Gaziantep'te en ağır taziye

Emine Ayhan Gaziantep’teki patlamadan 3 yaşındaki kızı Asya ile sağ kurtuldu. Kızı Şükran öldü. Kızı Zilan ile oğlu Ramazan’ın akıbeti bilinmiyor. Patlamada ağır yaralanan kızı Dilan ile kocası Mehmet hastanede.

Google Haberlere Abone ol

Vecdi Erbay [email protected]

GAZİANTEP - Cumartesi gecesi kına gecesinde patlayan bombanın yarattığı tahribatı bir gün önce görmüştüm. Dükkan kepenkleri delik deşik olmuş, çevrede sağlam cam kalmamıştı. Yıkanmış olsa da duvarlarda hâlâ kan izleri vardı.

Patlamanın gerçekleştiği sokakta belediye çalışanlarının hummalı bir çalışması var. Dükkanların demir pervazları onarılıyor, evler beyaza boyanıyor. Marketi tarumar olmuş esnaf, “Yapsınlar” diyor, “Gözümün önünden gitmiyor o manzara. Sokağa bakınca parçalanmış insanlar görüyorum. Boyasalar belki alışırım.”

Bir ekip gelmiş, hasar tespiti yapmış. “Kepenkleri onarıyorlar zaten. Dükkanın diğer zarar için komisyon bir para verecek, ama kim bilir ne kadar, ne zaman. Buradan taşınmayı düşünüyor mu? “Nereye gideyim” diyor, “Evim burada, akrabalarım burada. Başka yerde dükkan açacak durumum da yok zaten.”

Markette, oturduğu yerden sokağa bakarken yaşlanacak belki ve kendi başına kaldığında her gün dehşet gecesini yeniden yaşayacak.

GERİYE ASYA BEBEK VE ANNESİ KALDI

Taziye yerleri kalabalık. Siirt’ten, Şırnak’tan insanlar gelmiş taziyede bulunmak için. Yas içindeki insanlarla selamlaşarak, başsağlığı dileyerek Emine Ayhan’ın evine gidiyoruz.

taziye Gaziantep'teki taziye yerlerine sürekli birileri gelip gidiyor.

Emine Ayhan’ın bütün Türkiye patlamada dört çocuğunu kaybeden kadın olarak tanıdı. Bizi ona bir akrabası götürüyor.

HENÜZ 28 YAŞINDA

Bizi aldıkları küçük odada sadece kadınlar var. Emine Ayhan bir köşede kıvrılmış yatıyor. Akrabalarının yardımıyla doğruluyor. Soru soracak oluyoruz, çıt çıkmıyor Ayhan’dan. Yüzü kireç gibi bembeyaz, bütün kanı çekilmiş sanki. Nedense biraz daha yaşlı bir kadın bekliyordum, ama Emine Ayhan 28 yaşında gencecik bir kadın daha.

Gazeteci arkadaşlar birkaç cümle almak için uğraşıyorlar. Emine Ayhan ağzını açıyor, bir şey söyleyecek oluyor, ama kurmaya çalıştığı cümle hıçkırıklar içinde kayboluyor. Kurumuş gibi görünen göz pınarlarından yaşlar akmaya başlıyor.

Gazeteciliğin en berbat tarafı bu olmalı diye düşünüyorum. Kadını teselli edecek cümleler bulmak yerine, soru sormak zorunda olmak, soru sormaya cesaret edebilmek hakikaten başka türlü bir motivasyonla gerçekleşiyor olmalı.

KÜÇÜK ASYA

Az sonra küçük bir kız çocuğu, elinde bir poşetle, kalabalığı yararak Emine Ayhan’ın kucağına atlıyor. Kadın sarılıyor çocuğa, öpüyor ve daha çok ağlıyor. Çocuk şaşkın gözlerle bakıyor kalabalığa. Adının Asya olduğunu öğrendiğimiz küçük çocuk Emine Ayhan’ın kızıymış.

Kına gecesi annesinin kucağında olduğu için katliamdan sıyrık bile almadan kurtulmuş Asya. Elindeki poşette gofretler, cipsler var. Annesi açsın istiyor, ama annenin parmağını kımıldatacak hali yok. Yetişkin akraba çocukları yardım ediyor Asya’ya. Muhtemelen akrabalarından birinin oyalansın diye aldığı abur abur cuburu yiyecek gibi görünmüyor Asya, daha çok oyun oynamak istiyor elindekilerle.

