Mavi Marmara Davası düşürüldü

Mavi Marmara katliamına ilişkin davada, gerginlik yaşandı. Mahkeme heyetine tepki gösteren şikayetçiler ve avukatlar salonu terk etti. Mahkeme heyeti, davanın düşürülmesine karar verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yönelik 31 Mayıs 2010 yılında İsrail askerlerince düzenlenen ve 10 kişinin öldüğü saldırıya ilişkin dava, gergin başladı gergin bitti. Mahkeme salonuna alınmayan şikayetçiler karara tepki gösterdi. Tepkiler üzerine şikayetçiler salona alınırken, savcı İsrail'le imzalanan anlaşma nedeniyle davanın düşürülmesini istedi. Söz almadan konuşan bir şikayetçinin dışarı çıkarılmak istenmesi üzerine tekrar gerginlik yaşandı. Avukatlar ve şikayetçiler tekbir sloganlarla, salonu terk etti. Mahkeme heyeti oybirliği ile davanın düşürülmesine ve İsrailli askerler hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına hükmetti. Karara gerekçe olarak Türkiye ve İsrail arasında imzalanan anlaşma gösterildi.

İstanbul 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesi mahkeme salonuna ayakta izleyici alınmayacağı söylenmesi üzerine güvenlik görevlileri ve şikayetçiler arasında gerginlik yaşandı. Salona girmek isteyen kalabalık bir grup, içeri alınmayınca İsrail aleyhine slogan atıp tekbir getirdi. Duruşmaya başlandıktan sonra bu kez içeriye alınan şikayetçiler, dışarıda kalan arkadaşlarının içeri alınmasını istediler. Mahkeme Başkanı Maksut Karakulak da tüm şikayetçilerin içeri alınması talimatını verdi.

SAVCI: DAVA DÜŞÜRÜLSÜN

Duruşmada, şikayetçi avukatları mahkeme heyetinin reddini talepleri etti. Bunun üzerine söz alan savcı Hüseyin Aslan, mahkeme üyelerinin reddi talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek reddini istedi.

Savcı, Türkiye ile İsrail arasında yapılan anlaşma gereğince yargılamanın devam edebilmesi için yasal dayanak kalmadığını da belirtti. Savcı, yargılama engeli olan bir davada tanık, mağdur dinleme gibi usulü işlemler yapılamayacağını belirterek, öncelikle davanın yargılama engeli sebebiyle düşürülmesine kararı verilmesini talep etti.

Savcının talebi üzerine şikayetçi avukatları söz alarak delillerin tartışılması gerektiğini ve bu konuda itiraz haklarının olduğunu belirterek talebin reddini istediler. Şikayetçi avukatlarından Ömer Kavili, anlaşmanın orijinal metninin getirildikten sonra tartışma yapılmasını talep etti. Sanık avukatları da davanın düşürülmesini istediler.

AVUKATLAR MAHKEMEYİ TERK ETTİ

Mahkeme başkanı, söz almadan konuşan bir davacının, salondan çıkarılmasına karar verdi. Güvenliğin davacıyı dışarı çıkarmaya çalışması üzerine salonda gerginlik yaşandı.

"Böyle yargılama olmaz" diyerek mahkeme heyetine tepki gösteren avukatlar, cübbelerini çıkardı ve mahkeme salonunu terk etti. Yaşananlar üzerine salona çevik kuvvet polisleri çağrılırken, salonda slogan atan şikayetçiler, tekbir getirip salonu terk etti.

'USUL KURALLARI İHLAL EDİLDİ'

Mahkeme salonunu terk eden avukatlar, adliye önünde açıklama yaptı. Avukatlarından Yasin Şamlı, mahkemenin vereceği karara müdahale etme durumlarının söz konusu olmadığını belirterek, "Mahkeme ne karar verirse versin biz şuna inanıyoruz, mahkemeler suç işleyenler hakkında beraat kararı da verseler, davanın düşme kararı da verseler, onlar hem hukuk nezdinde hem kamuoyu nezdinde mahkum olmuşlardır" dedi.

Mavi Marmara Gemisi'yle gidenlerin Gazze'deki insanlara yardım götürdüklerini dile getiren Şamlı, "Bunlar insanlığın vicdanını temsil ediyorlardı. Bu konvoyda Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar, ateistler vardı. Ortak özellikleri vicdan sahibi olmalarıydı. Biz de onların haklarını savunmak için bu mahkemede elimizden geldiğince savunmaya çalıştık. Gelinen aşamada gördük ki, usul kuralları ihlal edildi. Dolayısıyla duruşma salonundan ayrıldık" şeklinde konuştu.

DAVA DÜŞÜRÜLDÜ

Avukatlar ve şikayetçilerin mahkeme salonunu terk etmesinin ardından, duruşmaya ara verildi. 45 dakikalık sonra yeniden başlayan duruşmada, sadece İsrailli sanıkların avukatları yer aldı. Savcı Hüseyin Aslan, davanın düşürülmesi yönündeki talebini tekrar etti.

Mahkeme heyetinin oybirliği ile verdiği kararda, "İsrail devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki anlaşmanın 4. maddesinin 2. cümlesiyle 'Her halükarda bu anlaşma İsrail'in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak, kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır' hükmü dikkate alındığında kovuşturmaya engel şart getirildiği ve bu şartın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından mahkememizde görülmekte olan bu kamu davasının düşürülmesine hükmedildi" ifadeleri yer aldı.

Ayrıca, İsrailli sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının kaldırılmasına ve kırmızı bültenlerin geri alınması kararlaştırıldı. (İSTANBUL/DHA)