlerin yüzde 54.6’sı “Hayır” oyu verince Pinochet iktidarı sivillere devretmek zorunda kaldı.

1988’de gerçekleştirilen Şili referandumundan yola çıkan ‘No’ filmi, zor koşullara rağmen nasıl seçim kampanyası yapılabileceğini anlatıyor.

UMUTSUZ SEÇMENİN İKNASI

Yönetmenliğini Pablo Larrain ‘in yaptığı ‘No’ filmi, Şili’nin geleceğini belirleyecek referandumun öncesindeki kampanya sürecini anlatıyor. Askeri darbe ile iktidarı elinde bulunduran Pinochet ve destekçileri ‘Evet’ adına örgütleniyor. Pinochet’nin aldığı kararla yeniden açılan 17 siyasi parti ve dikta rejimine karşı olanlar ise ‘Hayır’ için referandum öncesi çalışmalarını yapıyor. Günümüz Türkiye referandumuna benzer nitelikte olan süreçte belli başlı farklar olsa da kırılmalar açısından ortaklıklar söz konusu.

Son dönemde oldukça fazla izlenen film dönemin seçim kampanya atmosferini oldukça başarılı yansıtıyor. Seçim kampanyası 27 gün sürecek ve televizyon aracılığıyla her gün 15 dakika iki tarafta halkı ikna etmeye çabalayacaktır.

‘Hayır’ kampanyasını yönetenlerin en büyük kaygısı diktacı yönetimin uygulayacağı hilelerdir ve bu yüzden seçimin kaybedileceğine inanıyorlar. Fakat seçimin belirleyici ana unsuru yüksek oranda olan kararsız ve boykotçu seçmen kitlesidir. Anketlerde ortaya çıkan bu oranın ‘Hayır’a ikna edilmesi oldukça önemlidir. Bu yüzden ‘Hayır’ kampanyasını yürütenlerin ilk hedefi seçimi boykot edeceklerin oy vermesini sağlamak olur.

SÜRGÜNDEN DÖNEN REKLAMCI İŞİN BAŞINDA

‘Hayır’ için örgütlenenler dikta rejimi sırasında bir dönem sürgün hayatı da yaşamış olan genç reklamcı Rene Saavedra’yı kampanyalarını üstlenmeleri için ikna ederek işe başladı. Saavedra’nın toplumsal dinamikleri harekete geçirdiği kampanya stratejileriyle referandumun rengi değişiyor. Özellikle sol cenahın yaşanılan acıların yansıtılarak insanların ikna edilmesi isteği reklamcı tarafından olumlu karşılanmıyor. Onun fikri ise, mutluluğa vurgu yapılarak her bir vatandaşın hayallerinin canlandırılmasıdır. Renkli görüntüler, gelecekte farklı bir Şili ihtimali, yaşanan olumsuzlukların insanları korkutmadan yansıtılması gibi fikirlerle görüntüler hazırlanıyor. Faili meçhul cinayete çocukları kurban gitmiş ama şarkı söyleyen kadınlar, sanatçılar ve toplumun farklı kesimlerinden insanlar ‘Hayır’ için çalışıyor.

Toplumun tüm kesimini kucaklamayı amaçlayan kampanyanın logosu için No yazısı üzerinde gökkuşağı olan bir logo tasarlanıyor. Gökkuşağının kullanılma amacı ‘Hayır’ kampanyasına destek veren tüm siyasi partilerin renklerini içermesi. Demokratik biçimde tüm partiler farklılıklarına rağmen ‘Hayır’ kampanyasına katkı sağlıyor.

'O SAATTE KİMSE PROPAGANDA SEYRETMEZ'

Başarılı yürütülen çalışmalar televizyon ekranlarına da yansıyor. “O saatte kimse propaganda seyretmez” diyerek kesin sonucun ‘Evet’ çıkacağını inananlar için beklenmedik bir durum ortaya çıkıyor. ‘Hayır’ kampanyasının başarılı olabilme ihtimali ile mücadele etme kararı alınıyor. ‘Hayır’ kampanyasın yürütenlerin tehdit edilmesi, görüntü çekimlerinin engellenmeye çalışılması, kolluk kuvvetlerinin halka sert müdahaleleri gibi yöntemleri dikta destekçileri uyguluyor.

O dönemde Şili’de yürütülen kampanya süreci sadece filmde aktarılan televizyondaki ikna çabasıyla sınırlı değildi. Aynı zamanda ev ev dolaşılarak, tişörtler, çeşitli aksesuarlar tasarlanarak güçlü bir ‘Hayır’ kampanyasına girişildi. Seçimlerin gerçekleştiği gün ortaya çıkan tablo başlangıçtaki umutsuzluğun tam tersi durumunda sonuçlandı. Pinochet’in son bir çabayla çoğunluğun ‘Hayır’ kararını değiştirme çabaları karşılık bulmadı. Elektrik kesintileri, generalleri yanına çağırıp ikna etme çabaları sonucu değiştiremedi. Yüzde 54.68 ile ‘Hayır’ kampanyası başarılı oldu ve dikta rejimi sonlandı.