'Ülke göçtükten sonra akademide olsak ne olur'

Son KHK ile ihraç edilen Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi hocası Doç. Dr. Tezcan Durna, medyanın 10 Ekim katliamındaki tutumunu sorgulayan raporu yazan isimlerdendi. Durna gelişmeleri "Bizim durumumuz memleketin ahvalinden bağımsız değil" sözleriyle özetliyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Tezcan Durna da son KHK’larla kamudan ihraç edilenler arasında. ‘Barış imzacısı’ Durna, çok sayıda akademisyenin DİSK Basın İş’le birlikte hazırladığı “Medyada 10 Ekim Katliamı-Televizyon ve gazetelerin habercilikle imtihanı” raporunu yazan isimlerden biri.

'BİZ SADECE BARIŞ İSTEDİK'

"İhraç kararında bu raporun da etkisi var mı?" sorusuna Durna şu yanıtı veriyor, “Rasyonelleştirme girişimi insanın kendi yapıp ettiklerinde kuşku aramasına yol açıyor. Biz sadece barış istedik, bildiğimiz işi yaptık. 10 Ekim çalışması da akademik bir çalışmaydı ve diğer makalelerimden, çalışmalarımdan hiçbir farkı yok. Biz sosyal bilimciyiz. Bildiğimiz işi yapıyoruz. Derslerimizi hakkıyla yaptığımız için atıyorlarsa bu bizim için şeref madalyasıdır.”

“Neden ihraç edildik? Bir torbaya atmışlar isimlerimizi, kim çıkarsa! Aslında burada bir dayanışma gövdesi var ve o gövdeden çakallar et koparmaya çalışıyorlar ama işe yaramıyor. Her salvonun sonrasındaki dayanışmanın daha da güçlenmesinden anlıyorlar işe yaramadığını” diyen Durna, FETÖ tarafından kandırıldığını söyleyenlerin aksine defalarca karşısına çıkmalarına rağmen kendisinin hiç kanmadığını vurgulayarak ekliyor, “Bizim durumumuz memleketin ahvalinden bağımsız değil. Ya batacağız ya hep birlikte çıkacağız. Memleket başımıza göçtükten sonra akademide olsak ne olur, olmasak ne olur!” dedi.