EMİNE AYHAN’IN ÇOCUKLARI

Adının Zübeyde Ayhan olduğunu öğreneceğim genç kadın Emine Ayhan’ın eşinin kardeşiymiş. “Ben de oradaydım” diyor, “Düğün yavaş yavaş dağılıyordu, ben de eve geldim. On dakika sonra patlama oldu.”

Emine Ayhan’ın çocuklarını soruyorum. Medyada yer alan ilk bilgiler dört çocuğun hayatını kaybettiği yönündeydi. Öyle değilmiş. Zübeyde Ayhan’ın verdiği bilgiye göre 10 yaşındaki Şükran’ı defnetmişler. 16 yaşındaki Dilan yoğun bakımda. 9 yaşındaki Ramazan ile 13 yaşındaki Zilan ise kayıp. Hastanelere gitmişler, çocukları sormuşlar. Kimse doğru dürüst ilgilenmemiş, “Bizde bu isimde kimse yok” deyip göndermişler onları.

belediye Belediye ekipleri sokaktaki bomba izlerini yok etmeye çalışıyor.

İçi geçiyor olmalı Emine Ayhan’ın, kimseye aldırmadan kıvrılıyor halının üzerine. İçerideki kalabalığı görmüyor, konuşmaları duymuyor, büyük acısının içine sessizce çekilmiş sanki.

BULUNAMAYAN ÇOCUKLAR, YOĞUN BAKIMDAKİ BABA

Emine Ayhan’ın ayağında bandaj var. Bunu soruyorum Zübeyde Ayhan’a. “Onda bir şey yok, patlamanın olduğu yerden uzaktaydı biraz” diyor. Ayağındaki yarayı “sıyrık” olarak nitelendiriyor. “Asya kucağında olmasaydı” diyor, gözlerine yaş dolunca susuyor. Sonra toparlanıp eliyle küçük Asya’yı işaret ediyor, “Beş çocuktan bir bu kaldı geriye” diye tamamlıyor cümlesini.

Çocukların babasını soruyorum. Baba nerede, taziye yerinde mi? “Yoğun bakımda” diyor Zübeyde Ayhan.

Adının Mehmet olduğunu öğrendiğim baba bir hastanede, kızı Dilan başka bir hastanede yatıyormuş.

Zübeyde Ayan bulunamayan Ramazan ile Zilan’ı hatırlatıyor yine. “Bunu yazın” diyor, “Biz çocuklarımızı istiyoruz, bize bilgi versinler. Ölmüş de olsalar istiyoruz onları. Bir mezarları olsun Zilan’la Ramazan’ın.”

8 KİŞİNİN KİMLİĞİ TESPİT EDİLEMEMİŞ

Gaziantep Valiliği’nden yapılan son açıklamaya göre patlamada hayatını kaybeden sekiz kişinin kimliği henüz tespit edilememiş. Bu bilgiyi, nedense, paylaşamıyorum Zübeyde Ayhan’la.

Çocuklarla ilgili bilgileri veren Zübeyde Ayhan’ın fotoğrafını çekmek istiyorum. “Olmaz” diyor, hiç zorlamıyorum.

Toparlanıp çıkmaya hazırlanıyoruz. Evdeki herkese bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Dört çocuğunun ve kocasının acısının içine kıvrılmış gibi yatan Emine Ayhan duymuyor bizi.

Çıkarken bizi uğurlayan Zübeyde Ayhan’a “Hamilesin, kendine dikkat et kardeşim” diyorum. Beş yakınını kaybetmiş, evi kadınların geldiği taziye yerine dönmüş Zübeyde Ayhan, “Nasıl abi” diye soruyor. Boğazı acıyla düğümlenince susuyor yine.

DUVARDAKİ İZLER, YÜREKTEKİ İZLER

Patlamanın gerçekleştiği sokağa çıkıyorum yine. Belediye işçileri hâlâ çalışıyor. Kimi badana yapıyor, kimi dükkanların yerinden sökülmüş pervazlarına kaynak yapıyor. Bir süre durup izliyorum çalışmalarını.

Duvarlar boyanır, pencereler, kapılar onarılır elbette. Ama insanların içine düştüğü dehşetin izleri nasıl silinecek? Çocuklarından biri ölü, biri ağır yaralı, ikisi kayıp Emine Ayhan’ın acısı nasıl dinecek? Üç yaşındaki küçük Asya tek başına çıkarıp alabilecek mi onu içine düştüğü acının içinden?