'Ülke basın mezarlığına çevrildi'

HDP'li Baluken, Cumhuriyet'e operasyonun 'utanç verici' olduğunu söyledi ve ekledi: 117 gazeteci cezaevinde, 173 medya organı kapatıldı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Yazar ve yöneticileri gözaltına alınan Cumhuriyet gazetesine HDP'li İdris Baluken'den destek geldi. HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, HDP grubunun basına yönelik baskılara ilişkin verdiği araştırma önergesi üzerine Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, “Her gün televizyon, radyo, ajans ya da yayın kurumlarının kapatılmasına tanıklık ediyoruz. 3 haber ajansı, 16 televizyon kanalı, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi olmak üzere tam 173 medya organı kapatıldı. Tutuklanan gazeteci sayısı 117’yi geçti. 2.500 gazeteci işsiz kaldı. 775 gazetecinin basın kartı iptal edildi. 46 gazetecinin pasaportu bu baskı uygulamaları neticesinde iptal edilmiş oldu” dedi.

Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonu eleştiren, Cumhuriyet yazarlarının utanç verici bir şekilde gözaltına alındığını belirten Baluken şöyle konuştu, “Şu anda Türkiye'deki mevcut yönetimin adı, Saray-AKP rejimidir. Bu rejim bir diktatörlük rejimidir. Bu rejim, otoriter baskılarla ve faşist saldırılarla bütün toplumu susturmaya ve sindirmeye çalışmaktadır”.

'FETHULLAHÇI DERKEN İNSAN UTANIR'

Baluken gözaltına alınan Hikmet Çetinkaya’ya Fethullahçı denilemeyeceğini şu sözlerle savundu:

“Hikmet Çetinkaya’yı gözaltına aldınız. Hikmet Çetinkaya’yı Fethullahçı yapılanmaya destek ve iş birliğinden gözaltına aldınız. Yahu, insan biraz utanır. Eğer okumadıysanız size göstereyim. Hikmet Çetinkaya’nın daha kaç yıl öncesinden, kırk yıllık, Fethullah Gülen’in serüvenini anlatan kitabını eğer bilmiyorsanız, yazılarını bilmiyorsanız hiç olmazsa o iddianameleri hazırlamadan önce ya siz okuyun ya da talimat verdiğiniz o savcılar okusun.

14 yıl önce 'Gülenciler terör örgütüdür' diye manşet atan bu gazeteyi Fethullah Gülen’le, cemaatle iş birliğiyle suçluyorsunuz. 14 yıl boyunca devletin her kademesine yerleştirdiğiniz bu cemaatle de siz kendiniz mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz. Buna kim inanır?

Yaşlı ve hasta olan Aydın Engin’i o şekilde gözaltına aldırmakla Türkiye demokrasi tarihi açısından bugüne kadar belki de görülmedik bir utanca imza atmış oldunuz. Gerçi birkaç yıl önce de kemoterapi gören Türkan Saylan’ı gözaltına aldırdığınızda da o vicdanları kanatmıştınız ama Aydın Engin’in ayakta duracak takati olmadığı halde bu şekilde gözaltına alınmasının hesabını ne halklar önünde, ne tarih önünde veremeyeceksiniz.”

'MEDYADAN KORKUYORSUNUZ'

Ülkenin basın mezarlığına çevrildiğini belirten Baluken, konuşmasına şöyle devam etti: “Musa Kart’ı gözaltına aldınız çünkü karikatürün gücünden, çizginin, mizahın gücünden korkuyorsunuz. Kadri Gürsel’i, Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı’nı gözaltına aldınız. Yani bu uygulamaların tamamı nasıl bir anlayışla hareket ettiğinizi gösteriyor. Can Dündar’ın evine baskın yaptınız. Niye? Çünkü Can Dündar MİT TIR'larıyla ilgili haberi yaptı ve AKP-IŞİD ilişkilerini, AKP’nin Suriye’deki çete ilişkilerini teşhir etti. Erdoğan 'Bunun bedelini ödeyecekler' demişti Can ve Erdem için. Şimdi Can ve Erdem için olan o kişisel husumeti Cumhuriyet’i kurumsal olarak cezalandırarak hayata geçirmeye çalışıyorsunuz. Bu günlerin geleceği belliydi, Cumhuriyet’e baskının yapılacağı bu günden belliydi. Özgür Gündem kapatıldığı anda susanlar Cumhuriyet’in basılmasına onay verdiler.

Bir basın mezarlığına cevirdiniz bu ülkeyi. Jiyan TV’yi kapattınız. Benim anadilim olan Zazaki’de tek yayın yapan televizyon kanalını kapattınız. UNESCO Zazaki’yi yok olma tehlikesi, riski altında olan dil olarak ilan ediyor, siz Zazaki yayın yapan Jiyan TV’yi kapatıyorsunuz. Zarok TV’yi niye kapattınız Çizgi film gösteren Kürtçe kanalı niye kapattığınızın bir cevabı yok.

JINHA’yı kapattınız çünkü kadının sesinden korkuyorsunuz. Muharrem yasında TV10’u kapattınız çünkü Alevilerin sesinden korkuyorsunuz. Hayatın Sesi’ni kapattınız çünkü işçinin, emekçinin haklı sesinden korkuyorsunuz.”

'DARBECİLER BİLE İNTERNETİ KESMEMİŞTİ'

Hükümetin gazetelerden, gazetecilerden, aydınlardan, yazarlardan korktuğunu söyleyen Baluken, bölgedeki internet kesintisine dikkat çekerek, "Üç gündür İnternet ve sosyal medya erişimini Kürt illerinde çökertmiş durumdasınız. Hastanelerin, okulların, ticarethanelerin tamamını çökertmiş durumdasınız. Ya ayıp denen bir şey var, 15 Temmuz darbecilerinin yapmadığını siz yaptınız ya. Onlar darbe yaparken interneti, sosyal medyayı kesmemişlerdi, siz Kürt illerinin tamamında darbe yaptığınızda, kayyum atadığınızda interneti çökertip bütün yaşamı felç ediyorsunuz. Yasa dışı işler yapıyorsunuz, yasaya aykırıdır. İletişim hakkını, haber alma hakkını, bütün toplumsal yaşamı etkileyecek olan bu tarz süreçleri işletmeyle ilgili ne mevcut yasalarda ne da Anayasa’da tek bir madde gösteremezsiniz” dedi.