Gergerlioğlu, cezaevlerindeki sorunları Meclis gündemine getirdi

EM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna bağlı Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu'nda konuştu.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye’deki birçok cezaevini ziyaret ederek hak ihlallerini tespit eden DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna bağlı Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu'nda konuştu. Ziyaret ettiği mahpusların sorunlarını dile getiren Gergerlioğlu, cezaevlerindeki hak ihlallerinin giderilmesini istedi.

27'nci Dönem İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda yer aldığını hatırlatan Gergerlioğlu, "Geçtiğimiz hafta Diyarbakır Cezaevindeydim, heyetinizle gidemedim, ben kendim bir ziyarette bulundum. Diyarbakır Cezaevinde 8 mahpusla görüştüm, o mahpusların söyledikleri üzerinden ileteceğim bazı konular var. Açıkçası raporu çok ayrıntılı incelemedim ama şöyle bir durum var: Şimdi, ben önceki dönemde İnsan Hakları Komisyonunda iken de Diyarbakır Cezaevine gitmiştik ve orada kadın koğuşlarından bize şikâyet gelmişti, hatta sadece muhalif vekilleri değil, iktidar vekillerini de üzen bir şikâyet gelmişti. Kadın koğuşlarına girmiştik ve kadın koğuşlarındaki mahpuslardan hemen her koğuştaki mahpus bize "Kameralar var ve bu kameralar tuvaletlerin kapılarını görüyor, bundan çok rahatsızız. Daha öncesinde de biz avludaki ve içerideki kameraları kapattığımız için cezalandırıldık ama namusumuz önemlidir. Biz çok rahatsız oluyoruz, tuvaletin kapısının önünün görülmesi ne demek?" diye bize şikâyette bulunmuştu ve hatta o dönem tüm vekil arkadaşlarımızla bundan rahatsız olmuştuk. Rapora da girmişti fakat sonrasında bu kameraların yeri değiştirilmemişti. Hatırlıyorum, siz de daha sonraki komisyonlarda 'Değiştirmedik.' demiştiniz. Ben geçen hafta gittiğimde de aynı şikayetleri aldım. Biz burada raporlar düzenliyoruz, komisyonlar düzenliyoruz fakat en sonunda bakıyoruz ki beş yıl önceki şikayetlerde bir değişiklik olmamış. O halde neden raporlar düzenliyoruz, neden komisyon var? 'Mahpuslar bir ihlale uğruyor mu, uğramıyor mu?' diye defalarca masraflar yapılıp gidiliyor, geliniyor ama yine, kadın mahpusların hepsi bana 'Kameralardan son derece rahatsızız, bizim namus duygularımız var ve her türlü halimiz olabiliyor. Yazın sıcak, üstümüz başımız açılabiliyor ve ya tuvaletin kapısının önünü neden kamerayla izliyorlar?' diye soruyorlar. Bunun halledilmesi lazım. Mahpuslar kameraların yatak odalarını gördüğünü ve mahremlerine saygısızlık yapıldığını söylüyorlar. Bu durumun giderilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır 2 No.lu Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan Murat Çakır’la konuşmalarını aktaran Gergerlioğlu, “Eski bir askeri öğrenci içeride okul okuyormuş sanırım. “Bir bilgi sağlanmadığı için okulum çok aksıyor ve diğer çalışmalarımı yapamıyorum. AYM'ye de itiraz dilekçemi bilgisayarda yazamıyorum. Ayrıca görüş saati esnekliği olmalı. Annem Ankara’dan geliyor. Uçak rötar yapıyor, uçak gecikiyor görüş saati geçmiş oluyor. Annem gidip cezaevi idaresiyle görüşüyor. Görüş saatinin geçtiğini ama kendi suçu olmadığını, uçağı erken almasına rağmen uçağın rötar yaptığını bu yüzden geç kaldığını söylüyor. Benimle görüşmek istiyor.’ şeklinde anlatıyor. Fakat görüştürülmüyor  ya da bir buçuk saatlik görüşme süresi on beş yirmi dakikaya düşürülüyor.  dedi.

'YÖK ÖRGÜN EĞİTİMİ YASAKLADI'

Bir başka mahpusun da kitap ve bilgisayar sıkıntılarından bahsettiği söyleyen Gergerlioğlu, “YÖK bir yazı gönderdi cezaevlerine, üniversitelerde örgün eğitimde okuyan öğrencilerin eğitim hakları iptal edildi. Mahpus biraz hukuk öğreneyim demiş. Marmara Üniversitesi hukuku kazanmış, 3’üncü sınıfa gelmiş veya 4’üncü sınıfa gelmiş, YÖK bir yazı göndermiş. “Bundan sonra örgün eğitim yasak” demiş. Şimdi, üç yıl, dört yıl okuduğu okul iptal edilmiş. Yani bir sürü insan var böyle. Ne yapsın bu insanlar?" diye konuştu.

'DİYARBAKIR'DA 10, KAYSERİ'DE 50 KİTAP HAKKI VAR'

Diyarbakır Cezaevinde 10 kitap kısıtlaması olduğunu belirten Gergerlioğlu, Hücrede kalan mahpuslar var, onlar diyor ki: “Koğuşlarda kalanlar 10 çarpı 10, 100 tane kitaba sahip olabiliyor. Biz burada 10 kitap alabiliyoruz.” Yani cezaevindeki insanın başka işi yok. Sabah akşam kitap okuyorlar. Bu sayı çok az. Ben cezaevlerini sürekli eleştirmiyorum, iyi yönlerine de “iyi” diyorum. Mesela üç, dört hafta önce Kayseri Cezaevine gittim. Kayseri Cezaevi Savcısını da tebrik ettim. Dedi ki: “Ben insiyatif kullanıyorum, mahpusa kişi başına 50 kitap veriyorum. Mahpus da memnun ben de memnunum” Tebrik ettim Savcı Beyi, müdürleri, dedim bravo, çok iyi yapmışsınız. Diyarbakır Cezaevinde neden böyle bir insiyatif kullanılmaz ki? Yani neden mahpusa daha fazla kitap vermemek için gayret edilir? İyi yapıldığı zaman ben tebrik ediyorum ama eksik, yanlış iş olunca da eleştiriyorum, yani bunu da söyleyeyim” ifadelerini kullandı.

'SİYASİ MAHPUSLARA DA GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞME İMKANI SAĞLANMALI'

Gergerlioğlu, adli mahpusların otuz dakika görüntülü görüşme hakkı olduğunu fakat siyasi mahkumların bu haktan mahrum bırakıldığını söyledi.

En az 106 cezaevinde açlık grevinin olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Hücreye atılma, iletişimi engelleme, disiplin cezaları, vitamin, tuz ve içecek verilmemesi, psikolojik baskılar, dönüşümlü açlık grevleri sonrasında diyet yemek verilmemesi aksamalarına rastlanıyor. Bunların da altını çiziyorum, düzeltilmesi gerektiğini söylüyorum” dedi.