Korontina

Çeşitli gazetelerin manşetlerini ve haberlerini karşılaştıran herkes, aynı durumun ne kadar farklı sunulabileceğine şaşıracaktır. Hiçbir ilgi ve duygu olmadığı durumlarda bile, tamamen tarafsız duyumlar söz konusu olduğunda dahi, farklı insanlar genellikle çok farklı sonuçlara ulaşıyorlar.

Google Haberlere Abone ol

İsmail Tufan*

Hayır, hiçbir hata yok. “Korontina” kesinlikle doğrudur. Korona ve karantina kelimelerinden türetildi. Bir nüans, bir laf çevirme, ama geveleme değil. İnsanı, hayatı boyunca özgür ve bağımsız bir yaşam sürdürmenin mücadelesini veren bir varlık olarak kabul eden bir gerontolog olarak, gerçeği söylüyorum. Ancak gerçeğin farklı türleri olduğunu hesaba katarak.

Kim gerçeklerle başkalarının karşısına gelirse, puan toplar. Gerçekler hakkında yorumlanacak hiçbir şey yoktur çünkü. En azından öyle diyoruz. Ancak gerçeklerin sert değişmezliği gerçekten var mıdır ya da bir uzman onlara dokunursa, esnek ve yumuşak değil midirler?

Bilim insanı olduğum için bunu düşünmüyorum. İnsan olduğum için düşünmek zorundayım. Gerçeklerim sizin de gerçeğiniz midir ve sizin gerçeğiniz benim de gerçeğim midir? Evde zorunlu korontinadayken, düşünmeniz için bir soru.

Çeşitli gazetelerin manşetlerini ve haberlerini karşılaştıran herkes, aynı durumun ne kadar farklı sunulabileceğine şaşıracaktır. Hiçbir ilgi ve duygu olmadığı durumlarda bile, tamamen tarafsız duyumlar söz konusu olduğunda dahi, farklı insanlar genellikle çok farklı sonuçlara ulaşıyorlar.

Bir silahın sesinden daha kısa ve keskin ne olabilir? Yine de onu herkes farklı işitiyor ve farklı anlatıyor. Türkler “güm” diyor. Almanlar “peng”, Amerikalılar “crack!”, İspanyollar “pum”, İngilizler “bang” diyor. Hayvan seslerinde de inanılmaz bir farklılık görebilirsiniz. Bir köpek nasıl havlar? Türkler “havhav” işitiyor, Almanlar “wauwau”, Amerikalılar “how-how”, İngilizler “woof woof”. Bunların belirli bir benzerliği olduğu kesin, ancak aynı değiller.

İnsanlar işittiklerinden, gördüklerinden çok farklı şeyler anlatıyorlar. Hele bir de art niyet varsa, o zaman versiyonlar daha da farklı olabiliyor. Ve insanlar gerçekleri anlattıklarında, art niyet neredeyse her zaman vardır. “Her şey göründüğü gibi değil” diyen Humphrey Bogart da bunu biliyordu.

Genellikle bir ayar çekilebilir. Bunda bir sakınca yok. Çünkü kimsenin, nasıl uygun görüyorsa öyle anlatmasına yasak getirilmez. Şu eski fıkradaki gibi gerçeklere saf masumiyet ile bir ayar verilebilir:

Aynı trende yolculuk yapan iki rahip İncil’deki duaları okuyorlardı. Biri cebinden bir paket sigara çıkardı. Bunu gören diğeri, “İnanamıyorum. Kutsal Kitabı okurken sigara içilmez.” Diğeri istifini bozmadan, “Bunun için benim özel iznim var”, derken sigarasını yaktı. Meslektaşının merakı uyanmıştı: “Ben de böyle bir özel bir izin alabilir miyim?” Sigarasının dumanını havaya üfledikten sonra, “Tabii ki. Sadece başrahibe gitmelisin” dedi.

Bir süre sonra iki rahip aynı yöne bir tren yolculuğunda karşılaşırlar. “Çok kötü azarlandım”, deyince, sigarasını cebinden çıkaran diğeri sordu: “Ne oldu?” Öbürü bu soruyu bekliyordu. Hemen cevapladı: “Söylediğin gibi başrahibe gittim ve dua ederken sigara içip içemeyeceğimi sordum. Çok öfkelendi.” Diğeri gülümseyerek şöyle dedi: “Başka türlü yapmalıydın. Ben de başrahibe gittim ve sigara içerken dua edip edemeyeceğimi sordum, beni kutsadı ve coşkuyla, ‘evet’ dedi.”

Dua ederken sigara içmek veya sigara içerken dua etmek; ikisi arasında sadece nüans farkı var. Ve yine de farkı yaratan bu nüanstır. Başkalarını bu şekilde aldatmak dindarlık mıdır? Aslında ortada bir yalan yok. Sadece lafı çeviriyor ve buna izin verilir.

Korona gerçektir. Karantina da gerçektir. Bunları herkes farklı şekillerde anlatıyor. Benim perspektifimde korona ve karantina, bir “korontina” gerçeği olarak, gerçeklerin içindeki gerçek olarak görünüyor.

*Prof. Dr. Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü